| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | üzerinde çalışmaya başlamak | get to work (on) f. | ||
|
We'll get to work on it. Biz onun üzerinde çalışmaya başlayacağız. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Deyim | üzerinde çalışmaya başlamak | turn one's mind to f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Idioms | ||||
| Deyim | (biri/bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak | go to work (on someone or something) f. | ||
|
With that in mind, let us go to work together! Bunu aklımızda tutarak, birlikte çalışmaya başlayalım! More Sentences |
||||
| Deyim | (bir şey) üzerinde çalışmaya başlamak | set to work (on something) f. | ||
|
Simplification is another area on which we are about to set to work. Basitleştirme, üzerinde çalışmaya başlamak üzere olduğumuz bir başka alandır. More Sentences |
||||
| Deyim | (biri/bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak | set to work (on someone or something) f. | ||
|
But I welcome the fact that the Council and the Commission set to work at full tilt to formulate proposals. Ancak Konsey ve Komisyonun teklifleri formüle etmek üzere tam gaz çalışmaya başlamasını memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | (bir şey) üzerinde çalışmaya başlamak | get at (something) f. | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | ayrıntılar üzerinde çalışmaya başlamak | start working out the details f. | ||
| Konuşma Dili | (bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak/girişmek | set to work (doing something) f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | (bir şey) üzerinde çalışmaya başlamak | go to work (on something) f. | ||
| Deyim | (bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak | go/set to work (on something) f. | ||
