bomboş

"bomboş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bomboş	bare s.
The kitchen table was bare except for a bowl of fruit. Bir kase meyvenin dışında mutfak masası bomboştu. More Sentences
2	Genel	bomboş	empty s.
Sometimes, the Chamber is all but empty, in spite of the fact that interesting issues are being debated. Bazen ilginç konular tartışılıyor olmasına rağmen Meclis neredeyse bomboş oluyor. More Sentences
3	Genel	bomboş	quite empty s.
4	Genel	bomboş	derelict s.
5	Genel	bomboş	vacuously zf.
Colloquial
6	Konuşma Dili	bomboş	drippy s.
Idioms
7	Deyim	bomboş	emptier than a banker's heart expr.

"bomboş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bomboş hale getirmek	overempty f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(kocaman ve bomboş bir yerde) yaşamak/vakit geçirmek	rattle around (something or some place) f.
3	Öbek Fiiller	(kocaman ve bomboş bir yerde) yaşamak/vakit geçirmek	rattle around in f.
Colloquial
4	Konuşma Dili	gereksiz ve bomboş muhabbet	nonversation i.
5	Konuşma Dili	içi bomboş/saçma sapan (film	no-brow s.
Idioms
6	Deyim	bomboş bir ifade	blank look on (one's) face i.
7	Deyim	önü bomboş olmak	be wide open f.
8	Deyim	kasası bomboş/tamtakır	cupboard is bare expr.
9	Deyim	kasanın bomboş/tamtakır olması	the cupboard is bare expr.
10	Deyim	kasa bomboş	the cupboard is bare expr.
11	Deyim	buzdolabı bomboş	cupboard is bare expr.
12	Deyim	kasa bomboş	cupboard is bare expr.
13	Deyim	kasa bomboş	the cupboard is bare expr.