çarçur etmek - Türkçe İngilizce Sözlük

çarçur etmek

"çarçur etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çarçur etmek blow f.
I blew all our savings on a sports car.
Tüm birikimimizi bir spor araba için çarçur ettim.

More Sentences
çarçur etmek squander f.
He was accused of squandering public funds.
Kamu fonlarını çarçur etmekle suçlandı.

More Sentences
çarçur etmek waste f.
Tom is wasting his money.
Tom parasını çarçur ediyor.

More Sentences
çarçur etmek fritter f.
Don't fritter away your allowance.
Aylığını çarçur etme.

More Sentences
çarçur etmek trifle away f.
çarçur etmek trifle f.
çarçur etmek pour down the drain f.
çarçur etmek blue f.
çarçur etmek cast away f.
çarçur etmek dissipate f.
çarçur etmek fool away f.
çarçur etmek throw away f.
çarçur etmek bangle [dialect] (england) f.
çarçur etmek bate f.
çarçur etmek muddle f.
çarçur etmek discuss [obsolete] f.
Phrasals
çarçur etmek piddle away f.
çarçur etmek squander away f.
çarçur etmek diddle away f.
çarçur etmek loiter out f.
çarçur etmek channel off f.
çarçur etmek riot away f.
çarçur etmek frit away f.
Colloquial
çarçur etmek blow f.
çarçur etmek blow it all f.
Idioms
çarçur etmek play ducks and drakes with money f.
çarçur etmek scatter to the winds f.
çarçur etmek piddle something away f.
çarçur etmek play ducks and drakes with f.

"çarçur etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

Türkçe İngilizce
General
azar azar çarçur etmek fritter away f.
(parayı veya zamanı) serserilikle çarçur etmek riot f.
vaktini çarçur etmek fangle [obsolete] f.
azar azar çarçur etmek slattern f.
(zamanı) çarçur etmek slim [dialect] f.
Phrasals
(zamanı, parayı) çarçur etmek channel (something) off f.
biri/bir şey için çarçur etmek waste something on someone or something f.
bir şeyi biri/bir şey için çarçur etmek squander something on someone or something f.
bir şeyi çarçur etmek fiddle something away f.
parasını (biri/bir şey) üzerinde/için çarçur etmek fritter something away (on someone or something) f.
için çarçur etmek squander on f.
Idioms
parayı çarçur etmek throw (one's) money around f.
parayı çarçur etmek spend like a sailor (on shore leave) f.
parayı çarçur etmek throw money away f.
parasını çarçur etmek throw your money about f.
parasını çarçur etmek throw your money around f.
Politics
halkın parası çarçur etmek wasted the public's money f.
halkın parası çarçur etmek waste public money f.
Archaic
(parayı) çarçur etmek tipple f.
kumarda çarçur etmek game f.
Slang
yüklü miktarda parayı çarçur etmek piss money up the wall f.