Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi) bölmek | break in on (someone or something) f. | ||
He broke in on our conversation. Konuşmamızı böldü. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | (birini/bir şeyi) bölmek | butt in (on someone or something) f. |