(birini) haberdar etmek

"(birini) haberdar etmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini) haberdar etmek	apprise (one) of f.
The Commission has been fully apprised of the situation since it emerged in November. Komisyon, Kasım ayında ortaya çıkmasından bu yana durumdan tamamen haberdar edilmiştir. More Sentences
General
2	Genel	(birini) haberdar etmek	post (up) f.
Idioms
3	Deyim	(birini) haberdar etmek	keep (someone) up to date f.

"(birini) haberdar etmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(birini bir konudan) haberdar etmek	notify (one) of (something) f.
The Greek Government was notified of the decision and sent its comments on more than one occasion. Yunan Hükümeti karardan haberdar edilmiş ve birden fazla vesileyle görüşlerini iletmiştir. More Sentences
General
2	Genel	birini haberdar etmek	open someone's eyes f.
3	Genel	birini bir şeyden haberdar etmek	inform somebody of something f.
4	Genel	birini belirli bir fikirden haberdar etmek	map f.
5	Genel	(birini) önceden haberdar etmek	preacquaint f.
Phrasals
6	Öbek Fiiller	birini bir konudan haberdar etmek	notify someone of something f.
7	Öbek Fiiller	birini bir konudan haberdar etmek	notify someone about someone or something f.
8	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) önceden haberdar etmek	forewarn (someone) of (something) f.
9	Öbek Fiiller	(birini) bir konuda haberdar etmek	raise with (someone) f.
10	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) haberdar etmek	turn (one) on to (something) f.
11	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) haberdar etmek	run (something) by (one) f.
12	Öbek Fiiller	birini bir şeyden haberdar etmek	apprise someone of something f.
13	Öbek Fiiller	birini/bir grubu bir şeyden haberdar etmek	bring something before someone or something f.
14	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) about (something) f.
15	Öbek Fiiller	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) of (something) f.
Idioms
16	Deyim	birini durumdan haberdar etmek	put someone in the picture f.
17	Deyim	birini durumdan haberdar etmek	keep someone in the picture f.
18	Deyim	birini durumdan haberdar etmek	keep someone posted f.
19	Deyim	birini (bir şeyden) haberdar etmek	bring (something) to (one's) attention f.
20	Deyim	birini bir şeyden/birinden haberdar etmek	bring someone or something to someone's attention f.
21	Deyim	birini bir şeyden haberdar etmek	bring something to someone's attention f.
22	Deyim	(birini) durumdan/gidişattan haberdar etmek	keep (one) posted f.
23	Deyim	(birini) son gelişmelerden haberdar etmek	keep (someone) up to date f.
24	Deyim	birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek	keep somebody posted (on/of/about something) f.
25	Deyim	(birini) varlığından haberdar etmek	make (oneself) known (to someone) f.