|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
çifte vatandaşlık |
dual nationality i.
|
|
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union.
Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan yasalara başvurabilirler.
More Sentences
|
2 |
Genel |
çifte vergilendirme |
double taxation i.
|
|
The problems of double taxation are relatively rare, as our study showed.
Çalışmamızın da gösterdiği gibi çifte vergilendirme sorunları nispeten nadirdir.
More Sentences
|
3 |
Genel |
çifte standart |
double standards i.
|
|
We as a Parliament will not accept double standards on competition policy.
Parlamento olarak rekabet politikası konusunda çifte standardı kabul etmeyeceğiz.
More Sentences
|
4 |
Genel |
çifte anlam |
double meaning i.
|
|
This word has a double meaning.
Bu kelimenin çift anlamı vardır.
More Sentences
|
5 |
Genel |
çifte mesai |
double time i.
|
|
Tom is paid double time on Sundays and public holidays.
Tom'a Pazar günleri ve resmi tatillerde çift mesai ödenir.
More Sentences
|
|
6 |
Genel |
çifte atmak |
kick f.
|
|
I hope this horse doesn't kick.
Bu atın çifte atmayacağını umuyorum.
More Sentences
|
Colloquial |
|
7 |
Konuşma Dili |
çifte dezavantaj |
double whammy i.
|
|
It's a double whammy.
Bu bir çifte dezavantaj.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
8 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirme |
double taxation i.
|
|
The application of fiscal conventions agreed between the States should eliminate the risk of double taxation.
Devletler arasında kabul edilen mali sözleşmelerin uygulanması çifte vergilendirme riskini ortadan kaldırmalıdır.
More Sentences
|
9 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirme |
double taxation i.
|
|
The problems of double taxation are relatively rare, as our study showed.
Çalışmamızın da gösterdiği gibi, çifte vergilendirme sorunları nispeten nadirdir.
More Sentences
|
10 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vatandaşlık |
dual nationality i.
|
|
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union.
Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan kanunlara başvurabilirler.
More Sentences
|
Law |
|
11 |
Hukuk |
çifte vergilendirme |
double taxation i.
|
|
Indeed, these differences could lead to the double taxation of migrant workers.
Aslında, bu farklılıklar göçmen işçilerin çifte vergilendirilmesine yol açabilir.
More Sentences
|
12 |
Hukuk |
çifte vatandaşlık |
dual citizenship i.
|
|
Tom has dual citizenship.
Tom'un çifte vatandaşlığı var.
More Sentences
|
13 |
Hukuk |
çifte vergilendirme |
double taxation i.
|
|
As I said, there are barriers, such as double taxation, the lack of legislation, and a common technical vocabulary.
Dediğim gibi, çifte vergilendirme, mevzuat eksikliği ve ortak bir teknik kelime dağarcığı gibi engeller var.
More Sentences
|
14 |
Hukuk |
çifte cinayet |
double homicide i.
|
|
Tom has been accused of a double homicide.
Tom çifte cinayetle suçlanıyor.
More Sentences
|
Politics |
|
15 |
Siyasal |
çifte vatandaşlık |
dual citizenship i.
|
|
I want my children to have dual citizenship.
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.
More Sentences
|
General |
|
16 |
Genel |
çifte rezervasyon |
overbooking i.
|
|
17 |
Genel |
çifte kumar |
double gamble i.
|
|
18 |
Genel |
çifte minare |
twin minarets i.
|
|
19 |
Genel |
çifte dikiş |
repeater of a class i.
|
|
20 |
Genel |
çifte koşulmuş öküz |
span i.
|
|
21 |
Genel |
çifte vergi |
double taxation i.
|
|
22 |
Genel |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
bobsled i.
|
|
23 |
Genel |
çifte uyruk |
dual nationality i.
|
|
24 |
Genel |
çifte kumrular |
two inseparable chums i.
|
|
25 |
Genel |
çifte kayıt |
double posting i.
|
|
|
26 |
Genel |
çifte atma huyu olan at |
kicker i.
|
|
27 |
Genel |
çifte gelen zarlar |
doublets i.
|
|
28 |
Genel |
iki yanı çifte meyilli çatı |
curb roof i.
|
|
29 |
Genel |
çifte merdiven (çit gibi bir bölmenin üstünden geçmek için yapılmış) |
stile i.
