İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | achievable s. | başarılabilir | ||
We believe that this course of action is ambitious, yet achievable. Bu eylem tarzının iddialı ancak başarılabilir olduğuna inanıyoruz. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Siyasal | achievable s. | ulaşılabilir | ||
I believe the quotas for industry are achievable and no one can say we are asking too much. Sanayi kotalarının ulaşılabilir olduğuna ve hiç kimsenin çok fazla şey istediğimizi söyleyemeyeceğine inanıyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | achievable s. | yapılabilir | ||
Politics | ||||
Siyasal | achievable s. | erişilebilir | ||
Siyasal | achievable s. | gerçek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | an achievable target i. | ulaşılabilir (bir) hedef/amaç |
Genel | an achievable target i. | başarılabilecek/ulaşılabilecek bir amaç/hedef |
Politics | ||
Siyasal | achievable work i. | başarılabilecek iş |
Technical | ||
Teknik | achievable spectral efficiency i. | erişilebilir spektral verimlilik |
Environment | ||
Çevre | lowest achievable emission rate i. | gerçekleştirilebilir en düşük emisyon oranı |