Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bait
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bait"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 64 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bait
i.
olta yemi
2
Yaygın Kullanım
bait
i.
yem
3
Yaygın Kullanım
bait
i.
tuzak
General
4
Genel
bait
i.
cezbetme
5
Genel
bait
i.
konak
6
Genel
bait
i.
kapan yemi
7
Genel
bait
i.
mola
8
Genel
bait
i.
kandırma
9
Genel
bait
i.
aldatma
10
Genel
bait
i.
cezbeden şey
11
Genel
bait
i.
büyük miktar
12
Genel
bait
i.
çok fazla
13
Genel
bait
i.
acele yapılan öğle yemeği
14
Genel
bait
i.
(bir yolculuğa çıkarken alınan) yiyecek veya azık
15
Genel
bait
i.
belirsiz ancak yeterli miktar
16
Genel
bait
f.
yem koymak
17
Genel
bait
f.
sözlerle eziyet etmek
18
Genel
bait
f.
canını sıkmak
19
Genel
bait
f.
yemlemek
20
Genel
bait
f.
taciz etmek
21
Genel
bait
f.
köpek saldırtmak
22
Genel
bait
f.
eziyet etmek
23
Genel
bait
f.
yem takmak
24
Genel
bait
f.
rahatsız etmek
25
Genel
bait
f.
kızdırmak
26
Genel
bait
f.
kandırmak
27
Genel
bait
f.
cezbetmek
28
Genel
bait
f.
oltaya ya da tuzağa yem koymak
29
Genel
bait
f.
kışkırtmak
30
Genel
bait
f.
oltaya yem takmak
31
Genel
bait
f.
kapana yem yerleştirmek
32
Genel
bait
f.
kapana kıstırmak
33
Genel
bait
f.
faka bastırmak
34
Genel
bait
f.
tongaya düşürmek
35
Genel
bait
f.
tuzağa düşürmek
36
Genel
bait
f.
ağlarına düşürmek
37
Genel
bait
f.
aldatmak
38
Genel
bait
f.
olta yemi ile kendine çekmek
39
Genel
bait
f.
köpekleri (bir avın) üstüne salmak
40
Genel
bait
f.
sürekli azarlamalar veya tehditlerle kasıtlı olarak kızdırmak
41
Genel
bait
f.
işkence etmek
42
Genel
bait
f.
tehdit etmek
43
Genel
bait
f.
taciz etmek
44
Genel
bait
f.
eziyet etmek
45
Genel
bait
f.
hayatı zindan etmek
46
Genel
bait
f.
(yolculuk sırasında) (ata/ineğe/köpeğe) su vermek
47
Genel
bait
f.
(yolculuk sırasında) konaklamak
48
Genel
bait
f.
(yolculuk esnasında) yemek ve su molası vermek
49
Genel
bait
f.
seyahat sırasında verilen ihtiyaç ve dinlenme molası
50
Genel
bait
f.
(şahin) kanatlarını çılgınca çırpmak
Trade/Economic
51
Ticaret/Ekonomi
bait
i.
müşteri tuzağı
Law
52
Hukuk
bait
i.
müşteri tuzağı
Technical
53
Teknik
bait
i.
çekme çubuğu
54
Teknik
bait
i.
tuzak yemi
55
Teknik
bait
i.
eritilmiş camın ucunu tutturmak için kullanılan önceden ısıtılmış demir
56
Teknik
bait
i.
levha çizim işlemini başlatmak için erimiş cama indirilen cihaz
57
Teknik
bait
f.
fırını harlamak
Marine Biology
58
Deniz Biyolojisi
bait
i.
yem
Agriculture
59
Tarım
bait
i.
zararlıları yok etmede kullanılan zehirli yem
60
Tarım
bait
f.
zararlıları öldürmek için zehirli yemi etrafa koymak
British Slang
61
İngiliz Argosu
bait
i.
bariz
62
İngiliz Argosu
bait
i.
sinir nöbeti
63
İngiliz Argosu
bait
i.
öfke
64
İngiliz Argosu
bait
expr.
apaçık
"bait"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 122 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
artificial bait
i.
zoka
2
Genel
live bait
i.
canlı yem
3
Genel
fresh bait
i.
canlı yem
4
Genel
a fishing pole and bait
i.
bir olta ve yem
5
Genel
bait money
i.
tuzak para
6
Genel
ground bait
i.
balıkları çekmek için suyun dibine atılan yem
7
Genel
ground bait
i.
oltasız yem
8
Genel
bait [dialect]
i.
paket öğle yemeği
9
Genel
sucker bait
i.
bir kimseyi dolandırmak için kullanılan para gibi bir tuzak
10
Genel
crow-bait
i.
(yakında ölüp kargalara leş olacak) bir deri bir kemik at
11
Genel
flame bait
i.
ağız dalaşına sebep olabilecek söz
12
Genel
nostalgia bait
i.
orjinal içeriğin hayranlarını çekmek amacıyla klasik yapımlardan eski karakterleri, konseptleri ve fikirleri yeni yapıma dahil etme eylemi
13
Genel
take the bait
f.
oltaya gelmek
14
Genel
take the bait
f.
yemi yutmak
15
Genel
take the bait
f.
zokayı yutmak
16
Genel
take the bait
f.
zokaya gelmek
17
Genel
take the bait
f.
zokayı yutturmak
18
Genel
put out the bait
f.
yem takmak
19
Genel
set out the bait
f.
yem takmak
20
Genel
bite the bait
f.
oltaya takılmak
21
Genel
take the bait
f.
oltaya takılmak
22
Genel
use something as bait
f.
yem olarak kullanmak
23
Genel
be bait for
f.
yem olmak
24
Genel
race-bait
f.
ırkçı gerekçelerle saldırı yapmak
25
Genel
race-bait
f.
ırksal nedenleri bahane ederek saldırı yapmak
26
Genel
race-bait
f.
bir ırka karşı başka bir ırkta önyargı ya da korku uyandırmak
27
Genel
red-bait
f.
bir kimseyi anarşist olmakla suçlamak
28
Genel
red-bait
f.
anarşist olmakla suçlanmak
Phrases
29
İfadeler
fish or cut bait
expr.
lafı bırak icraata bak
Proverb
30
Atasözü
you need to bait the hook to catch the fish
bir şeyi yapabilmek/bir işi yürütebilmek için önce gereken hazırlıkları yapmalısın
Colloquial
31
Konuşma Dili
raise to the bait
f.
dolduruşa gelmek
32
Konuşma Dili
raise to the bait
f.
gaza gelmek
33
Konuşma Dili
raise to the bait
f.
kanmak
34
Konuşma Dili
rise to the bait
f.
oyuna gelmek
35
Konuşma Dili
raise to the bait
f.
oltaya gelmek
36
Konuşma Dili
rise to the bait
f.
taklaya gelmek
Idioms
37
Deyim
crow bait
i.
kısa zaman içinde ölecek durumda olan sıska at ya da inek
38
Deyim
crow bait
i.
ölmek üzere olan hayvan
39
Deyim
rise to the bait
f.
dolduruşa gelmek
40
Deyim
swallow the bait
f.
oltaya gelmek
41
Deyim
rise the bait
f.
oyuna gelmek
42
Deyim
rise to the bait
f.
sazanlık etmek
43
Deyim
bait and switch
f.
sağ gösterip sol vurmak
44
Deyim
rise to the bait
f.
tuzağa düşmek
45
Deyim
swallow the bait
f.
zokayı yutmak
46
Deyim
take the bait
f.
zokayı yutmak
47
Deyim
rise to the bait
f.
zokayı yutmak
48
Deyim
swallow the bait
f.
yemi yutmak
49
Deyim
take the bait
f.
yemi yutmak
50
Deyim
cut bait
f.
vazgeçmek
51
Deyim
cut bait
f.
caymak
52
Deyim
cut bait
f.
geri çekilmek
53
Deyim
cut bait
f.
ayrılmak
54
Deyim
cut bait
f.
terk etmek
55
Deyim
cut bait
f.
ipi koparmak
56
Deyim
cut bait
f.
yem hazırlamak
57
Deyim
cut bait
f.
balığı ince parçalara ayırarak yem hazırlamak
58
Deyim
get (one's) bait back [us]
f.
(biri) yatırdığını geri almak
59
Deyim
get (one's) bait back [us]
f.
(biri) bir uğraş için harcadığı parayı geri kazanmak
60
Deyim
get your bait back
f.
yatırdığını geri almak
61
Deyim
get your bait back
f.
masrafını telafi etmek
62
Deyim
get your bait back
f.
harcamasını tazmin etmek
63
Deyim
fall for the bait
f.
tuzağa düşmek
64
Deyim
fall for the bait
f.
tufaya düşmek
65
Deyim
fall for the bait
f.
tufaya gelmek
66
Deyim
fall for the bait
f.
oyuna gelmek
67
Deyim
fall for the bait
f.
faka basmak
68
Deyim
fall for the bait
f.
tongaya basmak
69
Deyim
fall for the bait
f.
tongaya düşmek
70
Deyim
fish or cut bait
expr.
bir işe yara
71
Deyim
crow bait
expr.
bir ayağı çukurda
72
Deyim
fish or cut bait
expr.
onu yapamıyorsan bari şunu yap
73
Deyim
fish or cut bait
expr.
ya yap ya çekil ayak altından
Speaking
74
Konuşma
he didn't take the bait
expr.
adam yemi yutmadı
Trade/Economic
75
Ticaret/Ekonomi
bait-and-switch advertising
i.
yem ve değnek reklamcılığı
76
Ticaret/Ekonomi
bait pricing
i.
yem olarak kullanılan fiyatlandırma taktiği
Computer
77
Bilgisayar
click bait
i.
tık tuzağı
78
Bilgisayar
rage bait
i.
öfke tuzağı
79
Bilgisayar
rage bait
i.
sosyal medyada olabildiğince çok kişiyi sinirlendirerek tıklanma kazanmayı hedefleme
Marine
80
Denizcilik
bait stocking area
i.
yem depolama alanı
Marine Biology
81
Deniz Biyolojisi
live bait
i.
canlı yem
82
Deniz Biyolojisi
organic bait
i.
organik yem
83
Deniz Biyolojisi
bait fish
i.
yem balığı
84
Deniz Biyolojisi
artificial bait
i.
yapay yem
85
Deniz Biyolojisi
poisoned bread-paste-bait
i.
zehirli ekmek hamuru avcılığı
86
Deniz Biyolojisi
bait bug
i.
hippa cinsine ait kabuklulara verilen ad
87
Deniz Biyolojisi
bait bug
i.
emerita cinsine ait, olta yemi olarak kullanılan küçük kabuklu
88
Deniz Biyolojisi
hairy-bait
i.
arenicola cinsine ait çeşitli büyük deniz solucanlarına verilen ad
89
Deniz Biyolojisi
bait ball
i.
yem yumağı
90
Deniz Biyolojisi
bait ball
i.
balık sürülerinin yırtıcılar tarafından tehdit edildiklerinde oluşturdukları küresel oluşum
Botanic
91
Botanik
bait [dialect] [uk]
i.
keten bitkisi demeti
Agriculture
92
Tarım
bait plant
i.
tuzak bitki
Fishery
93
Balıkçılık
toll bait
i.
balık çekmek için atılan kıyılmış yem
94
Balıkçılık
bait casting
i.
olta çıkrığı
95
Balıkçılık
bait set
i.
yem tuzağı
96
Balıkçılık
mackerel bait
i.
uskumru zokası
97
Balıkçılık
ledger bait
i.
su dibinde duran olta yemi
98
Balıkçılık
ledger bait
i.
kıyıya sabitlenmiş olta
99
Balıkçılık
stink bait
i.
kokulu yem
100
Balıkçılık
ledger bait
i.
olta kurşununun altına sabitlenen balık yemi
101
Balıkçılık
crank bait
i.
sarılırken yaptığı hareketle balıkları çeken tuzak
102
Balıkçılık
spoon bait
i.
zoka
103
Balıkçılık
spoon bait
i.
olta yemi
Cinema
104
Sinema
fan-bait
i.
yapım hakkındaki eleştirileri saptırmak amacıyla yapımcıların veya aktörlerin, hayranları provoke edici söylemlerde bulunması
Slang
105
Argo
catfish bait
i.
enayi
106
Argo
queer bait
i.
geylerin ilgisini çeken erkek
107
Argo
crow bait
i.
işe yaramaz tip
108
Argo
troll bait
i.
sazan.avi
109
Argo
troll bait
i.
troll sazanı
110
Argo
bait and switch
i.
vitrinde mağazada bulunmayan malların ve bunlara ait gerçek dışı fiyatların lanse edilip müşterinin kandırılması
111
Argo
troll bait
i.
(trollerin gazına gelen) sazan
112
Argo
troll bait
i.
(troll mesajlarıyla kendini dolduruşa getiren) sazan
113
Argo
shark bait
i.
köpekbalığı yemi
114
Argo
shark bait
i.
okyanusta yalnız başına yüzen veya sörf yapan kimse
115
Argo
shark bait [hawaii]
i.
plajdaki süt beyaz kişi
116
Argo
shark bait
i.
sazan
117
Argo
pogey bait
i.
şeker
118
Argo
pogie bait
i.
şeker
119
Argo
pogey bait
i.
atıştırmalık
120
Argo
rise the bait
f.
tufaya gelmek
British Slang
121
İngiliz Argosu
jail bait
i.
çıtır
122
İngiliz Argosu
jail bait
i.
reşit olmayan çekici kız
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bait
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy