Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
a bit of
a bit of
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"a bit of"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
a bit of
s.
parçası
So bring
a bit of
green inside.
Bu yüzden içine ufak bir
parça
yeşillik koyun.
More Sentences
"a bit of"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 175 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
into (a bit of) a jam
expr.
sıkıntıya
I don't want to get
into a jam.
Sıkıntıya
düşmek istemiyorum.
More Sentences
General
2
Genel
a bit of all right
i.
mükemmel bir şey
3
Genel
be in a bit of a jam
f.
darda olmak
4
Genel
be in a bit of a jam
f.
zorda olmak
5
Genel
be in a bit of a jam
f.
sıkıntıda olmak
6
Genel
be a bit of a deadline
f.
son teslim günü yaklaşmak
7
Genel
a bit of a
s.
bir parça
8
Genel
a little bit of both
zf.
ikisinden de biraz
9
Genel
a fair bit of
expr.
oldukça fazla
Phrases
10
İfadeler
a little bit of bread and no cheese [uk]
expr.
sarı yelve'nin ötüşünü belirtmek üzere kullanılan yansıtma ifade
11
İfadeler
a little bit of bread and no cheese [uk]
expr.
sarı çintenin (sarı kiraz kuşu) ötüşünü andıran bir yansımalı/onomatopeik ifade
12
İfadeler
a little bit of bread and no cheese [uk]
expr.
sarı yelve'nin ötüşünü belirtmek üzere kullanılan yansıtma ifade
13
İfadeler
a little bit of bread and no cheese [uk]
expr.
bir parça ekmek, peynir istemez
14
İfadeler
not a blind bit of notice
expr.
hiç/zerre kadar farkına varmamak
15
İfadeler
a bit of a...
expr.
oldukça (olumsuz, kötü, sıkıntılı bir durum)
16
İfadeler
a bit of a...
expr.
epey (olumsuz, kötü, sıkıntılı bir durum)
17
İfadeler
a bit of a/an
expr.
birazcık
18
İfadeler
a bit of a/an
expr.
biraz
19
İfadeler
a bit of a/an
expr.
bir miktar
20
İfadeler
a bit of a/an
expr.
oldukça
21
İfadeler
a bit of a/an
expr.
epey
22
İfadeler
a bit of a/an
expr.
bir ölçüde
23
İfadeler
a bit of a/an
expr.
bir nebze
24
İfadeler
a bit of a/an
expr.
büyük ölçüde
25
İfadeler
a bit of a/an
expr.
önemli ölçüde
26
İfadeler
a bit of a/an
expr.
hatırı sayılır derecede
27
İfadeler
a bit of a/an
expr.
azımsanmayacak kadar
Colloquial
28
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sağlam ayakkabı olmayan kişi
29
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
kaypak
30
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
sevimsiz
31
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
güvenilmez
32
Konuşma Dili
a nasty piece (or bit) of work
i.
götü başı ayrı oynayan
33
Konuşma Dili
a bit of a stretch
i.
abartma
34
Konuşma Dili
a bit of a stretch
i.
abartı
35
Konuşma Dili
a bit of work
i.
çok az iş/çalışma/emek
36
Konuşma Dili
a bit of a letch
i.
biraz şehvet düşkünü
37
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
arzu nesnesi
38
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
taş gibi
39
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
ilik gibi
40
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
kütür kütür
41
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
erik gibi
42
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
sütun gibi
43
Konuşma Dili
a bit of crackling [brit]
expr.
at gibi
44
Konuşma Dili
with a bit of luck
expr.
biraz şansın yardımıyla
45
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
bomba gibi
46
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çekici kadın
47
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çok güzel kadın
48
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
çok iyi
49
Konuşma Dili
a bit of both
expr.
her ikisinden de biraz
50
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
güzel
51
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
fıstık gibi
52
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
enfes
53
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
harika
54
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
iyi
55
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
lokum gibi
56
Konuşma Dili
a bit of all right
expr.
uygun
57
Konuşma Dili
not a bit of it! [uk]
expr.
hiç öyle değil!
58
Konuşma Dili
not a bit of it! [uk]
expr.
zerre kadar bile değil!
Idioms
59
Deyim
a bit of crackling [brit]
i.
