Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bir karar vermek
"bir karar vermek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir karar vermek
reach a decision
f.
"bir karar vermek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir kişinin belirli bir sosyal hizmet için uygun olup olmadığına karar vermek için fiziksel veya sosyal koşullarının incelenmesi
needs test
i.
2
Genel
dönülmeyecek bir karar vermek
cross the rubicon
f.
3
Genel
bir şeyin aleyhinde karar vermek
decide against something
f.
4
Genel
bir şeyin lehinde karar vermek
decide in favor of something
f.
5
Genel
bir şeyin işe yaramaz olduğuna karar vermek
write something off
f.
6
Genel
bir şeyi yapmaya karar vermek
decide to take the plunge
f.
7
Genel
bir şeyin lehinde karar vermek
decide for something
f.
8
Genel
yeni bir yön çizmeye karar vermek
veer off in a new direction
f.
9
Genel
anlık bir karar vermek
make a snap decision
f.
10
Genel
bir şeyi yapmaya karar vermek
decide to do something
f.
11
Genel
farklı bir karar vermek
redetermine
f.
12
Genel
(bir konuda) karar vermek
determinate [obsolete]
f.
13
Genel
geri dönülemez bir şekilde karar vermek
seal
f.
Phrasals
14
Öbek Fiiller
(bir şeye) göre karar vermek/yapmak
come down
f.
15
Öbek Fiiller
arasında bir karar vermek
decide between two
f.
16
Öbek Fiiller
bir şeyi yapmaya karar/söz vermek
commit oneself on something
f.
17
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin lehine karar vermek
award something to someone or something
f.
18
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin lehinde karar vermek
award something to someone or something
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şeyi) yapmaya karar/söz vermek
commit (someone or something) to (something)
f.
20
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karar vermek
decide upon someone or something
f.
21
Öbek Fiiller
birine/bir şeye karar vermek
decide on someone or something
f.
22
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) aleyhinde karar vermek
decide against (someone or something)
f.
23
Öbek Fiiller
(bir şeyi) yapmamaya karar vermek
decide against (something)
f.
24
Öbek Fiiller
(iki kişi/şey) arasında bir karar vermek
decide between (someone or something)
f.
25
Öbek Fiiller
(biriyle başka biri) arasında bir karar vermek
decide between (someone and someone else)
f.
26
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
decide for (someone or something)
f.
27
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
decide for (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) lehinde karar vermek
decide in favor of (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
decide in favor of (someone or something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) karar vermek
decide on (someone or something)
f.
31
Öbek Fiiller
(birinin) aleyhinde resmi bir karar vermek
ring up
f.
32
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) aleyhinde karar vermek
find against (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) suçlu olduğuna karar vermek
find against (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) aleyhine/aleyhinde karar vermek
rule against (someone or something)
f.
35
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) lehine/lehinde karar vermek
rule for (someone or something)
f.
36
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
rule for (someone or something)
f.
37
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ilgili karar vermek
settle upon (something)
f.
Idioms
38
Deyim
sonunda bir karar vermek
come off the fence
f.
39
Deyim
sonunda bir karar vermek
get off the fence
f.
40
Deyim
sonunda bir karar vermek
climb off the fence
f.
41
Deyim
bir duruma göre karar vermek
take it from there
f.
42
Deyim
bir şey yapıp sonrasında nasıl devam edeceğine karar vermek
take it from here/there
f.
43
Deyim
bir şeyi yapmamaya karar vermek
knock something on the head [uk]
f.
44
Deyim
bir şeyi kendisi yapmaya karar vermek
take it on yourself to do something
f.
45
Deyim
bir şeyi kendisi yapmaya karar vermek
take it upon yourself to do something
f.
46
Deyim
(bir şeye) karar vermek
pull the trigger (on something)
f.
47
Deyim
(birini seçmeye/bir şey yapmaya) kura çekerek karar vermek
cast/draw lots (for something/to do something)
f.
48
Deyim
(birini seçmeye/bir şey yapmaya) yazı tura atarak karar vermek
cast/draw lots (for something/to do something)
f.
49
Deyim
(birine/bir şeye) inanmaya karar vermek
give (someone or something) the benefit of the doubt
f.
50
Deyim
(bir şeyi) yapmamaya karar vermek
give (something) a pass
f.
51
Deyim
(bir şeyi) almamaya/edinmemeye/kullanmamaya karar vermek
give (something) a pass
f.
52
Deyim
(birinin/bir şeyin) lehine karar vermek
rule in favor of (someone or something)
f.
53
Deyim
(birinden/bir şeyden) yana karar vermek
rule in favor of (someone or something)
f.
54
Deyim
birden bir şey yapmaya karar vermek
take it into your head to do something
f.
Trade/Economic
55
Ticaret/Ekonomi
yasal açıdan bağlayıcı karar vermek üzere tarafsız kişilerden oluşan bir kurula götürme
arbitration
i.
Law
56
Hukuk
(bir dava hakkında) karar vermek
dijudicate
f.
Politics
57
Siyasal
belirli bir konuda tartışmak ve karar vermek üzere bir araya gelen halk grubu
people's panel
i.
58
Siyasal
başka bir devletin yaşanılan bölgeye egemen olmasıyla o devletin vatandaşlığına geçip geçmemeye karar vermek
opt
f.
Theatre
59
Tiyatro
antik yunan ve roma tiyatrosunda nihai sonuca karar vermek üzere vinçle sahneye indirilen bir tanrı
deus ex machina
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bir karar vermek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy