Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | şiddetli biçimde | intensely zf. |
Genel | şiddetli biçimde | rabidly zf. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | şiddetli bir biçimde | violently zf. | ||
Layla and Sami began to fight violently. Leyla ve Sami şiddetli bir biçimde kavga etmeye başladılar. More Sentences |
||||
Genel | şiddetli bir biçimde sarsmak | zing f. | ||
Genel | gürültülü ve şiddetli biçimde burundan solumak | snuff f. | ||
Genel | şiddetli bir biçimde | virulently zf. | ||
Genel | şiddetli bir biçimde | severely zf. | ||
Genel | aşırı derecede öfkeli/şiddetli biçimde | rabidly zf. | ||
Genel | şiddetli bir biçimde | shrewdly zf. | ||
Idioms | ||||
Deyim | yoğun/şiddetli biçimde eleştirmek | be in full cry f. | ||
Deyim | yoğun/şiddetli biçimde eleştiren | in full cry expr. | ||
Technical | ||||
Teknik | şiddetli biçimde çarpmak | rap f. | ||
Marine | ||||
Denizcilik | (geminin) şiddetli bir biçimde bir şeye çarpmasını engellemek | fend off a boat f. |