| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | önemli gelişme | major development i. | ||
|
I should also mention another major development, the mid-term review of the common agricultural policy. Bir başka önemli gelişmeden, ortak tarım politikasının orta vadeli gözden geçirilmesinden de bahsetmeliyim. More Sentences |
||||
| Genel | önemli gelişme | significant development i. | ||
|
There are also significant developments beyond steel which will have serious consequences. Çelik dışında da ciddi sonuçları olacak önemli gelişmeler var. More Sentences |
||||
| Genel | önemli gelişme | important development i. | ||
| Genel | önemli gelişme | remarkable development i. | ||
| Genel | önemli gelişme | radical development i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | çok önemli bir gelişme | a very important improvement/development i. |
| Genel | kayda değer/hatırı sayılır/önemli gelişme | considerable development i. |
| Genel | önemli bir gelişme aşamasına gelinen an | coming of age i. |
| Idioms | ||
| Deyim | çok önemli bir gelişme | a quantum jump i. |
| Deyim | çok önemli bir gelişme | a quantum leap i. |
| Politics | ||
| Siyasal | eğer bir ülke ya da bölgede önemli bir gelişme yaşanırsa etrafındakilerin de benzer olaylar yaşayacağına dayalı teori | domino theory i. |
