bile olsa - Türkçe İngilizce Sözlük

bile olsa

"bile olsa" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

Türkçe İngilizce
General
bile olsa even though bağ.
Even though I hope it happens, I don't think it will.
Olacağını umsam bile, olacağını sanmıyorum.

More Sentences
bile olsa although bağ.

"bile olsa" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

Türkçe İngilizce
General
öyle olsa bile even so zf.
Even so, I think the positions are quite clear and they shall be entered in the Minutes.
Öyle olsa bile tutumların oldukça net olduğunu ve bunların Tutanaklara geçirileceğini düşünüyorum.

More Sentences
olsa bile even zf.
Even when you're old and gray, you should be able to enjoy life.
Yaşlı ve saçları ağarmış olsan bile hayattan zevk alabilmelisin.

More Sentences
olsa bile even if bağ.
There is no hunger in countries with a parliamentary democracy, even if they are poor countries.
Parlamenter demokrasiye sahip ülkelerde, yoksul ülkeler olsalar bile açlık yoktur.

More Sentences
olsa bile though bağ.
I like playing tennis, though I'm not very good at it.
Çok iyi olmasam bile tenis oynamaktan hoşlanırım.

More Sentences
Phrases
olsa bile even if expr.
We have to strike out on new pathways here, even if this will require greater involvement of those who directly profit.
Doğrudan kar edenlerin daha fazla katılımını gerektirecek olsa bile, burada yeni yollara girmeliyiz.

More Sentences
General
riskli bile olsa birşeyi denemek take a chance on f.
böyle olsa bile even so zf.
öyle bile olsa even though bağ.
olsa bile as bağ.
doğru bile olsa that's as may be expr.
Phrases
iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile by hell or high water expr.
iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile hell or high water expr.
iki eli (kızıl) kanda olsa dahi/bile (come) hell or high water expr.
benim hatırım için bile olsa if only to please me expr.
olsa bile even so expr.
yalnızca/sadece … için olsa bile even if only expr.
yalnızca/sadece … için bile olsa even if only expr.
öyle bile olsa be it as it may expr.
doğru bile olsa be it as it may expr.
öyle olsa bile be it as it may expr.
Proverb
aleyhine bile olsa doğruyu söyle tell the truth and shame the devil
Colloquial
böyle olsa bile that having been said expr.
Idioms
sonuç hüsran olsa bile çaba göstermek give (something) the (old) college try f.
sonuç hüsran olsa bile çaba göstermek give something the old college try [old-fashioned] [us] f.
sonuç hüsran olsa bile çaba göstermek give it the old college try f.
iki eli kanda olsa bile kaçırmamak not miss for the world f.
doğru bile olsa be that as it may expr.
iki elim kanda olsa bile not miss something for the world expr.
iki elim kanda olsa bile not miss something for love nor money expr.
öyle bile olsa be that as it may expr.
doğru bile olsa btaim (be that as it may) expr.
öyle bile olsa btaim (be that as it may) expr.
(bir şey) en yüksek miktarda/derecede bile olsa no amount of (something) expr.
Speaking
bu olsa bile even if that happens expr.
bu benim sonum olsa bile even if it kills me expr.
doğru bile olsa even if it were true expr.
öyle olsa bile even if it is expr.
olsa bile pek az there is little if any expr.
Trade/Economic
bir hisse senedi komisyoncusuna ait çekin komisyoncunun mevduatından daha fazla olsa bile onaylanması over-certification i.
bir hisse senedi komisyoncusuna ait çekin komisyoncunun mevduatından daha fazla olsa bile onaylanması overcertification i.
hisse senetlerinde artış olsa bile hisse başına karın artışı ya da hisse başına zararın azalışı antidilution i.
mülkiyet hakkı başkasına ait olsa bile o maldan tam olarak yararlanan kimse beneficial owner i.
piyasanın kriz sonrasında düşüş eğiliminden kurtulamasa da az oranda bile olsa toparlanması dead-cat bounce i.
bir hisse senedi komisyoncusuna ait çeki komisyoncunun mevduatından daha fazla olsa bile onaylamak overcertify f.
Law
aksine bir kanun olsa bile any law to the contrary notwithstanding i.
tedarikçiyle bu hususta sözleşme imzalamamış olsa bile, tüm üreticilerin ürünlerini tedarikçinin belirlediği asgari fiyattan az olmayacak şekilde satmaları gerektiğini öngören (yasal koşul veya hüküm) nonsigner s.
kanunda aksine bir hüküm olsa bile any law to the contrary notwithstanding expr.
Insurance
hayat sigortasında vadesi gelen prim ödenmemiş olsa bile poliçe kapsamındaki bazı hakların devam etmesi non forfeiture condition i.
History
(özellikle 17. yüzyıl ingiltere'sinde) verilen emirler adaletsiz olsa bile kraliyet otoritesine kayıtsızca itaat eden nonresistant s.