|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
açıklık |
gap i.
|
|
The gap has closed.
Açıklık kapandı.
More Sentences
|
2 |
Yaygın Kullanım |
açıklık |
space i.
|
|
There must be enough space between you and the car in front of you.
Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.
More Sentences
|
3 |
Yaygın Kullanım |
açıklık |
openness i.
|
|
The global trend today is towards more openness, freedom, democracy and respect for human rights.
Günümüzde küresel eğilim daha fazla açıklık, özgürlük, demokrasi ve insan haklarına saygı yönündedir.
More Sentences
|
4 |
Yaygın Kullanım |
açıklık |
clarity i.
|
|
The proposal further helps to streamline cumbersome procedures and to bring about clarity and legal security.
Bu teklif ayrıca hantal prosedürlerin kolaylaştırılmasına, açıklık ve yasal güvenliğin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.
More Sentences
|
General |
|
5 |
Genel |
açıklık |
openings i.
|
|
Do not block any ventilation openings.
Havalandırma açıklıklarını kapatmayın.
More Sentences
|
6 |
Genel |
açıklık |
clearness i.
|
|
Clearness should be a guiding principle of every technical writer.
Açıklık her teknik yazar için yol gösterici bir ilke olmalıdır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
açıklık |
spread i.
|
|
The spread of the eagle's wing is quite impressive.
Kartalın kanadının açıklığı oldukça etkileyici.
More Sentences
|
8 |
Genel |
açıklık |
opening i.
|
|
That question should be central, and we as European Parliament should not plug that opening.
Bu soru merkezde olmalı ve Avrupa Parlamentosu olarak bu açıklığı kapatmamalıyız.
More Sentences
|
9 |
Genel |
açıklık |
clearance i.
|
|
This clearance took about two years longer than originally planned for.
Bu açıklık başlangıçta planlanandan yaklaşık iki yıl daha uzun sürdü.
More Sentences
|
10 |
Genel |
açıklık |
light i.
|
|
Can you shed light on this?
Bu konuya açıklık getirebilir misin?
More Sentences
|
11 |
Genel |
açıklık |
clear i.
|
|
I hope you will be able to clear this up in your reply.
Umarım cevabınızda bu konuya açıklık getirebilirsiniz.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
12 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık |
openness i.
|
|
The document should perhaps make clear what further increased openness it is leading to.
Belge belki de daha fazla açıklığın neye yol açacağını açıkça belirtmelidir.
More Sentences
|
Textile |
|
13 |
Tekstil |
açıklık |
clarity i.
|
|
Consumer protection requires guarantees, clarity, simplicity and, above all, therefore, transparency.
Tüketicinin korunması garantiler, açıklık, basitlik ve hepsinden önemlisi şeffaflık gerektirir.
More Sentences
|
Common Usage |
|
14 |
Yaygın Kullanım |
açıklık |
aperture i.
|
|
General |
|
15 |
Genel |
açıklık |
baldness i.
|
|
16 |
Genel |
açıklık |
straightforwardness i.
|
|
17 |
Genel |
açıklık |
rift i.
|
|
18 |
Genel |
açıklık |
palpability i.
|
|
19 |
Genel |
açıklık |
preciseness i.
|
|
20 |
Genel |
açıklık |
neatness i.
|
|
|
21 |
Genel |
açıklık |
roundness i.
|
|
22 |
Genel |
açıklık |
decidedness i.
|
|
23 |
Genel |
açıklık |
manifestness i.
|
|
24 |
Genel |
açıklık |
lucidness i.
|
|
25 |
Genel |
açıklık |
broadness i.
|
|
26 |
Genel |
açıklık |
fairness i.
|
|
27 |
Genel |
açıklık |
candor i.
|
|
28 |
Genel |
açıklık |
candidness i.
|
|
29 |
Genel |
açıklık |
evidence i.
|
|
30 |
Genel |
açıklık |
lucid i.
|
|
31 |
Genel |
açıklık |
distinctness i.
|
|
32 |
Genel |
açıklık |
distinction i.
|
|
33 |
Genel |
açıklık |
definiteness i.
|
|
34 |
Genel |
açıklık |
break i.
|
|
35 |
Genel |
açıklık |
freeness i.
|
|
36 |
Genel |
açıklık |
lucidity i.
|
|
37 |
Genel |
açıklık |
interstice i.
|
|
38 |
Genel |
açıklık |
refracting i.
|
|
39 |
Genel |
açıklık |
demonstrativeness i.
|
|
40 |
Genel |
açıklık |
legibility i.
|
|
|
41 |
Genel |
açıklık |
perspicuousness i.
|
|
42 |
Genel |
açıklık |
obviousness i.
|
|
43 |
Genel |
açıklık |
demonstrability i.
|
|
44 |
Genel |
açıklık |
berth i.
|
|
45 |
Genel |
açıklık |
plainness i.
|
|
46 |
Genel |
açıklık |
yard i.
|
|
47 |
Genel |
açıklık |
explicitness i.
|
|
48 |
Genel |
açıklık |
distinctiveness i.
|
|
49 |
Genel |
açıklık |
definitiveness i.
|
|
50 |
Genel |
açıklık |
the open i.
|
|
51 |
Genel |
açıklık |
plain i.
|
|
52 |
Genel |
açıklık |
distance i.
|
|
53 |
Genel |
açıklık |
perspicuity i.
|
|
54 |
Genel |
açıklık |
intelligibleness i.
|
|
55 |
Genel |
açıklık |
hiatus i.
|
|
56 |
Genel |
açıklık |
directness i.
|
|
57 |
Genel |
açıklık |
vacancy i.
|
|
58 |
Genel |
açıklık |
overtness i.
|
|
59 |
Genel |
açıklık |
clearing i.
|
|
60 |
Genel |
açıklık |
scrupulosity i.
|
|
61 |
Genel |
açıklık |
definition i.
|
|
62 |
Genel |
açıklık |
port i.
|
|
63 |
Genel |
açıklık |
stop i.
|
|
64 |
Genel |
açıklık |
certainty i.
|
|
65 |
Genel |
açıklık |
limpidity i.
|
|
66 |
Genel |
açıklık |
pellucidity i.
|
|
67 |
Genel |
açıklık |
candour i.
|
|
68 |
Genel |
açıklık |
lacune i.
|
|
69 |
Genel |
açıklık |
chaun [obsolete] i.
|
|
70 |
Genel |
açıklık |
noticeability i.
|
|
71 |
Genel |
açıklık |
tewel [obsolete] i.
|
|
72 |
Genel |
açıklık |
thirl [dialect] i.
|
|
73 |
Genel |
açıklık |
articulacy i.
|
|
74 |
Genel |
açıklık |
void i.
|
|
75 |
Genel |
açıklık |
voidance i.
|
|
76 |
Genel |
açıklık |
vacance [scotland] i.
|
|
77 |
Genel |
açıklık |
void i.
|
|
78 |
Genel |
açıklık |
lucidity i.
|
|
79 |
Genel |
açıklık |
buffer i.
|
|
80 |
Genel |
açıklık |
hiation [obsolete] i.
|
|
|
81 |
Genel |
açıklık |
hole i.
|
|
82 |
Genel |
açıklık |
loophole i.
|
|
83 |
Genel |
açıklık |
yard i.
|
|
84 |
Genel |
açıklık |
ricture i.
|
|
85 |
Genel |
açıklık |
rightness [obsolete] i.
|
|
86 |
Genel |
açıklık |
overture i.
|
|
87 |
Genel |
açıklık |
distincture [obsolete] i.
|
|
88 |
Genel |
açıklık |
inconfusion [obsolete] i.
|
|
89 |
Genel |
açıklık |
daylight i.
|
|
90 |
Genel |
açıklık |
os i.
|
|
91 |
Genel |
açıklık |
separation i.
|
|
92 |
Genel |
açıklık |
freedom i.
|
|
93 |
Genel |
açıklık |
slade [dialect] i.
|
|
94 |
Genel |
açıklık |
slap [dialect] [uk] i.
|
|
95 |
Genel |
açıklık |
slish [obsolete] i.
|
|
96 |
Genel |
açıklık |
straightforward s.
|
|
Trade/Economic |
|
97 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık |
disclosure i.
|
|
98 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık |
precision i.
|
|
99 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık |
publicity i.
|
|
Law |
|
100 |
Hukuk |
açıklık |
lucidity i.
|
|
Politics |
|
101 |
Siyasal |
açıklık |
paraphrase i.
|
|
Technical |
|
102 |
Teknik |
açıklık |
port i.
|
|
103 |
Teknik |
açıklık |
space i.
|
|
104 |
Teknik |
açıklık |
clearance i.
|
|
105 |
Teknik |
açıklık |
open i.
|
|
106 |
Teknik |
açıklık |
span i.
|
|
107 |
Teknik |
açıklık |
gap i.
|
|
108 |
Teknik |
açıklık |
pore i.
|
|
109 |
Teknik |
açıklık |
bay i.
|
|
Computer |
|
110 |
Bilgisayar |
açıklık |
aperture i.
|
|
Informatics |
|
111 |
Bilişim |
açıklık |
aperture i.
|
|
112 |
Bilişim |
açıklık |
clearance i.
|
|
Telecom |
|
113 |
Telekom |
açıklık |
vulnerability i.
|
|
Mechanic |
|
114 |
Mekanik |
açıklık |
clearance i.
|
|
Construction |
|
115 |
İnşaat |
açıklık |
toe-out i.
|
|
116 |
İnşaat |
açıklık |
spacing i.
|
|
117 |
İnşaat |
açıklık |
span i.
|
|
118 |
İnşaat |
açıklık |
interval i.
|
|
Lighting |
|
119 |
Aydınlatma |
açıklık |
lightness i.
|
|
Railway |
|
120 |
Demiryolu |
açıklık |
span length i.
|
|
121 |
Demiryolu |
açıklık |
gauge i.
|
|
Medical |
|
122 |
Medikal |
açıklık |
orifice i.
|
|
123 |
Medikal |
açıklık |
patency i.
|
|
Food Engineering |
|
124 |
Gıda |
açıklık |
clearance i.
|
|
Statistics |
|
125 |
İstatistik |
açıklık |
range i.
|
|
Literature |
|
126 |
Edebiyat |
açıklık |
penpoint i.
|
|
Geography |
|
127 |
Coğrafya |
açıklık |
lip i.
|
|
128 |
Coğrafya |
açıklık |
debouchment i.
|
|
129 |
Coğrafya |
açıklık |
influx i.
|
|
Geology |
|
130 |
Jeoloji |
açıklık |
clearance i.
|
|
Hunting |
|
131 |
Silah/Atıcılık |
açıklık |
head space i.
|
|
Photography |
|
132 |
Fotoğrafçılık |
açıklık |
eyeshot i.
|
|
Archaic |
|
133 |
Eski Kullanım |
açıklık |
apertion i.
|
|
134 |
Eski Kullanım |
açıklık |
ope i.
|
|
|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
açıklık getirme |
clarification i.
|
|
I would like to seek clarification on aspects of the statement.
Açıklamanın bazı yönlerine açıklık getirmek istiyorum.
More Sentences
|
2 |
Genel |
açıklık (kemer/köprü ayakları arasındaki) |
span i.
|
|
The bridge has a main span of 50 meters.
Köprünün ana açıklığı 50 metre.
More Sentences
|
3 |
Genel |
açıklık kültürü |
culture of openness i.
|
|
It is important for the culture of openness to be established before enlargement.
Genişlemeden önce açıklık kültürünün yerleşmesi önemlidir.
More Sentences
|
4 |
Genel |
açıklık getirmek |
clarify f.
|
|
I would like to make a few points to clarify the content.
İçeriğe açıklık getirmek için birkaç noktaya değinmek istiyorum.
More Sentences
|
Colloquial |
|
5 |
Konuşma Dili |
açıklık getirmek |
make clear f.
|
|
Let me make clear the main elements of those draft directives.
Bu taslak direktiflerin ana unsurlarına açıklık getirmeme izin verin.
More Sentences
|
General |
|
6 |
Genel |
açıklık kazanma |
clarification i.
|
|
7 |
Genel |
eli açıklık |
bounteousness i.
|
|
8 |
Genel |
açıklık yer |
clearance i.
|
|
9 |
Genel |
açıklık alan |
clearing i.
|
|
10 |
Genel |
ormanda açıklık |
glade i.
|
|
11 |
Genel |
yeni fikirlere açıklık |
receptiveness i.
|
|
12 |
Genel |
dar ve uzun açıklık |
slot i.
|
|
13 |
Genel |
eli açıklık |
generousness i.
|
|
14 |
Genel |
açıklık (renkte) |
paleness i.
|
|
15 |
Genel |
eli açıklık |
openhandedness i.
|
|
16 |
Genel |
serbest açıklık |
clear opening i.
|
|
17 |
Genel |
ufak açıklık |
chink i.
|
|
18 |
Genel |
açıklık getirme |
elucidating i.
|
|
19 |
Genel |
açıklık getiren |
enlightener i.
|
|
20 |
Genel |
tarafsızlık ve açıklık ilkesi |
impartiality and openness i.
|
|
21 |
Genel |
açıklık getiren kişi |
defogger i.
|
|
22 |
Genel |
açıklık politikası |
glasnost i.
|
|
23 |
Genel |
eli açıklık |
donorship i.
|
|
24 |
Genel |
eli açıklık |
bounty i.
|
|
25 |
Genel |
açıklık (ifade vb) |
explicity i.
|
|
26 |
Genel |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
27 |
Genel |
serbest açıklık |
clear span i.
|
|
28 |
Genel |
pedallar arası açıklık |
tread i.
|
|
29 |
Genel |
kanat açıklık oranı |
aspect ratio i.
|
|
30 |
Genel |
yarı açıklık |
half span i.
|
|
31 |
Genel |
orta açıklık |
center span i.
|
|
32 |
Genel |
temiz açıklık |
clear spacing i.
|
|
33 |
Genel |
net açıklık |
clear opening i.
|
|
34 |
Genel |
temiz açıklık |
clear distance i.
|
|
35 |
Genel |
temiz açıklık |
clearance of span i.
|
|
36 |
Genel |
yarı açıklık |
half-span i.
|
|
37 |
Genel |
açıklık sarkması |
sag of span i.
|
|
38 |
Genel |
ahlaki açıklık |
moral clarity i.
|
|
39 |
Genel |
eli açıklık |
largesse i.
|
|
40 |
Genel |
eli açıklık |
largess i.
|
|
41 |
Genel |
eli açıklık |
munificence i.
|
|
42 |
Genel |
eli açıklık |
magnanimity i.
|
|
43 |
Genel |
eli açıklık |
open-handedness i.
|
|
44 |
Genel |
ön yargıya açıklık |
openness to bias i.
|
|
45 |
Genel |
hayvanın girip çıktığı küçük açıklık |
pophole i.
|
|
46 |
Genel |
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık |
calvities [rare] i.
|
|
47 |
Genel |
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık |
calvity i.
|
|
48 |
Genel |
(yazılı metinde) açıklık |
lacuna i.
|
|
49 |
Genel |
(yazılı metinde) açıklık |
lacune i.
|
|
50 |
Genel |
eli açıklık |
unsparingness i.
|
|
51 |
Genel |
eli açıklık |
big-heartedness i.
|
|
52 |
Genel |
eli açıklık |
great-heartedness i.
|
|
53 |
Genel |
eli açıklık |
large-heartedness i.
|
|
54 |
Genel |
eli açıklık |
large [obsolete] i.
|
|
55 |
Genel |
sahne çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer açıklık barındırabilen mat plak |
mat i.
|
|
56 |
Genel |
borulu orgda havanın geçtiği yol veya açıklık |
windway i.
|
|
57 |
Genel |
tahta nefesli çalgılarda havanın geçtiği yol veya açıklık |
windway i.
|
|
58 |
Genel |
farklı fikirlere açıklık |
hospitality i.
|
|
59 |
Genel |
yeni ilgi alanlarına açıklık |
hospitality i.
|
|
60 |
Genel |
küçük açıklık |
mousehole i.
|
|
61 |
Genel |
orgun borularının uçları arasındaki açıklık |
mouth i.
|
|
62 |
Genel |
(kayak maskesinde) ağız için bırakılmış açıklık |
mouth hole i.
|
|
63 |
Genel |
saldırıya açıklık |
gap i.
|
|
64 |
Genel |
siyasi ve entelektüel alanlarda açıklık ve şeffaflığa karşı olan kimse |
obscurant i.
|
|
65 |
Genel |
(kasılma sonucu ortaya çıkan) açıklık |
rictus i.
|
|
66 |
Genel |
tenis kortunun ucundaki kare açıklık |
grill i.
|
|
67 |
Genel |
ızgaralı açıklık |
grill i.
|
|
68 |
Genel |
tenis kortunun ucundaki kare açıklık |
grille i.
|
|
69 |
Genel |
ızgaralı açıklık |
grille i.
|
|
70 |
Genel |
eski surlarda üzerinde ateş etmek için açıklık bulunan mazgallı siper |
murdress i.
|
|
71 |
Genel |
küçük açıklık |
oelet i.
|
|
72 |
Genel |
yeni fikirlere açıklık |
openness i.
|
|
73 |
Genel |
dışarıya açıklık |
inclusiveness i.
|
|
74 |
Genel |
sonsuz açıklık |
infinity i.
|
|
75 |
Genel |
(açıklık yaratmak için) bölümlü kesikleri olan dekor parçası |
cutout i.
|
|
76 |
Genel |
dekor kesiklerinden oluşan açıklık |
cutout i.
|
|
77 |
Genel |
içine bir şey atılması için bırakılmış açıklık |
drop i.
|
|
78 |
Genel |
küçük açıklık |
pad i.
|
|
79 |
Genel |
karşı açıklık |
counter opening i.
|
|
80 |
Genel |
karşı açıklık |
counteropening i.
|
|
81 |
Genel |
geniş açıklık |
plain i.
|
|
82 |
Genel |
erimiş metalin kalıba girdiği ana açıklık |
pour i.
|
|
83 |
Genel |
kilit tamburunda sürgü çalışırken içinden metalin geçtiği açıklık |
gate i.
|
|
84 |
Genel |
film kamerasının önünde yer alan ve filmin ışık almasını sağlayan dikdörtgen açıklık |
gate i.
|
|
85 |
Genel |
buhar makinesinde geri tepme basıncını en aza indiren açıklık |
prerelease i.
|
|
86 |
Genel |
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret |
slash i.
|
|
87 |
Genel |
(elbisede) yırtmaç gibi açıklık ile görünen, zıt renkli ek veya iç katman |
slashing i.
|
|
88 |
Genel |
(elbisede) zıt renkli ek yeri veya iç katman gösteren açıklık |
slashing i.
|
|
89 |
Genel |
dar açıklık |
smoot [dialect] [uk] i.
|
|
90 |
Genel |
gözü açıklık |
solertiousness i.
|
|
91 |
Genel |
açıklık kazandırmak |
clarify f.
|
|
92 |
Genel |
açıklık kazanmak |
clarify f.
|
|
93 |
Genel |
açıklık getirmek |
defog f.
|
|
94 |
Genel |
açıklık kazandırmak |
get across f.
|
|
95 |
Genel |
açıklık bırakmak |
loophole f.
|
|
96 |
Genel |
fazla açıklık bırakmak |
overspan f.
|
|
97 |
Genel |
açıklık yaratmak |
slice f.
|
|
98 |
Genel |
açıklık getirilmiş |
elucidated s.
|
|
99 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeve s.
|
|
100 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeves s.
|
|
101 |
Genel |
açıklık ile öne çıkan |
shirt-sleeved s.
|
|
102 |
Genel |
açıklık anlamına gelen bir son ek |
-pore snk.
|
|
103 |
Genel |
açıklık anlamı veren son ek |
-pyle snk.
|
|
Phrasals |
|
104 |
Öbek Fiiller |
açıklık getirmek |
clear up f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
dar bir geçitten çıkıp açıklık bir alana ilerlemek |
march out f.
|
|
106 |
Öbek Fiiller |
açıklık getirmek |
get over f.
|
|
Idioms |
|
107 |
Deyim |
zor problemlere açıklık getirmek |
crack the code f.
|
|
108 |
Deyim |
açıklık getirmek |
get clear on f.
|
|
109 |
Deyim |
açıklık kazandırmak |
bring into open f.
|
|
110 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
clinch an argument f.
|
|
111 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
shed some light on something f.
|
|
112 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
throw some light on something f.
|
|
113 |
Deyim |
(bir için) bir şeye açıklık getirmek |
make something clear to someone f.
|
|
114 |
Deyim |
açıklık kazanmak |
drop into place f.
|
|
115 |
Deyim |
açıklık kazanmak |
fall into place f.
|
|
116 |
Deyim |
(bir şeye/konuya) bir nebze açıklık getirmek/kazandırmak |
throw a little light on (something) f.
|
|
117 |
Deyim |
(bir şeye/konuya) büyük ölçüde açıklık getirmek/kazandırmak |
throw a lot of light on (something) f.
|
|
118 |
Deyim |
(biri) için açıklık kazanmak |
bear in on (one) f.
|
|
119 |
Deyim |
(biri) için açıklık kazanmak |
bear in upon (one) f.
|
|
120 |
Deyim |
açıklık getirmek |
bring home f.
|
|
121 |
Deyim |
konuya açıklık getirmek |
cast/shed/throw light on something f.
|
|
122 |
Deyim |
(bir için bir şeye) açıklık getirmek |
make (something) clear (to one) f.
|
|
123 |
Deyim |
için açıklık getirmek |
make clear to f.
|
|
124 |
Deyim |
(bir konuya) açıklık getirmek |
shed (some) light upon (something) f.
|
|
125 |
Deyim |
(bir konuya) açıklık getirmek |
throw (some) light upon (something) f.
|
|
126 |
Deyim |
belli bir açıklık kazandırmak |
throw an amount of light on someone or something f.
|
|
127 |
Deyim |
belli bir miktar açıklık getirmek |
throw an amount of light on someone or something f.
|
|
Formal |
|
128 |
Resmi |
(teolojide) açıklık |
diorism [obsolete] i.
|
|
Trade/Economic |
|
129 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kavramı |
disclosure concept i.
|
|
130 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kuralı |
rule of explicity i.
|
|
131 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık kavramı |
concept of disclosure i.
|
|
132 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
133 |
Ticaret/Ekonomi |
dışa açıklık indeksi |
index of openness i.
|
|
134 |
Ticaret/Ekonomi |
dikey açıklık |
vertical space i.
|
|
135 |
Ticaret/Ekonomi |
ekonomik açıklık |
economical span i.
|
|
136 |
Ticaret/Ekonomi |
halka açıklık oranı |
free float rate i.
|
|
137 |
Ticaret/Ekonomi |
ticarete açıklık endeksi |
trade openness index i.
|
|
138 |
Ticaret/Ekonomi |
ticarete açıklık |
trade openness index i.
|
|
139 |
Ticaret/Ekonomi |
açıklık getirmek |
conclude f.
|
|
140 |
Ticaret/Ekonomi |
konuya açıklık getirmek üzere |
in order to clarify the subject expr.
|
|
Law |
|
141 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of clarity i.
|
|
142 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of publicity i.
|
|
143 |
Hukuk |
açıklık ilkesi |
principle of accuracy i.
|
|
144 |
Hukuk |
açıklık ve doğruluk prensibi |
clarity and accuracy principle i.
|
|
145 |
Hukuk |
açıklık ve öngörülebilirlik |
clarity and predictability i.
|
|
146 |
Hukuk |
hukuki açıklık |
legal clarity i.
|
|
Politics |
|
147 |
Siyasal |
açıklık politikası ile ilişkili |
glasnostic s.
|
|
148 |
Siyasal |
açıklık politikası ile ilişkili |
glasnostian s.
|
|
Technical |
|
149 |
Teknik |
cam şekillendirme sürecinin öncesinde fırında bırakılan küçük açıklık |
nose hole i.
|
|
150 |
Teknik |
torna punta başlığının ortasındaki açıklık |
relief i.
|
|
151 |
Teknik |
torna makinesinin bir parçasının açıklık boyutunda yapılan değişiklik |
relief i.
|
|
152 |
Teknik |
dar açıklık veya kanaldan çizgi çizmeye yarayan cihaz |
threader i.
|
|
153 |
Teknik |
açıklık mastarı |
gap gauge i.
|
|
154 |
Teknik |
açıklık mastarı |
gage bar i.
|
|
155 |
Teknik |
açıklık açısı |
aperture angle i.
|
|
156 |
Teknik |
açıklık bozunumu |
aperture distortion i.
|
|
157 |
Teknik |
açıklık döndürürlüğü |
moment of span i.
|
|
158 |
Teknik |
açıklık momenti |
moment of span i.
|
|
159 |
Teknik |
açıklık sayısı |
aperture number i.
|
|
160 |
Teknik |
açıklık sınırlayıcı |
aperture stop i.
|
|
161 |
Teknik |
açıklık yüksekliği |
rise of span i.
|
|
162 |
Teknik |
açıklık yüksekliği |
opening height i.
|
|
163 |
Teknik |
açıklık zıtlığı |
aperture contrast i.
|
|
164 |
Teknik |
açısal açıklık |
angular aperture i.
|
|
165 |
Teknik |
alt ray açıklık kilidi |
lower distance lock i.
|
|
166 |
Teknik |
ana açıklık |
main span i.
|
|
167 |
Teknik |
basınç kısıtlayıcı açıklık |
pressure-limiting aperture i.
|
|
168 |
Teknik |
bağıl açıklık |
relative aperture i.
