çifte - Türkçe İngilizce Sözlük

çifte

"çifte" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çifte dual s.
This dual emission would be costly and harmful to the environment.
Bu çifte emisyon maliyetli ve çevreye zararlı olacaktır.

More Sentences
Common Usage
çifte double s.
General
çifte double barelled gun i.
çifte shotgun i.
çifte kick horse i.
çifte kick i.
çifte spang i.
çifte with two oars s.
çifte paired s.
çifte double s.
çifte twifold [obsolete] s.
çifte dualistic s.
Wagering
çifte double s.
Archaic
çifte twyfold s.
Slang
çifte root i.

"çifte" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 267 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çifte vatandaşlık dual nationality i.
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union.
Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan yasalara başvurabilirler.

More Sentences
çifte vergilendirme double taxation i.
The problems of double taxation are relatively rare, as our study showed.
Çalışmamızın da gösterdiği gibi çifte vergilendirme sorunları nispeten nadirdir.

More Sentences
çifte standart double standards i.
We as a Parliament will not accept double standards on competition policy.
Parlamento olarak rekabet politikası konusunda çifte standardı kabul etmeyeceğiz.

More Sentences
çifte anlam double meaning i.
This word has a double meaning.
Bu kelimenin çift anlamı vardır.

More Sentences
çifte mesai double time i.
Tom is paid double time on Sundays and public holidays.
Tom'a Pazar günleri ve resmi tatillerde çift mesai ödenir.

More Sentences
çifte atmak kick f.
I hope this horse doesn't kick.
Bu atın çifte atmayacağını umuyorum.

More Sentences
Colloquial
çifte dezavantaj double whammy i.
It's a double whammy.
Bu bir çifte dezavantaj.

More Sentences
Trade/Economic
çifte vergilendirme double taxation i.
The application of fiscal conventions agreed between the States should eliminate the risk of double taxation.
Devletler arasında kabul edilen mali sözleşmelerin uygulanması çifte vergilendirme riskini ortadan kaldırmalıdır.

More Sentences
çifte vergilendirme double taxation i.
The problems of double taxation are relatively rare, as our study showed.
Çalışmamızın da gösterdiği gibi, çifte vergilendirme sorunları nispeten nadirdir.

More Sentences
çifte vatandaşlık dual nationality i.
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union.
Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan kanunlara başvurabilirler.

More Sentences
Law
çifte vergilendirme double taxation i.
Indeed, these differences could lead to the double taxation of migrant workers.
Aslında, bu farklılıklar göçmen işçilerin çifte vergilendirilmesine yol açabilir.

More Sentences
çifte vatandaşlık dual citizenship i.
Tom has dual citizenship.
Tom'un çifte vatandaşlığı var.

More Sentences
çifte vergilendirme double taxation i.
As I said, there are barriers, such as double taxation, the lack of legislation, and a common technical vocabulary.
Dediğim gibi, çifte vergilendirme, mevzuat eksikliği ve ortak bir teknik kelime dağarcığı gibi engeller var.

More Sentences
çifte cinayet double homicide i.
Tom has been accused of a double homicide.
Tom çifte cinayetle suçlanıyor.

More Sentences
Politics
çifte vatandaşlık dual citizenship i.
I want my children to have dual citizenship.
Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum.

More Sentences
General
çifte rezervasyon overbooking i.
çifte kumar double gamble i.
çifte minare twin minarets i.
çifte dikiş repeater of a class i.
çifte koşulmuş öküz span i.
çifte vergi double taxation i.
arka arkaya bağlı çifte kızak bobsled i.
çifte uyruk dual nationality i.
çifte kumrular two inseparable chums i.
çifte kayıt double posting i.
çifte atma huyu olan at kicker i.
çifte gelen zarlar doublets i.
iki yanı çifte meyilli çatı curb roof i.
çifte merdiven (çit gibi bir bölmenin üstünden geçmek için yapılmış) stile i.
çifte tanı dual diagnosis i.
çifte yargılama double jeopardy i.
saçma (çifte namlulu av tüfeği için) shot i.
çifte namlulu av tüfeği shotgun i.
çifte standart double standard i.
çifte dikiş repeating a class i.
çifte pişirilmiş ekmek twice baked bread i.
çifte minare pair of minarets i.
çifte dürbün field glasses i.
iki çifte kayık rowboat with two pairs of oars i.
çifte manalandırma double-entendre i.
çifte kanatlı biplane i.
çifte kilit double-lock i.
çifte açmaz double bind i.
çifte düğün double wedding i.
çifte dert double trouble i.
çifte sorun double trouble i.
çifte risk double jeopardy i.
çifte şans double chance i.
çifte minareli medrese double minaret madrasah i.
çifte rezervasyon duplicate booking i.
çifte rezervasyon double booking i.
çifte koşulmuş hayvanlar team i.
çifte standart two-tier i.
çifte standart two tier i.
çifte standartlı kimse janus i.
çifte vatandaş half-and-half i.
(sabırsızlık ve huzursuzluktan atılan) çifte winch i.
çifte atan şey wincer i.
çifte atan kimse wincer i.
yeni evli çifte yapılan gürültülü serenat chivari i.
çin düğünlerinde ailelerin çifte ve bekar gençlere verdiği hediye red packet i.
çifte kontrol yapmak double-check f.
çifte kontrol etmek double-check f.
çifte standart uygulamak apply double standard f.
çifte standart uygulamak practice double standard f.
çifte hayat yaşamak live a double life f.
yeni evli çifte tencere ve tavalarla alaycı serenat yapmak charivari f.
çifte atmak yerk [obsolete] f.
çifte kontrole tabi tutulmak double-check f.
çifte denetime tabi olmak double-check f.
çifte atılmış kicked s.
çifte gerdanlı double-chinned s.
çifte soyadlı double-barrelled s.
çifte soyadlı double-barreled s.
çifte minareli double minaret s.
çifte standartlı two-tier s.
çifte ait olan parial s.
Phrasals
(at) çifte atmak lash out f.
Colloquial
çifte gelir/kazanç double-dipping i.
çifte sorun double whammy i.
çifte kumru lovebird i.
çifte kumrular lovebirds i.
çifte kumru lovey-dovey s.
Idioms
çifte sorun/darbe a double whammy i.
çifte sorun double-trouble i.
çifte dert double-trouble i.
çifte bela double-trouble i.
genç bir çifte refakat eden kişi pick gooseberry [obsolete] f.
yalnız kalmaları uygunsuz olarak görülen genç çifte eşlik eden üçüncü kişi olmak pick gooseberry [obsolete] f.
çifte standart uygulamak make chalk of one and cheese of the other f.
çifte standart uygulamak make fish of one and flesh of another f.
çifte kavrulmuş (kimse) hard-boiled s.
çifte rezervasyon yapmış double booked s.
çifte açmazda in a double bind expr.
Trade/Economic
çifte kur sistemi dual exchange rate (system) i.
çifte para birikimli tahvil dual currency bond i.
çifte yükümlülük double liability i.
çifte vergilendirme sözleşmesi double taxation convention i.
çifte vergi double taxation i.
çifte standart double standard i.
çifte para birimli tahvil dual currency bond i.
çifte vergilendirmenin önlenmesi prevention of double taxation i.
çifte vergileme multiple taxation i.
çifte vergilendirme anlaşması double taxation agreement i.
çifte kayıt usulü muhasebe double-entry accounting i.
çifte sigorta double insurance i.
çifte kayıt usulü muhasebe double-entry bookkeeping system i.
çifte değerleme dual valuation i.
çifte vergi double imposition i.
çifte gelir dual income i.
çifte kayıt double posting i.
çifte kayıt usulü muhasebe double entry bookkeeping i.
çifte karine double bottom i.
çifte hesaplama double counting i.
çifte vergilemeyi önleme anlaşması double-tax agreement i.
çifte vergileme double taxation i.
çifte düşüş (fiyatlarda bir gerileme yaşanırken ikinci bir dalganın vurması) a double-dip plunge i.
çifte etki yaratan sigorta poliçesi dual trigger contract i.
çifte vergilemeyi önleme anlaşması avoidance of double taxation treaty i.
çifte vergilendirilmeden kaçınmak için yapılan uluslararası anlaşma double taxation agreement i.
çifte vergi double tax i.
çifte fiyatlama double pricing i.
çifte fiyatlama dual pricing i.
çifte dağıtım double distribution i.
çifte gelir double income i.
iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme double taxation agreement i.
iç çifte vergileme internal double taxation i.
iki ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması double taxation agreement i.
iktisadi çifte vergileme economic double taxation i.
uluslararası çifte vergileme international double taxation i.
Law
çifte sigorta double insurance i.
çifte mülkiyet dual ownership i.
çifte zarar double waste i.
çifte sahiplik dual ownership i.
(ceza hukukunda) çifte yargılamayı önlemek için hafif suçu daha ağır suçla birleştirme merger i.
Politics
çifte vatandaşlık double citizenship i.
çifte vatandaşlık dual-citizenship i.
çifte çevreleme politikası dual containment policy i.
çifte vatandaş dual citizen i.
çifte vatandaşlık double nationality i.
Insurance
çifte değerlendirme dual valuation i.
çifte sigorta overinsurance i.
çifte sigorta over insurance i.
çifte tazminat double indemnity i.
çifte sigorta double insurance i.
Tourism
çifte dağıtım dual distribution i.
Technical
çifte ilmek timber hitch i.
çifte ilmek bowyer's knot i.
bağlantılı çifte direk h-pole i.
çifte daire testere double circular saw i.
çifte bıçkı double cross-cut saw i.
çifte dirsek double crank i.
çifte bozunma double decomposition i.
çifte kaydetme dual recording i.
çifte kablo dual cable i.
çifte nikel kaplama duplex nickel plating i.
çifte suverme double quenching i.
çifte iz yöntemi double impression method i.
çifte kesinlik sayısı double-precision number i.
çifte taban false bottom i.
çifte duyarlık sayısı double-precision number i.
çifte duyarlık double precision i.
çifte freze straddle mill i.
çifte frezeleme straddle milling i.
çifte zıvana dili double tenons i.
çifte kesinlik aritmetiği double-precision arithmetic i.
çifte kesinlik niceliği double-precision quantity i.
çifte kesinlik double precision i.
çifte çukur double concave i.
çifte kanca clip hook i.
çifte kesinlik long precision i.
çifte kapı tandem door i.
arka arkaya bağlı çifte kızak ripper i.
çifte dışbükey double convex s.
Computer
çifte kesinlik double precision i.
çifte duyarlık double precision i.
çifte kaydetme dual recording i.
çifte yoğunluk double density i.
çifte kesinlik long precision i.
çifte kablo dual cable i.
çifte yoğunluklu double-density i.
çifte katılım (örn. web sitesinde doğruluk tespiti için) double-opt-in i.
çifte duyarlı double precision s.
Informatics
çifte çeşitleme dual diversity i.
çifte kablo dual cable i.
çifte kodlama dual code i.
Electric
çifte hassasiyetle hesaplama double precision computation i.
çifte hassasiyet double-precision i.
Construction
çifte sağrılı çatı knee roof i.
