Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | bilgin | scholar i. | ||
He is thought of as a scholar. Bir bilgin olarak görülüyor. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | bilgin | scientist i. | ||
General | ||||
Genel | bilgin | bookman i. | ||
Genel | bilgin | learned man i. | ||
Genel | bilgin | savant i. | ||
Genel | bilgin | longhair i. | ||
Genel | bilgin | pundit i. | ||
Genel | bilgin | scholastic [obsolete] i. | ||
Genel | bilgin | scientific i. | ||
Genel | bilgin | learned s. | ||
Genel | bilgin | erudite s. | ||
Idioms | ||||
Deyim | bilgin | a man (or woman) of letters i. | ||
Education | ||||
Eğitim | bilgin | academe i. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | bilgin | scienced s. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
İfadeler | bilgin olsun | for your information expr. | ||
For your information, I've held this position for 20 years. Bilgin olsun diye söylüyorum, 20 yıldır bu görevdeyim. More Sentences |
||||
İfadeler | bilgin olsun (diye söylüyorum) | for the record expr. | ||
For the record, I too have had a hard day. Bilgin olsun, ben de zor bir gün geçirdim. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | bilgin olmama durumu | unscholarliness i. | ||
Genel | alaylı bilgin | lay scholar i. | ||
Genel | modern bilgin | modern scholar i. | ||
Genel | aptal bilgin | idiot savant i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | (sadece) bilgin olsun diye | (just) for the record expr. | ||
Konuşma Dili | bilgin olsun | jfyi (just for your information) expr. | ||
Speaking | ||||
Konuşma | nerede olduğuyla ilgili bir bilgin varsa | if you have any idea where he is expr. | ||
History | ||||
Tarih | (antik gotlarda) bilgin | runer i. | ||
Tarih | bilgin ve azat edilmiş köle olan tiro'ya ait | tironian s. | ||
Tarih | bilgin ve azat edilmiş köle olan tiro ile ilgili | tironian s. |