(şans) kötü

"(şans) kötü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	(şans) kötü	rough [australia] s.

"(şans) kötü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kötü şans	bad luck i.
Tom couldn't believe his bad luck. Tom kötü şansına inanamadı. More Sentences
2	Genel	kötü şans getirmek	bring bad luck f.
A broken mirror brings bad luck. Kırık bir ayna kötü şans getirir. More Sentences
Idioms
3	Deyim	kötü şans	rotten luck i.
What rotten luck! Ne kötü şans! More Sentences
General
4	Genel	kötü şans	ambes-as [obsolete] i.
5	Genel	kötü şans	ambs-ace i.
6	Genel	kötü şans	amesace i.
7	Genel	kötü şans	ames-ace i.
8	Genel	kötü şans	hard lines [uk] i.
9	Genel	kötü şans	misfall i.
10	Genel	kötü şans	misluck [scotland] i.
11	Genel	kötü şans	clap [obsolete] i.
12	Genel	takana iyi şans, diğer insanlara kötü şans getirdiğine inanılan bir tılsım	gris-gris i.
13	Genel	kötü şans	deuce [obsolete] i.
14	Genel	iyi veya kötü şans getirmek	happen f.
15	Genel	kötü şans getirmek	mozzle f.
16	Genel	kötü şans getiren	jinxed s.
17	Genel	kötü şans getiren	hoodoo s.
18	Genel	kötü şans ile bağlantılı	hoodoo s.
Colloquial
19	Konuşma Dili	kötü şans	bad break i.
20	Konuşma Dili	kötü şans	worse luck i.
21	Konuşma Dili	kötü şans	hard luck [uk] expr.
22	Konuşma Dili	kötü şans	hard lines [uk] expr.
Idioms
23	Deyim	kötü şans/kader	bad break i.
24	Deyim	kötü şans	hard cheese i.
25	Deyim	kötü şans getiren kimse	a jonah i.
26	Deyim	kötü şans	bad iron i.
27	Deyim	kötü şans getiren bir hareket	three on a match i.
28	Deyim	kötü şans getiren bir davranış/eylem	three on a match i.
29	Deyim	(birine) kötü şans getirmek	put the jinx on (something or someone) f.
30	Deyim	-e kötü şans getirmek	put the mockers on [uk] f.
31	Deyim	-e kötü şans getirmek	put the mocks on [australia] f.
32	Deyim	hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık	blessing in disguise expr.
33	Deyim	hayırlı bir şeye vesile olan kötü şans/şanssızlık	a blessing in disguise expr.
Speaking
34	Konuşma	ne kötü şans!	what ill luck! expr.
Archaic
35	Eski Kullanım	kötü şans	deuce-ace i.
36	Eski Kullanım	kötü şans	disadventure i.
37	Eski Kullanım	(kötü şans) getirmek	drive f.
Slang
38	Argo	etrafına kötü şans/zarar getiren kimse	typhoid mary i.
39	Argo	(biri) kötü şans getirecek bir şey yapmış olmalı	(one) must have killed a chinaman [dated] expr.