(kadın) arzu nesnesi
60
Deyim
a bit of the action
i.
pay
61
Deyim
a free bit of advice
i.
bedavadan tavsiye
62
Deyim
a bit of crackling [brit]
i.
seks objesi olarak görülen kadın
63
Deyim
a free bit of advice
i.
gökten düşen tavsiye
64
Deyim
a bit of crackling [brit]
i.
cinsel obje olarak görülen kadın
65
Deyim
a free bit of advice
i.
istenmeden/talep edilmeden verilen tavsiye
66
Deyim
a bit of crackling [old-fashioned]
i.
cinsel nesne olarak görülen çekici kadın
67
Deyim
a bit of crackling [old-fashioned]
i.
çekici kadın
68
Deyim
a bit of crackling [old-fashioned]
i.
afet
69
Deyim
a bit of crackling [old-fashioned]
i.
taş (kız/kadın)
70
Deyim
a bit of crackling [old-fashioned]
i.
çıtır
71
Deyim
a blind bit of (something)
i.
hiçbir … yaratmama
72
Deyim
a blind bit of (something)
i.
hiç de … almama
73
Deyim
a blind bit of (something)
i.
hiç
74
Deyim
a blind bit of (something)
i.
en ufak
75
Deyim
a blind bit of (something)
i.
zerre kadar
76
Deyim
a free bit of advice
i.
karşı taraf istemediği halde verilen tavsiye
77
Deyim
a free bit of advice
i.
istenmeyen tavsiye
78
Deyim
a free bit of advice
i.
naçizane fikir/görüş
79
Deyim
a bit of rough [uk]
i.
sosyoekonomik durumu sevgilisinden/partnerinden düşük olan kimse
80
Deyim
a bit of rough [uk]
i.
sevgilisinden/partnerinden daha alt sınıfta olan kimse
81
Deyim
a bit of rough [uk]
i.
sevgilisi/partneri yanında yetersiz görülen kimse
82
Deyim
a bit of rough [uk]
i.
sevgilisine/partnerine (sınıfsal olarak) layık görülmeyen kimse
83
Deyim
be a bit of a stretch
f.
biraz abartmak
84
Deyim
be a bit of a stretch
f.
hafif abartmak
85
Deyim
be a bit of a stretch
f.
biraz fazla tepki vermek
86
Deyim
get into (a bit of) a jam
f.
başı belaya girmek
87
Deyim
get into (a bit of) a jam
f.
dara düşmek
88
Deyim
get into (a bit of) a jam
f.
sıkıntıya girmek
89
Deyim
get into (a bit of) a jam
f.
dara düşmek
90
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
ağzının payını vermek
91
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
haşlamak
92
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
fırçalamak
93
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
azarlamak
94
Deyim
have a bit of how's your father
f.
cinsel ilişkiye girmek
95
Deyim
not take a blind bit of notice
f.
hiç oralı olmamak
96
Deyim
not take a blind bit of notice
f.
kale almamak
97
Deyim
be in a bit of a state
f.
kaygılı/üzgün olmak
98
Deyim
have a bit of how's your father
f.
sevişmek
99
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
(birini) haşlamak
100
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
(birinin) canına okumak
101
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
(birini) paylamak
102
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
(birine) döşenmek
103
Deyim
give (someone) (a bit of) curry
f.
(birini) azarlamak
104
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
güçlü bir şekilde ovmak/fırçalamak
105
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
kuvvetlice ovmak/fırçalamak
106
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
sertçe çitilemek
107
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
kol gücüyle temizlemek
108
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
biraz kol gücü kullanmak
109
Deyim
use (a little) (bit of) elbow grease
f.
biraz fiziksel güç uygulamak
110
Deyim
get into (bit of) a jam
f.
başı belaya girmek
111
Deyim
get into (bit of) a jam
f.
dara düşmek
112
Deyim
a blind bit of (something)
s.
zerre kadar
113
Deyim
a blind bit of (something)
s.
neredeyse hiç
114
Deyim
a blind bit of (something)
s.
çok çok az
115
Deyim
a blind bit of (something)
s.
