İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bulletproof vest i. | kurşun geçirmez yelek | ||
Tom was wearing a bulletproof vest, so the bullet didn't kill him. Tom kurşun geçirmez yelek giyiyordu, bu yüzden kurşun onu öldürmedi. More Sentences |
||||
Genel | bulletproof armour i. | kurşun geçirmez zırh | ||
Genel | bulletproof glass i. | kurşun işlemez cam | ||
Idioms | ||||
Deyim | ten foot tall and bulletproof expr. | her şeyi yapabilecek kadar güçlü | ||
Deyim | ten foot tall and bulletproof expr. | yenilmez | ||
Deyim | ten foot tall and bulletproof expr. | durdurulamaz | ||
Technical | ||||
Teknik | bulletproof armour i. | kurşun geçirmez zırh | ||
Military | ||||
Askeri | bulletproof armour i. | kurşun geçirmez zırh |