İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | antagonize f. | düşman etmek | ||
I don't want to antagonize her. Onu düşman etmek istemem. More Sentences |
||||
Genel | antagonize f. | kızdırmak | ||
Layla tried to antagonize Sami a little bit. Layla Sami'yi biraz kızdırmaya çalıştı. More Sentences |
||||
Genel | antagonize f. | kışkırtmak | ||
Don't antagonize him. Onu kışkırtma. More Sentences |
||||
Genel | antagonize f. | karşı çıkmak | ||
Genel | antagonize f. | aleyhine çevirmek |