|
|
30 |
Genel |
çifte tanı |
dual diagnosis i.
|
|
31 |
Genel |
çifte yargılama |
double jeopardy i.
|
|
32 |
Genel |
saçma (çifte namlulu av tüfeği için) |
shot i.
|
|
33 |
Genel |
çifte namlulu av tüfeği |
shotgun i.
|
|
34 |
Genel |
çifte standart |
double standard i.
|
|
35 |
Genel |
çifte dikiş |
repeating a class i.
|
|
36 |
Genel |
çifte pişirilmiş ekmek |
twice baked bread i.
|
|
37 |
Genel |
çifte minare |
pair of minarets i.
|
|
38 |
Genel |
çifte dürbün |
field glasses i.
|
|
39 |
Genel |
iki çifte kayık |
rowboat with two pairs of oars i.
|
|
40 |
Genel |
çifte manalandırma |
double-entendre i.
|
|
41 |
Genel |
çifte kanatlı |
biplane i.
|
|
42 |
Genel |
çifte kilit |
double-lock i.
|
|
43 |
Genel |
çifte açmaz |
double bind i.
|
|
44 |
Genel |
çifte düğün |
double wedding i.
|
|
45 |
Genel |
çifte dert |
double trouble i.
|
|
46 |
Genel |
çifte sorun |
double trouble i.
|
|
47 |
Genel |
çifte risk |
double jeopardy i.
|
|
48 |
Genel |
çifte şans |
double chance i.
|
|
49 |
Genel |
çifte minareli medrese |
double minaret madrasah i.
|
|
50 |
Genel |
çifte rezervasyon |
duplicate booking i.
|
|
51 |
Genel |
çifte rezervasyon |
double booking i.
|
|
52 |
Genel |
çifte koşulmuş hayvanlar |
team i.
|
|
53 |
Genel |
çifte standart |
two-tier i.
|
|
54 |
Genel |
çifte standart |
two tier i.
|
|
55 |
Genel |
çifte standartlı kimse |
janus i.
|
|
56 |
Genel |
çifte vatandaş |
half-and-half i.
|
|
57 |
Genel |
(sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) çifte |
winch i.
|
|
58 |
Genel |
çifte atan şey |
wincer i.
|
|
59 |
Genel |
çifte atan kimse |
wincer i.
|
|
60 |
Genel |
yeni evli çifte yapılan gürültülü serenat |
chivari i.
|
|
61 |
Genel |
çin düğünlerinde ailelerin çifte ve bekar gençlere verdiği hediye |
red packet i.
|
|
62 |
Genel |
çifte kontrol yapmak |
double-check f.
|
|
63 |
Genel |
çifte kontrol etmek |
double-check f.
|
|
64 |
Genel |
çifte standart uygulamak |
apply double standard f.
|
|
65 |
Genel |
çifte standart uygulamak |
practice double standard f.
|
|
|
66 |
Genel |
çifte hayat yaşamak |
live a double life f.
|
|
67 |
Genel |
yeni evli çifte tencere ve tavalarla alaycı serenat yapmak |
charivari f.
|
|
68 |
Genel |
çifte atmak |
yerk [obsolete] f.
|
|
69 |
Genel |
çifte kontrole tabi tutulmak |
double-check f.
|
|
70 |
Genel |
çifte denetime tabi olmak |
double-check f.
|
|
71 |
Genel |
çifte atılmış |
kicked s.
|
|
72 |
Genel |
çifte gerdanlı |
double-chinned s.
|
|
73 |
Genel |
çifte soyadlı |
double-barrelled s.
|
|
74 |
Genel |
çifte soyadlı |
double-barreled s.
|
|
75 |
Genel |
çifte minareli |
double minaret s.
|
|
76 |
Genel |
çifte standartlı |
two-tier s.
|
|
77 |
Genel |
çifte ait olan |
parial s.
|
|
Phrasals |
|
78 |
Öbek Fiiller |
(at) çifte atmak |
lash out f.
|
|
Colloquial |
|
79 |
Konuşma Dili |
çifte gelir/kazanç |
double-dipping i.
|
|
80 |
Konuşma Dili |
çifte sorun |
double whammy i.
|
|
81 |
Konuşma Dili |
çifte kumru |
lovebird i.
|
|
82 |
Konuşma Dili |
çifte kumrular |
lovebirds i.
|
|
83 |
Konuşma Dili |
çifte kumru |
lovey-dovey s.
|
|
Idioms |
|
84 |
Deyim |
çifte sorun/darbe |
a double whammy i.
|
|
85 |
Deyim |
çifte sorun |
double-trouble i.
|
|
86 |
Deyim |
çifte dert |
double-trouble i.
|
|
87 |
Deyim |
çifte bela |
double-trouble i.
|
|
88 |
Deyim |
genç bir çifte refakat eden kişi |
pick gooseberry [obsolete] f.
|
|
89 |
Deyim |
yalnız kalmaları uygunsuz olarak görülen genç çifte eşlik eden üçüncü kişi olmak |
pick gooseberry [obsolete] f.
|
|
90 |
Deyim |
çifte standart uygulamak |
make chalk of one and cheese of the other f.
|
|
91 |
Deyim |
çifte standart uygulamak |
make fish of one and flesh of another f.
|
|
92 |
Deyim |
çifte kavrulmuş (kimse) |
hard-boiled s.
|
|
93 |
Deyim |
çifte rezervasyon yapmış |
double booked s.
|
|
94 |
Deyim |
çifte açmazda |
in a double bind expr.
|
|
Trade/Economic |
|
95 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte kur sistemi |
dual exchange rate (system) i.
|
|
96 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte para birikimli tahvil |
dual currency bond i.
|
|
97 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte yükümlülük |
double liability i.
|
|
98 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirme sözleşmesi |
double taxation convention i.
|
|
99 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergi |
double taxation i.
|
|
100 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte standart |
double standard i.
|
|
101 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte para birimli tahvil |
dual currency bond i.
|
|
102 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirmenin önlenmesi |
prevention of double taxation i.
|
|
103 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergileme |
multiple taxation i.
|
|
104 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirme anlaşması |
double taxation agreement i.
|
|
105 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte kayıt usulü muhasebe |
double-entry accounting i.
|
|
106 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte sigorta |
double insurance i.
|
|
107 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte kayıt usulü muhasebe |
double-entry bookkeeping system i.
|
|
108 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte değerleme |
dual valuation i.
|
|
109 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergi |
double imposition i.
|
|
110 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte gelir |
dual income i.
|
|
111 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte kayıt |
double posting i.
|
|
112 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte kayıt usulü muhasebe |
double entry bookkeeping i.
|
|
113 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte karine |
double bottom i.
|
|
114 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte hesaplama |
double counting i.
|
|
115 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilemeyi önleme anlaşması |
double-tax agreement i.
|
|
116 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergileme |
double taxation i.
|
|
117 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte düşüş (fiyatlarda bir gerileme yaşanırken ikinci bir dalganın vurması) |
a double-dip plunge i.
|
|
118 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte etki yaratan sigorta poliçesi |
dual trigger contract i.
|
|
119 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilemeyi önleme anlaşması |
avoidance of double taxation treaty i.
|
|
120 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergilendirilmeden kaçınmak için yapılan uluslararası anlaşma |
double taxation agreement i.
|
|
121 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte vergi |
double tax i.
|
|
122 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte fiyatlama |
double pricing i.
|
|
123 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte fiyatlama |
dual pricing i.
|
|
124 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte dağıtım |
double distribution i.
|
|
125 |
Ticaret/Ekonomi |
çifte gelir |
double income i.
|
|
126 |
Ticaret/Ekonomi |
iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme |
double taxation agreement i.
|
|
127 |
Ticaret/Ekonomi |
iç çifte vergileme |
internal double taxation i.
|
|
128 |
Ticaret/Ekonomi |
iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması |
double taxation agreement i.
|
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
iktisadi çifte vergileme |
economic double taxation i.
|
|
130 |
Ticaret/Ekonomi |
uluslararası çifte vergileme |
international double taxation i.
|
|
Law |
|
131 |
Hukuk |
çifte sigorta |
double insurance i.
|
|
132 |
Hukuk |
çifte mülkiyet |
dual ownership i.
|
|
133 |
Hukuk |
çifte zarar |
double waste i.
|
|
134 |
Hukuk |
çifte sahiplik |
dual ownership i.
|
|
135 |
Hukuk |
(ceza hukukunda) çifte yargılamayı önlemek için hafif suçu daha ağır suçla birleştirme |
merger i.
|
|
Politics |
|
136 |
Siyasal |
çifte vatandaşlık |
double citizenship i.
|
|
137 |
Siyasal |
çifte vatandaşlık |
dual-citizenship i.
|
|
138 |
Siyasal |
çifte çevreleme politikası |
dual containment policy i.
|
|
139 |
Siyasal |
çifte vatandaş |
dual citizen i.
|
|
140 |
Siyasal |
çifte vatandaşlık |
double nationality i.
|
|
Insurance |
|
141 |
Sigortacılık |
çifte değerlendirme |
dual valuation i.
|
|
142 |
Sigortacılık |
çifte sigorta |
overinsurance i.
|
|
143 |
Sigortacılık |
çifte sigorta |
over insurance i.
|
|
144 |
Sigortacılık |
çifte tazminat |
double indemnity i.
|
|
145 |
Sigortacılık |
çifte sigorta |
double insurance i.
|
|
Tourism |
|
146 |
Turizm |
çifte dağıtım |
dual distribution i.
|
|
Technical |
|
147 |
Teknik |
çifte ilmek |
timber hitch i.
|
|
148 |
Teknik |
çifte ilmek |
bowyer's knot i.
|
|
149 |
Teknik |
bağlantılı çifte direk |
h-pole i.
|
|
150 |
Teknik |
çifte daire testere |
double circular saw i.
|
|
151 |
Teknik |
çifte bıçkı |
double cross-cut saw i.
|
|
152 |
Teknik |
çifte dirsek |
double crank i.
|
|
153 |
Teknik |
çifte bozunma |
double decomposition i.
|
|
154 |
Teknik |
çifte kaydetme |
dual recording i.
|
|
155 |
Teknik |
çifte kablo |
dual cable i.
|
|
156 |
Teknik |
çifte nikel kaplama |
duplex nickel plating i.
|
|
157 |
Teknik |
çifte suverme |
double quenching i.
|
|
158 |
Teknik |
çifte iz yöntemi |
double impression method i.
|
|
159 |
Teknik |
çifte kesinlik sayısı |
double-precision number i.
|
|
160 |
Teknik |
çifte taban |
false bottom i.
|
|
161 |
Teknik |
çifte duyarlık sayısı |
double-precision number i.
|
|
162 |
Teknik |
çifte duyarlık |
double precision i.
|
|
163 |
Teknik |
çifte freze |
straddle mill i.
|
|
164 |
Teknik |
çifte frezeleme |
straddle milling i.
|
|
165 |
Teknik |
çifte zıvana dili |
double tenons i.
|
|
166 |
Teknik |
çifte kesinlik aritmetiği |
double-precision arithmetic i.
|
|
167 |
Teknik |
çifte kesinlik niceliği |
double-precision quantity i.
|
|
168 |
Teknik |
çifte kesinlik |
double precision i.
|
|
169 |
Teknik |
çifte çukur |
double concave i.
|
|
170 |
Teknik |
çifte kanca |
clip hook i.
|
|
171 |
Teknik |
çifte kesinlik |
long precision i.
|
|
172 |
Teknik |
çifte kapı |
tandem door i.
|
|
173 |
Teknik |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
ripper i.
|
|
174 |
Teknik |
çifte dışbükey |
double convex s.
|
|
Computer |
|
175 |
Bilgisayar |
çifte kesinlik |
double precision i.
|
|
176 |
Bilgisayar |
çifte duyarlık |
double precision i.
|
|
177 |
Bilgisayar |
çifte kaydetme |
dual recording i.
|
|
178 |
Bilgisayar |
çifte yoğunluk |
double density i.
|
|
179 |
Bilgisayar |
çifte kesinlik |
long precision i.
|
|
180 |
Bilgisayar |
çifte kablo |
dual cable i.
|
|
181 |
Bilgisayar |
çifte yoğunluklu |
double-density i.
|
|
182 |
Bilgisayar |
çifte katılım (örn. web sitesinde doğruluk tespiti için) |
double-opt-in i.
|
|
183 |
Bilgisayar |
çifte duyarlı |
double precision s.
|
|
Informatics |
|
184 |
Bilişim |
çifte çeşitleme |
dual diversity i.
|
|
185 |
Bilişim |
çifte kablo |
dual cable i.
|
|
186 |
Bilişim |
çifte kodlama |
dual code i.
|
|
Electric |
|
187 |
Elektrik |
çifte hassasiyetle hesaplama |
double precision computation i.
|
|
188 |
Elektrik |
çifte hassasiyet |
double-precision i.
|
|
Construction |
|
189 |
İnşaat |
çifte sağrılı çatı |
knee roof i.
|
|
190 |
İnşaat |
çifte merdiven |
double ladder i.
|
|
Automotive |
|
191 |
Otomotiv |
çifte motor |
shotgun motor i.
|
|
Aeronautic |
|
192 |
Havacılık |
çifte kanatlı uçak |
biplane i.
|
|
Marine |
|
193 |
Denizcilik |
çifte silyon feneri |
range light i.
|
|
194 |
Denizcilik |
çifte karina |
double bottom i.
|
|
195 |
Denizcilik |
çifte tirfil palangası |
runner and tackle i.
|
|
196 |
Denizcilik |
çifte silyon fenerleri |
range lights i.
|
|
197 |
Denizcilik |
çifte filika |
cutter i.
|
|
198 |
Denizcilik |
çifte silindirik keson dalgakıran |
dual cylindrical caisson breakwater i.
|
|
199 |
Denizcilik |
çifte kanca |
sister hook i.
|
|
200 |
Denizcilik |
çifte balıkçı düğümü |
fisherman's knot i.
|
|
201 |
Denizcilik |
çifte demirli olarak |
hawse zf.
|
|
Medical |
|
202 |
Medikal |
çifte gerdan |
jowl i.
|
|
Psychology |
|
203 |
Psikoloji |
çifte gebelik |
superfecundation i.
|
|
204 |
Psikoloji |
çifte yaklaşma-uzaklaşma çatışması |
double approach-avoidance conflict i.
|
|
205 |
Psikoloji |
çifte teşhis |
dual diagnosis i.
|
|
Gastronomy |
|
206 |
Mutfak |
çifte kızarmış muz dilimleri |
tostones i.
|
|
207 |
Mutfak |
çifte kızarmış muz dilimleri |
patacones i.
|
|
208 |
Mutfak |
çifte kavrulmuş |
turkish delight with hard consistency i.
|
|
Math |
|
209 |
Matematik |
çifte oran |
cross ratio i.
|
|
210 |
Matematik |
çifte oran |
anharmonic ratio i.
|
|
211 |
Matematik |
çifte oran |
duple ratio i.
|
|
Statistics |
|
212 |
İstatistik |
çifte üstel regresyon |
double exponential regression i.
|
|
213 |
İstatistik |
çifte binom dağılımı |
double binomial distribution i.
|
|
214 |
İstatistik |
çifte ikiye ayırma |
double dichotomy i.
|
|
215 |
İstatistik |
çifte ihtimal |
double possibility i.
|
|
216 |
İstatistik |
çifte oranlı tahmin edici |
double ratio estimator i.
|
|
217 |
İstatistik |
çifte poisson dağılımı |
double poisson distribution i.
|
|
218 |
İstatistik |
çifte logaritmik grafik |
double logarithmic chart i.
|
|
219 |
İstatistik |
çifte hipergeometrik dağılım |
double hypergeometric distribution i.
|
|
220 |
İstatistik |
çifte gama işlevi |
digamma function i.
|
|
221 |
İstatistik |
çifte tersine tasarım |
double reversal design i.
|
|
222 |
İstatistik |
çifte pareto eğrisi |
double pareto curve i.
|
|
223 |
İstatistik |
çifte örnekleme |
double sampling i.
|
|
224 |
İstatistik |
çifte üstel dağılım |
double exponential distribution i.
|
|
225 |
İstatistik |
merkezi olmayan çifte f dağılımı |
doubly non-central f-distribution i.
|
|
Physics |
|
226 |
Fizik |
çifte kuadratik |
biquadratic s.
|
|
Chemistry |
|
227 |
Kimya |
çifte bozunma |
double decomposition i.
|
|
228 |
Kimya |
tamamlayıcı çifte belirti |
complementary binary precursor i.
|
|
Biology |
|
229 |
Biyoloji |
gözlemlenen çifte çaprazlama sayısıyla rastgele tahmin edilen bir sayı arasındaki oran |
coincidence i.
|
|
Marine Biology |
|
230 |
Deniz Biyolojisi |
çifte ürün |
double cropping i.
|
|
231 |
Deniz Biyolojisi |
çifte halka |
double mark i.
|
|
232 |
Deniz Biyolojisi |
çifte halka |
double zone i.
|
|
233 |
Deniz Biyolojisi |
çifte halka |
double ring i.
|
|
234 |
Deniz Biyolojisi |
çifte torba |
double codend i.
|
|
Social Sciences |
|
235 |
Sosyal Bilimler |
eşcinsel evliliğe uygulanan çifte standart |
marriage inequality i.
|
|
236 |
Sosyal Bilimler |
bir çifte ait çocuklar |
generation i.
|
|
Linguistics |
|
237 |
Dilbilim |
çifte karşılaştırma |
double comparison i.
|
|
238 |
Dilbilim |
çifte iyelik belirten sözcük |
double genitive i.
|
|
History |
|
239 |
Tarih |
çifte gül savaşları'nda lancaster hanedanını desteklemiş olan kimse |
lancastrian i.
|
|
Environment |
|
240 |
Çevre |
çifte giyilen eldiven |
double gloving i.
|
|
Military |
|
241 |
Askeri |
çifte raporlama |
dual reporting i.
|
|
242 |
Askeri |
çifte (silah) |
double barrel i.
|
|
243 |
Askeri |
çifte amaçlı silah |
dual-purpose weapon i.
|
|
244 |
Askeri |
çifte nöbetçi |
double sentry i.
|
|
245 |
Askeri |
çifte namlulu |
double-barrelled s.
|
|
246 |
Askeri |
çifte namlulu |
double-barreled s.
|
|
Hunting |
|
247 |
Silah/Atıcılık |
yan yana namlulu çifte |
side-by-side i.
|
|
248 |
Silah/Atıcılık |
(çifte namlulu av tüfeğinden) saçmayı çıkarmak |
unshot f.
|
|
Sport |
|
249 |
Spor |
arka arkaya bağlı çifte kızak |
traverse [dialect] i.
|
|
250 |
Spor |
çifte kontrol |
double check i.
|
|
251 |
Spor |
çifte oyun (beyzbol) |
tinker to evers to chance i.
|
|
Football |
|
252 |
Futbol |
çifte dalmak |
do two-footed tackle f.
|
|
Chess |
|
253 |
Satranç |
çifte şah çekme |
double check i.
|
|
Card |
|
254 |
İskambil |
(briçte) çifte katlanmış bahsi ikiye katlamak |
redouble f.
|
|
255 |
İskambil |
(kart oyununda) çifte teklifin iki katı teklif sunmak |
shade f.
|
|
Wagering |
|
256 |
Bahisçilik |
çifte bahis |
tote double i.
|
|
257 |
Bahisçilik |
çifte bahis |
daily double i.
|
|
Music |
|
258 |
Müzik |
çifte flüt |
double flute i.
|
|
259 |
Müzik |
do çifte bemol |
c douple flat i.
|
|
260 |
Müzik |
çifte konçerto |
double concerto i.
|
|
261 |
Müzik |
evlenecek çifte destek amaçlı yardım toplama dansı |
shag [canada] i.
|
|
262 |
Müzik |
(batı kanada'da bir bölgede) evlenecek çifte para toplamak için yapılan dans |
social i.
|
|
263 |
Müzik |
(evlenecek çifte destek amaçlı) yardım toplama dansında dans etmek |
shag f.
|
|
Slang |
|
264 |
Argo |
çifte giriş |
double penetration i.
|
|
265 |
Argo |
tüfek (çifte) |
shotty i.
|
|
Modern Slang |
|
266 |
Modern Argo |
çifte vatandaşlığı olan afrikalı kimse |
afropolitan i.
|
|
Star Wars |
|
267 |
Star Wars |
çifte jocimer |
double jocimer i.
|
|