çok az
116
Deyim
a bit out of it
s.
kendinde olmayan
117
Deyim
a bit out of it
s.
dalgın
118
Deyim
a bit out of it
s.
hülyalı
119
Deyim
a bit out of it
s.
kafası bir karış havada
120
Deyim
a blind bit of (something)
s.
zerre kadar
121
Deyim
a blind bit of (something)
s.
minnacık
122
Deyim
a blind bit of (something)
s.
en ufak
123
Deyim
a blind bit of
s.
zerre kadar
124
Deyim
a blind bit of
s.
minnacık
125
Deyim
a blind bit of
s.
en ufak
126
Deyim
a blind bit of
s.
nokta kadar
127
Deyim
not a blind bit of (something)
zf.
hiç
128
Deyim
not a blind bit of (something)
zf.
azıcık bile
129
Deyim
not a blind bit of (something)
zf.
bir nebze olsun
130
Deyim
not a blind bit of (something)
zf.
şuncacık bile
131
Deyim
not a blind bit of (something)
zf.
zerre kadar
132
Deyim
a little bit of bread and no cheese [uk]
expr.
kuşun ötüş şeklinden anlamı bir cümle çıkarma
133
Deyim
not a bit of it!
expr.
asla!
134
Deyim
not a bit of it!
expr.
bir şey değil!
135
Deyim
a bit of a
expr.
birazcık
136
Deyim
not a bit of it!
expr.
hiç!
137
Deyim
not a bit of it!
expr.
katiyen!
138
Deyim
a little bit (of something) goes a long way
expr.
(bir şeyin) birazı yeter
139
Deyim
a little bit (of something) goes a long way
expr.
az miktarda (bir şey) yeterli olur
140
Deyim
a little bit (of something) goes a long way
expr.
az miktarda (bir şey) iş görür
141
Deyim
a little bit (of something) goes a long way
expr.
azıcık (bir şey) yeterli olur
142
Deyim
into (a bit of) a jam
expr.
başını belaya
143
Deyim
into (a bit of) a jam
expr.
dara
144
Deyim
into (a bit of) a jam
expr.
zor duruma
145
Deyim
not a blind bit of difference
expr.
zerre kadar fark
146
Deyim
not a blind bit of difference
expr.
zerre kadar farklılık
147
Deyim
not a blind bit of difference
expr.
hiçbir fark/farklılık
148
Deyim
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk]
expr.
oynaşma
149
Deyim
a bit of slap and tickle slap and tickle [uk]
expr.
ön sevişme
Speaking
150
Konuşma
I need a bit of help
expr.
biraz yardıma ihtiyacım var
151
Konuşma
I have a bit of a headache
expr.
benim biraz başım ağrıyor
152
Konuşma
I've had a bit of a hard day myself
expr.
biraz zor bir gün geçirdim
153
Konuşma
we're in a bit of a hurry
expr.
biraz acelemiz var
154
Konuşma
I've had a bit of a rough day myself
expr.
biraz zor bir gün geçirdim
155
Konuşma
that's given him a bit of a shake up
expr.
bu onun aklını başına getirir
156
Konuşma
a bit of all right argo
expr.
mükemmel bir şey
157
Konuşma
what a bit of luck!
expr.
ne şans!
158
Konuşma
what a bit of luck!
expr.
şansa bak!
159
Konuşma
what a bit of luck!
expr.
şansa bak ya!
Slang
160
Argo
a bit of how's your father
i.
cinsel ilişki
161
Argo
a bit of rough
i.
daha alt sınıftan seks partneri
162
Argo
have a bit of how's your father
f.
sevişmek
163
Argo
a bit of tail
expr.
(cinsel açıdan çekici kadın) bomba
Modern Slang
164
Modern Argo
a bit of the old
i.
seks
165
Modern Argo
a bit of the old
i.
git gel (seks yapma anlamında)
166
Modern Argo
a bit of alright
s.
çekici
167
Modern Argo
a bit of alright
s.
seksi
168
Modern Argo
a bit of alright
s.
güzel
169
Modern Argo
a bit of alright
s.
harika
170
Modern Argo
a bit of alright
s.
cazibeli
171
Modern Argo
a bit of alright
s.
hoş
172
Modern Argo
a bit of alright
s.
bomba gibi
173
Modern Argo
a bit of alright
s.
çok iyi
174
Modern Argo
a bit of alright
s.
fıstık gibi
175
Modern Argo
a bit of alright
s.
lokum gibi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of a bit of
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy