Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | aralıksız olarak | incessantly zf. | ||
It rains incessantly. Aralıksız olarak yağmur yağıyor. More Sentences |
||||
Genel | aralıksız olarak | repeatedly zf. | ||
Genel | aralıksız olarak | straightly zf. | ||
Genel | aralıksız olarak | recurrently zf. | ||
Genel | aralıksız olarak | oftentimes zf. | ||
Genel | aralıksız olarak | continuedly zf. | ||
Genel | aralıksız olarak | solid zf. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | aralıksız olarak çalışma | working around the clock i. |
Deyim | aralıksız olarak konuşan kimse | ratchet-mouth i. |
Deyim | aralıksız olarak konuşan kimse | motor-mouth i. |
Deyim | aralıksız olarak konuşan kimse | ratchet mouth i. |
Deyim | aralıksız olarak konuşan kimse | a motor mouth i. |
Deyim | sık sık/aralıksız olarak bir şeyden şikayet etmek | ride (one's) hobby-horse f. |
Deyim | sık sık/aralıksız olarak bir şeyle ilgili konuşmak | ride (one's) hobby-horse f. |