İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | allergic s. | alerjik | ||
There may be no safe fragrance for some allergic individuals. Bazı alerjik bireyler için güvenli bir koku olmayabilir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | allergic s. | allerjik | ||
It sounds to me like you're allergic to rat poison, boy. Bana öyle geliyor ki senin fare zehirine allerjin var, evlat. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medikal | allergic s. | alerjik | ||
The doctors say she's having an allergic reaction. Doktorlar onun alerjik bir reaksiyon geçirdiğini söylüyor. More Sentences |
||||
Medikal | allergic s. | allerjik | ||
He is allergic to dust. Onun toza karşı allerjisi var. More Sentences |
||||
Biochemistry | ||||
Biyokimya | allergic s. | aşırı duyarlı |