Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | settle the disputes f. | ||
We succeeded in settling the dispute. Anlaşmazlığı çözmede başarılı olduk. More Sentences |
||||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | resolve the disputes f. | ||
A disinterested third party resolved the dispute. İlgisiz bir üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü. More Sentences |
||||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | resolve the disagreements f. | ||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | solve the disagreements f. | ||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | settle the disagreements f. | ||
Genel | anlaşmazlıkları çözmek | solve the disputes f. | ||
Law | ||||
Hukuk | anlaşmazlıkları çözmek | reconcile f. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | anlaşmazlıkları ya da sorunları çözmek | iron out f. |
Genel | anlaşmazlıkları açıkça tartışarak çözmek | dialogue f. |
Law | ||
Hukuk | ingiltere'de madenciler arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için yapılan bir mahkeme | bergmote i. |