çifte merdiven double ladder i.
Automotive
çifte motor shotgun motor i.
Aeronautic
çifte kanatlı uçak biplane i.
Marine
çifte silyon feneri range light i.
çifte karina double bottom i.
çifte tirfil palangası runner and tackle i.
çifte silyon fenerleri range lights i.
çifte filika cutter i.
çifte silindirik keson dalgakıran dual cylindrical caisson breakwater i.
çifte kanca sister hook i.
çifte balıkçı düğümü fisherman's knot i.
çifte demirli olarak hawse zf.
Medical
çifte gerdan jowl i.
Psychology
çifte gebelik superfecundation i.
çifte yaklaşma-uzaklaşma çatışması double approach-avoidance conflict i.
çifte teşhis dual diagnosis i.
Gastronomy
çifte kızarmış muz dilimleri tostones i.
çifte kızarmış muz dilimleri patacones i.
çifte kavrulmuş turkish delight with hard consistency i.
Math
çifte oran cross ratio i.
çifte oran anharmonic ratio i.
çifte oran duple ratio i.
Statistics
çifte üstel regresyon double exponential regression i.
çifte binom dağılımı double binomial distribution i.
çifte ikiye ayırma double dichotomy i.
çifte ihtimal double possibility i.
çifte oranlı tahmin edici double ratio estimator i.
çifte poisson dağılımı double poisson distribution i.
çifte logaritmik grafik double logarithmic chart i.
çifte hipergeometrik dağılım double hypergeometric distribution i.
çifte gama işlevi digamma function i.
çifte tersine tasarım double reversal design i.
çifte pareto eğrisi double pareto curve i.
çifte örnekleme double sampling i.
çifte üstel dağılım double exponential distribution i.
merkezi olmayan çifte f dağılımı doubly non-central f-distribution i.
Physics
çifte kuadratik biquadratic s.
Chemistry
çifte bozunma double decomposition i.
tamamlayıcı çifte belirti complementary binary precursor i.
Biology
gözlemlenen çifte çaprazlama sayısıyla rastgele tahmin edilen bir sayı arasındaki oran coincidence i.
Marine Biology
çifte ürün double cropping i.
çifte halka double mark i.
çifte halka double zone i.
çifte halka double ring i.
çifte torba double codend i.
Social Sciences
eşcinsel evliliğe uygulanan çifte standart marriage inequality i.
bir çifte ait çocuklar generation i.
Linguistics
çifte karşılaştırma double comparison i.
çifte iyelik belirten sözcük double genitive i.
History
çifte gül savaşları'nda lancaster hanedanını desteklemiş olan kimse lancastrian i.
Environment
çifte giyilen eldiven double gloving i.
Military
çifte raporlama dual reporting i.
çifte (silah) double barrel i.
çifte amaçlı silah dual-purpose weapon i.
çifte nöbetçi double sentry i.
çifte namlulu double-barrelled s.
çifte namlulu double-barreled s.
Hunting
yan yana namlulu çifte side-by-side i.
(çifte namlulu av tüfeğinden) saçmayı çıkarmak unshot f.
Sport
arka arkaya bağlı çifte kızak traverse [dialect] i.
çifte kontrol double check i.
çifte oyun (beyzbol) tinker to evers to chance i.
Football
çifte dalmak do two-footed tackle f.
Chess
çifte şah çekme double check i.
Card
(briçte) çifte katlanmış bahsi ikiye katlamak redouble f.
(kart oyununda) çifte teklifin iki katı teklif sunmak shade f.
Wagering
çifte bahis tote double i.
çifte bahis daily double i.
Music
çifte flüt double flute i.
do çifte bemol c douple flat i.
çifte konçerto double concerto i.
evlenecek çifte destek amaçlı yardım toplama dansı shag [canada] i.
(batı kanada'da bir bölgede) evlenecek çifte para toplamak için yapılan dans social i.
(evlenecek çifte destek amaçlı) yardım toplama dansında dans etmek shag f.
Slang
çifte giriş double penetration i.
tüfek (çifte) shotty i.
Modern Slang
çifte vatandaşlığı olan afrikalı kimse afropolitan i.
Star Wars
çifte jocimer double jocimer i.