Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bir günlüğüne | for one day zf. | ||
I'm helpless without that dictionary, even when it's just for one day. O sözlük olmadan çaresizim, sadece bir günlüğüne bile olsa. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | işten bir günlüğüne izin almak | take a day off f. |
Speaking | ||
Konuşma | hiç olmazsa bir günlüğüne | if only for a day expr. |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | bir iş ekibinin bir günlüğüne veya hafta sonu için çalışılan mekandan uzağa toplantıya gitmesi | corporate away day i. |
Law | ||
Hukuk | (eskiden) mahkumu belirli koşullar altında bir günlüğüne serbest bırakan mahkeme kararı | day rule i. |
Tourism | ||
Turizm | bir günlüğüne geçerli olan indirimli seyahat tarifesi | day return i. |