Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | an advantage over (someone or something) i. | ||
They tried very hard to gain an advantage over one another. Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar. More Sentences |
||||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | the advantage over (someone or something) i. | ||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | an edge on (someone or something) i. | ||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | the edge on (someone or something) i. | ||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | an edge over (someone or something) i. | ||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | the edge over (someone or something) i. | ||
Deyim | (birine/bir şeye) karşı üstünlük | precedence over (someone or something) i. |