|
|
169 |
Teknik |
bir açıklık |
simple span i.
|
|
170 |
Teknik |
bitişik açıklık |
adjacent span i.
|
|
171 |
Teknik |
dar açıklık |
short span i.
|
|
172 |
Teknik |
desteklenmemiş açıklık |
unsupported distance i.
|
|
173 |
Teknik |
düşey temiz açıklık |
vertical clearance i.
|
|
174 |
Teknik |
diş açıklık dişlisi |
pitch wheel i.
|
|
175 |
Teknik |
diş açıklık dairesi çapı |
pitch diameter i.
|
|
176 |
Teknik |
eşit açıklık |
equal span i.
|
|
177 |
Teknik |
efektif açıklık |
effective span length i.
|
|
178 |
Teknik |
efektif açıklık |
effective span i.
|
|
179 |
Teknik |
etkin açıklık |
effective span i.
|
|
180 |
Teknik |
etkin açıklık |
effective opening i.
|
|
181 |
Teknik |
gemi güvertesinde yükün indirildiği açıklık |
hatchway i.
|
|
182 |
Teknik |
geniş açıklık |
large opening i.
|
|
183 |
Teknik |
geniş açıklık |
long span i.
|
|
184 |
Teknik |
halkasal açıklık |
annular space i.
|
|
185 |
Teknik |
iki kaynak ağzı arasındaki açıklık |
root gap i.
|
|
186 |
Teknik |
karakteristik açıklık boyutu |
characteristic opening size i.
|
|
187 |
Teknik |
kenar açıklık |
wing span i.
|
|
188 |
Teknik |
kısa açıklık |
short span i.
|
|
189 |
Teknik |
kuramsal açıklık |
theoretical span i.
|
|
190 |
Teknik |
küçük bir delik veya açıklık |
ventage i.
|
|
191 |
Teknik |
makine dönme açıklık çapı |
machine clearance diameter i.
|
|
192 |
Teknik |
müsaade edilebilir açıklık |
allowable clearance i.
|
|
193 |
Teknik |
orta açıklık |
interior span i.
|
|
194 |
Teknik |
oransal açıklık |
f-number i.
|
|
195 |
Teknik |
orta açıklık |
central span i.
|
|
196 |
Teknik |
oransal açıklık |
f/number i.
|
|
197 |
Teknik |
nominal açıklık |
nominal width i.
|
|
198 |
Teknik |
orta açıklık |
middle span i.
|
|
199 |
Teknik |
sanal açıklık |
nominal width i.
|
|
200 |
Teknik |
ray açıklık çubuğu suportu |
bolster tie-bar bracket i.
|
|
201 |
Teknik |
ray açıklık kalıbı |
rail gauge template i.
|
|
202 |
Teknik |
ray açıklık çubuğu |
bolster tie-bar i.
|
|
203 |
Teknik |
serbest açıklık |
clear span i.
|
|
204 |
Teknik |
sayısal açıklık ölçeri |
apertometer i.
|
|
205 |
Teknik |
sentetik açıklık |
synthetic aperture i.
|
|
206 |
Teknik |
sayısal açıklık |
numerical aperture i.
|
|
207 |
Teknik |
son açıklık |
end span i.
|
|
208 |
Teknik |
tekerlek açıklık ayarı |
toe adjustment i.
|
|
209 |
Teknik |
toplam açıklık |
total span i.
|
|
210 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear space i.
|
|
211 |
Teknik |
teorik açıklık |
theoretical span i.
|
|
212 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear waterway i.
|
|
213 |
Teknik |
temiz açıklık |
clear span i.
|
|
214 |
Teknik |
üst ray açıklık kilidi |
upper distance lock i.
|
|
215 |
Teknik |
uzun kesik veya açıklık |
slash i.
|
|
216 |
Teknik |
uzun açıklık |
long span i.
|
|
217 |
Teknik |
uydular arası açıklık |
satellite separation i.
|
|
218 |
Teknik |
yanal açıklık |
lateral clearance i.
|
|
219 |
Teknik |
yan açıklık |
side span i.
|
|
220 |
Teknik |
yarı açıklık |
half span i.
|
|
221 |
Teknik |
yan açıklık |
flanking span i.
|
|
222 |
Teknik |
yan açıklık |
lateral clearance i.
|
|
223 |
Teknik |
yarım açıklık |
half span i.
|
|
224 |
Teknik |
yüklü açıklık |
loaded span i.
|
|
225 |
Teknik |
lokomotifin sürgülü vanasının orta konumdayken buharı veya egzoz deliğini açmak için sahip olduğu açıklık |
lap i.
|
|
226 |
Teknik |
panjurlu pencerede açıklık |
weather door i.
|
|
227 |
Teknik |
açıklık kapatma levhası |
blank i.
|
|
228 |
Teknik |
bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak |
matte i.
|
|
229 |
Teknik |
anatomik yapıdaki küçük açıklık |
window i.
|
|
230 |
Teknik |
içinden gözetleme yapılabilecek kadar küçük açıklık |
window i.
|
|
231 |
Teknik |
pencereye benzeyen açıklık |
window i.
|
|
232 |
Teknik |
parçalanma ile oluşan açıklık |
rent i.
|
|
233 |
Teknik |
parçalanmışçasına oluşan açıklık |
rent i.
|
|
234 |
Teknik |
vana ile açılabilen açıklık miktarı |
cock i.
|
|
235 |
Teknik |
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka |
curb i.
|
|
236 |
Teknik |
açıklık etrafındaki dairesel çerçeve veya plaka |
curb plate i.
|
|
237 |
Teknik |
bir şeyin geçebildiği küçük açıklık |
feedhole i.
|
|
238 |
Teknik |
(valf yuvası veya valf yüzeyinde) açıklık |
porthole i.
|
|
239 |
Teknik |
sıvı girişini sağlayan açıklık |
porthole i.
|
|
240 |
Teknik |
ses kanalında yer alan ve içinden geçen seslerin frekans aralıklarını sınırlayan boru, açıklık, veya rezonans boşluğu |
filter i.
|
|
241 |
Teknik |
sıvıyı (hava veya yağ olarak) istenen yere yönlendiren huni şeklinde açıklık |
scoop i.
|
|
242 |
Teknik |
ışık giren dar açıklık |
slit i.
|
|
243 |
Teknik |
ışık çıkan dar açıklık |
slit i.
|
|
244 |
Teknik |
optik fotografik ses kayıt sisteminde görüntü sınırlayıcı açıklık |
slit i.
|
|
245 |
Teknik |
desteksiz açıklık |
bearing i.
|
|
246 |
Teknik |
boşluk veya açıklık içermeyen yapı |
solid i.
|
|
247 |
Teknik |
açıklık elde etmek için kesme makinesinden küçük bir miktar kesmek |
relieve f.
|
|
Computer |
|
248 |
Bilgisayar |
açıklık bozunumu |
aperture distortion i.
|
|
Informatics |
|
249 |
Bilişim |
saldırıya açıklık |
vulnerability i.
|
|
250 |
Bilişim |
sentetik açıklık |
synthetic aperture i.
|
|
Telecom |
|
251 |
Telekom |
hüzme açıklık-ortam bağlaşım kaybı |
aperture-to-medium coupling loss i.
|
|
252 |
Telekom |
hüzme açıklık bozulması |
aperture distortion i.
|
|
253 |
Telekom |
sayısal açıklık |
numerical aperture i.
|
|
Electric |
|
254 |
Elektrik |
elektrik devresinde açıklık |
open i.
|
|
Textile |
|
255 |
Tekstil |
17. ve 18. yüzyıllarda özellikle kadınlar arasında popüler olan, içteki kıyafeti ve iç etekliği göstermesi için önünde açıklık bulunan ve genellikle dökümlü duran bir elbise veya rop |
mantua i.
|
|
Architecture |
|
256 |
Mimarlık |
şöminenin bacasındaki dar açıklık |
throat i.
|
|
257 |
Mimarlık |
kilisenin iç duvarındaki küçük açıklık |
hagioscope i.
|
|
258 |
Mimarlık |
(genellikle cam veya ızgara takılı) küçük pencere veya açıklık |
wicket i.
|
|
259 |
Mimarlık |
mutfak ve yemek alanı arasındaki duvarda bulunan açıklık |
hatch i.
|
|
260 |
Mimarlık |
pencere veya kapı kenarından duvara doğru inen dikey açıklık düzlemi |
reveal i.
|
|
261 |
Mimarlık |
tahkimli duvarda dar küçük açıklık |
looplight i.
|
|
262 |
Mimarlık |
tonoz çatıda yer alan küçük hilal biçimli açıklık |
lunette i.
|
|
263 |
Mimarlık |
fırın küllüğündeki kemerli açıklık |
glut i.
|
|
264 |
Mimarlık |
kubbedeki yuvarlak açıklık |
oculus i.
|
|
265 |
Mimarlık |
ortaçağ surlarında kullanılan genellikle yuvarlak küçük açıklık |
oillet i.
|
|
266 |
Mimarlık |
roma evlerinde orta avlu üzerinde bulunup yağmur sularını toplamada kullanılan çatısız açıklık |
compluvium i.
|
|
267 |
Mimarlık |
iki açıklık arasındaki duvar |
pier i.
|
|
268 |
Mimarlık |
sunak önünde yer alan küçük açıklık |
fenestella i.
|
|
269 |
Mimarlık |
sunak önünde yer alan küçük açıklık |
fenes-tella i.
|
|
270 |
Mimarlık |
ispanyol-amerikan binalarında bulunan geniş çatılı açıklık |
portal i.
|
|
271 |
Mimarlık |
(kafes köprüde) ilk iki ana dayanak arasındaki açıklık |
portal i.
|
|
272 |
Mimarlık |
(iskelet yapıda) iki dayanak arasındaki dikey açıklık |
portal i.
|
|
273 |
Mimarlık |
cella ile sıra sütun arasında kalan açıklık |
pteron i.
|
|
274 |
Mimarlık |
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık |
squinch i.
|
|
275 |
Mimarlık |
(haç planlı kiliselerde) iç duvarlarda yer alan açıklık |
squint i.
|
|
Construction |
|
276 |
İnşaat |
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık |
tunnel pit i.
|
|
277 |
İnşaat |
havalandırma, aydınlatma gibi amaçlar için zeminden tünel seviyesine bağlanmış açıklık |
tunnel shaft i.
|
|
278 |
İnşaat |
açıklık mastarı |
gap gauge i.
|
|
279 |
İnşaat |
asılı açıklık |
suspended span i.
|
|
280 |
İnşaat |
bitişik açıklık |
adjacent span i.
|
|
281 |
İnşaat |
en uzun açıklık |
longest span i.
|
|
282 |
İnşaat |
iç açıklık |
interior span i.
|
|
283 |
İnşaat |
kaba açıklık |
rough opening i.
|
|
284 |
İnşaat |
komşu açıklık |
adjacent span i.
|
|
Automotive |
|
285 |
Otomotiv |
alt açıklık |
clearance height i.
|
|
286 |
Otomotiv |
kanat açıklık oranı |
aspect ratio i.
|
|
287 |
Otomotiv |
tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı |
toe-out i.
|
|
288 |
Otomotiv |
virajda tekerleklerin ön taraflarının arka taraflarına oranla açıklık miktarı |
toe-out of turns i.
|
|
289 |
Otomotiv |
yatay açıklık |
lateral clearance i.
|
|
290 |
Otomotiv |
yatay temiz açıklık |
lateral clearance i.
|
|
291 |
Otomotiv |
kaput veya gövde panelinde hava girişini sağlayan açıklık |
scoop i.
|
|
Traffic |
|
292 |
Trafik |
kenar açıklık |
end span i.
|
|
Railway |
|
293 |
Demiryolu |
açıklık donanımı |
span equipment i.
|
|
294 |
Demiryolu |
elektriksel açıklık |
electrical clearance i.
|
|
295 |
Demiryolu |
ray açıklık mastarı |
gauge rod i.
|
|
296 |
Demiryolu |
açıklık ortası |
mid-span s.
|
|
Aeronautic |
|
297 |
Havacılık |
açıklık boyutları |
clearance dimensions i.
|
|
298 |
Havacılık |
açıklık ve montaj boyutları |
clearance and fixing dimensions i.
|
|
299 |
Havacılık |
açıklık çubuğu |
clearance bar i.
|
|
300 |
Havacılık |
kanat uzunluğu açıklık farkı |
wing tip clearance increment i.
|
|
301 |
Havacılık |
tekerlek ile kenar arasında kalan açıklık |
wheel-to-edge clearance i.
|
|
Marine |
|
302 |
Denizcilik |
gemi güvertesinde kapaklı açıklık |
scuttle i.
|
|
303 |
Denizcilik |
omurga altı açıklık |
underkeel clearance i.
|
|
304 |
Denizcilik |
gemilerde mühimmat geçişine olanak veren bir açıklık |
ammunition scuttle i.
|
|
305 |
Denizcilik |
gemi tezgahında dümen rodu için bulunan bir açıklık |
helm port i.
|
|
306 |
Denizcilik |
kıç bodoslamada yer alan açıklık |
stern port i.
|
|
307 |
Denizcilik |
kıç bodoslamada yer alan açıklık |
sternport i.
|
|
308 |
Denizcilik |
pupa bölümünde bulunan açıklık |
sternport i.
|
|
Mining |
|
309 |
Maden |
eşdeğer açıklık |
equivalent orifice i.
|
|
310 |
Maden |
muadil açıklık |
equivalent orifice i.
|
|
311 |
Maden |
cevherin topraktan çıkarıldığı açıklık |
wind hatch i.
|
|
312 |
Maden |
maden eritme ocağında içinden erimiş cüruf akan açıklık |
cinder tap i.
|
|
313 |
Maden |
(madende) küçük açıklık |
doghole i.
|
|
314 |
Maden |
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık |
soller i.
|
|
315 |
Maden |
(madende) hava yolu sağlayan uzun açıklık |
sollar i.
|
|
Medical |
|
316 |
Medikal |
açıklık bağlantıları |
gap junctions i.
|
|
317 |
Medikal |
açıklık süresi |
duration of patency i.
|
|
318 |
Medikal |
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık |
abdominal ring i.
|
|
319 |
Medikal |
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri |
neuroticism, extraversion and openness personality inventory i.
|
|
320 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile körbağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileocecostomy i.
|
|
321 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileocolostomy i.
|
|
322 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsak arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileoproctostomy i.
|
|
323 |
Medikal |
ince bağırsağın alt ucu ile kalın bağırsağın son ucu arasında açıklık oluşturma ameliyatı |
ileosigmoidostomy i.
|
|
324 |
Medikal |
kemikte oyulan pencere benzeri açıklık |
fenestra i.
|
|
325 |
Medikal |
cerrahi aletle oluşturulan pencere açıklık |
fenestra i.
|
|
326 |
Medikal |
cerrahi işlemle septumda açıklık oluşturma |
septostomy i.
|
|
Anatomy |
|
327 |
Anatomi |
böbrekteki atığın nefridyumdan boşaltıldığı, böbrekte yer alan huni biçimli açıklık |
nephrostome i.
|
|
328 |
Anatomi |
nöral kanalın dışına doğru olan embriyonik açıklık |
neuropore i.
|
|
329 |
Anatomi |
vücutta veya organda doğal açıklık |
perforation i.
|
|
330 |
Anatomi |
dış kulak ve kulakzarı arasındaki kanal benzeri doğal açıklık veya kanallar |
meatus i.
|
|
331 |
Anatomi |
iki skalanın kulak kokleasının tepesinde birleştiği açıklık |
helicotrema i.
|
|
332 |
Anatomi |
yalancı ses telleri arasındaki açıklık |
glottis spuria i.
|
|
333 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
rima respiratoria i.
|
|
334 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
false glottis i.
|
|
335 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
glottis spuria i.
|
|
336 |
Anatomi |
yalancı vokal kordlar arasındaki açıklık |
rima vestibuli i.
|
|
337 |
Anatomi |
pelvisin pubik ve iskiyatik kısımlar arasında bulunup obturator membranın kapattığı açıklık |
obturator foramen i.
|
|
338 |
Anatomi |
huni şeklinde açıklık |
choana i.
|
|
339 |
Anatomi |
kulak kanalı ve iç kulak arasında yer alan zarlı bir açıklık |
round window i.
|
|
340 |
Anatomi |
iki yapı arasındaki açıklık |
communication i.
|
|
341 |
Anatomi |
(fallop tüplerinde) abdominal açıklık |
infundibulum i.
|
|
342 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra of the vestibule i.
|
|
343 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra ovalis i.
|
|
344 |
Anatomi |
(kulakta) kokleada yer alan açıklık |
fenestra rotunda i.
|
|
345 |
Anatomi |
(kulakta) üzengi tabanına bağlı açıklık |
fenestra vestibuli i.
|
|
346 |
Anatomi |
abdominal kas fasyasında yer alan açıklık |
inguinal ring i.
|
|
347 |
Anatomi |
pelvisin esas bölümünün kavitesinde üst açıklık |
inlet i.
|
|
348 |
Anatomi |
vajinal açıklık |
introitus i.
|
|
349 |
Anatomi |
burun boşluğu ile yutak arasında yer alan açıklık |
posterior naris i.
|
|
350 |
Anatomi |
burun boşluğu ile ağız arasında yer alan açıklık |
posterior naris i.
|
|
351 |
Anatomi |
burnun arka kısmında yer alan açıklık |
postnares i.
|
|
352 |
Anatomi |
cerrahi açıklık ile ilgili |
fenestral s.
|
|
Psychology |
|
353 |
Psikoloji |
deneyime açıklık |
openness to experience i.
|
|
354 |
Psikoloji |
nevrotiklik dışadönüklük ve açıklık kişilik envanteri |
neuroticism extraversion and openness personality inventory i.
|
|
355 |
Psikoloji |
telkine açıklık |
suggestibility i.
|
|
356 |
Psikoloji |
tecrübeye açıklık |
openness to experience i.
|
|
Dentistry |
|
357 |
Diş Hekimliği |
marjinal açıklık |
marginal opening i.
|
|
358 |
Diş Hekimliği |
ön dişlerinin arasındaki açıklık |
open bite between anterior teeth i.
|
|
Pathology |
|
359 |
Patoloji |
kalbin sol ve sağ kulakçıkları arasında anormal derecede açıklık |
atrial septal defect i.
|
|
Optics |
|
360 |
Optik |
oransal açıklık |
focal ratio i.
|
|
Food Engineering |
|
361 |
Gıda |
dıştan dışa açıklık |
clearance i.
|
|
Statistics |
|
362 |
İstatistik |
açıklık orta değeri |
mid-range i.
|
|
363 |
İstatistik |
açıklık grafiği |
range chart i.
|
|
364 |
İstatistik |
çapraz açıklık |
cross range i.
|
|
365 |
İstatistik |
çoklu açıklık sınaması |
multiple range test i.
|
|
366 |
İstatistik |
dairesel açıklık |
circular range i.
|
|
367 |
İstatistik |
etkin açıklık |
effective range i.
|
|
368 |
İstatistik |
geometrik açıklık |
geometric range i.
|
|
369 |
İstatistik |
hareketli açıklık |
moving range i.
|
|
370 |
İstatistik |
ondabirlikler arası açıklık |
interdecile range i.
|
|
371 |
İstatistik |
ortalama açıklık |
mean range i.
|
|
372 |
İstatistik |
studentleştirilmiş açıklık |
studentized range i.
|
|
373 |
İstatistik |
yarı-çeyrek açıklık |
semi-interquartile range i.
|
|
374 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
semi-range i.
|
|
375 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
quasi-range i.
|
|
376 |
İstatistik |
yarı-açıklık |
semi range i.
|
|
377 |
İstatistik |
westenberg'in çeyrekler arası açıklık sınaması |
westenberg's interquartile range test i.
|
|
Chemistry |
|
378 |
Kimya |
hidrolik açıklık denetimi |
hydraulic gap control i.
|
|
379 |
Kimya |
optik sistemlerde ışığın geçmesine izin veren açıklık |
aperture i.
|
|
Biology |
|
380 |
Biyoloji |
yumurta segmentlerindeki küçük bir açıklık |
blastide i.
|
|
381 |
Biyoloji |
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık |
siphonoglyphe i.
|
|
382 |
Biyoloji |
(birçok mercanda) ağız kenarından inen özel bir açıklık |
siphonoglyph i.
|
|
383 |
Biyoloji |
ağzında açıklık olan |
rictal s.
|
|
Marine Biology |
|
384 |
Deniz Biyolojisi |
boşluğa açılan küçük açıklık |
ostiole i.
|
|
385 |
Deniz Biyolojisi |
derisidikenlilerde suyun filtrelenmek üzere vasküler sisteme geçmesini sağlayan açıklık |
madreporite i.
|
|
386 |
Deniz Biyolojisi |
deniz kestanesi kabuğunda yer alan açıklık |
lunule i.
|
|
Astronomy |
|
387 |
Gökbilim |
güney yönlü dik açıklık |
southing i.
|
|
Zoology |
|
388 |
Zooloji |
gözenekli yapıda yer alan açıklık |
fenestrule i.
|
|
389 |
Zooloji |
(süngerde) içinden su geçen ağız benzeri açıklık |
osculum i.
|
|
390 |
Zooloji |
delik, açıklık anlamı veren son ek |
trema snk.
|
|
Botanic |
|
391 |
Botanik |
vücut parçasında tohum göbeğini andıran açıklık |
hilum i.
|
|
392 |
Botanik |
süngerin statoblastındaki küçük bir açıklık |
hilum i.
|
|
393 |
Botanik |
(yaprakta) böcek, mantar veya kurdun açtığı yuvarlak açıklık |
domatium i.
|
|
394 |
Botanik |
alt dudağın dibindeki çıkıntı ile neredeyse kapalı durumda gelen iki dudaklı çiçek tacında borumsu açıklık bulunan |
masked s.
|
|
Agriculture |
|
395 |
Tarım |
düşey açıklık |
vertical clearance i.
|
|
Forestry |
|
396 |
Ormancılık |
ormandaki ağaçsız bir açıklık |
opening i.
|
|
397 |
Ormancılık |
barajda kütüklerin geçtiği açıklık |
sluiceway i.
|
|
Religious |
|
398 |
Dini |
ortasında kafadan geçirmek için açıklık bulunan, yünlü kumaştan yapılmış keşiş giysisi |
scapulary i.
|
|
Environment |
|
399 |
Çevre |
açıklık bırakma |
dilatation i.
|
|
400 |
Çevre |
açıklık güçlendirme |
dilatancy hardening i.
|
|
401 |
Çevre |
ormandaki açıklık |
garth i.
|
|
Geography |
|
402 |
Coğrafya |
dağ sırası veya sırtta bulunan geçit veya açıklık |
sag i.
|
|
403 |
Coğrafya |
alçak açıklık alan |
bottom glade i.
|
|
404 |
Coğrafya |
yüzen buz kütlesindeki açıklık |
rifter i.
|
|
405 |
Coğrafya |
kongo nehri'nin alt kısımlarında yer alan göl benzeri bir açıklık |
pool malebo i.
|
|
Geology |
|
406 |
Jeoloji |
özellikle okyanus tabanında yer alan, sıcak su ve çözünmüş mineraller püskürten açıklık |
thermal vent i.
|
|
407 |
Jeoloji |
(kayaçta aşınma sonucu oluşan) açıklık |
dissolution i.
|
|
Military |
|
408 |
Askeri |
çıkıntılı bir siperi destekleyen bindirmelikler arasında bulunan açıklık |
machicolation i.
|
|
409 |
Askeri |
bir galerinin zemininde veya kapının üzerinde, hücum eden düşmanı vurmaya elverişli açıklık |
machicolation i.
|
|
410 |
Askeri |
yeniden doldurulmadan üst üste ateş edebilen silaha ait açıklık |
port i.
|
|
Hunting |
|
411 |
Silah/Atıcılık |
kaleden ok atmak için kullanılan dar açıklık |
balistraria i.
|
|
Sport |
|
412 |
Spor |
(körling) sahada diğer oyuncuların taşlarının çevrelediği dar bir açıklık |
wick i.
|
|
413 |
Spor |
savunma düzenindeki açıklık |
hole i.
|
|
414 |
Spor |
tenis duvarında yer alan açıklık |
door i.
|
|
415 |
Spor |
(bowling) iki labut arasındaki açıklık |
port i.
|
|
416 |
Spor |
defans oyunları arasındaki açıklık |
daylight i.
|
|
417 |
Spor |
slalom yarışında kayakçının arasından geçmek zorunda olduğu iki bayrak arasındaki açıklık |
gate i.
|
|
Theatre |
|
418 |
Tiyatro |
tiyatro sahnesi zeminindeki dar açıklık |
cut i.
|
|
Cinema |
|
419 |
Sinema |
bağıntı açıklık |
relative aperture i.
|
|
420 |
Sinema |
en son açıklık |
extreme aperture i.
|
|
Photography |
|
421 |
Fotoğrafçılık |
açıklık kazancı |
aperture gain i.
|
|
422 |
Fotoğrafçılık |
(fotoğraf makinesinde) ışığın girdiği açıklık |
aperture i.
|
|
Archaic |
|
423 |
Eski Kullanım |
ormanda geçit oluşturan açıklık |
slade i.
|
|
Engineering |
|
424 |
Engineering |
dalga kılavuzunun içindeki dar açıklık |
iris i.
|
|
Entomology |
|
425 |
Böcek Bilimi |
böceklerde bir veya daha fazla trakenin uzandığı açıklık |
atrium i.
|
|