| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | çok şaşırmış | flabbergasted s. | ||
|
Everyone was just flabbergasted that she was able to get pregnant at 48. Onun 48 yaşında hamile kalabildiğine herkes çok şaşırmıştı. More Sentences |
||||
| Genel | çok şaşırmış | staggered s. | ||
| Genel | çok şaşırmış | disturbed s. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | çok şaşırmış | like a deer in (the) headlights expr. | ||
| Deyim | çok şaşırmış | like a rabbit caught in the headlights expr. | ||
| Deyim | çok şaşırmış | like a deer caught in the headlights expr. | ||
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Konuşma | (çok) şaşırmış | shocked s. | ||
|
We were therefore very shocked to hear the claims made in connection with Eurostat a few months ago. Bu nedenle birkaç ay önce Eurostat ile ilgili olarak ortaya atılan iddiaları duyduğumuzda çok şaşırdık. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | çok şaşırmış kimse | a deer in (the) headlights i. | ||
