İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | calf i. | buzağı | ||
The calf-processing premium has been funded in full from the Community budget. Buzağı işleme primi tamamen Topluluk bütçesinden finanse edilmiştir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | calf i. | baldır | ||
The dog bit Tom on the calf. Köpek Tom'u baldırından ısırdı. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | calf i. | baldır | ||
The calf muscle is located on the back of the lower leg. Baldır kası alt bacağın arka tarafında bulunur. More Sentences |
||||
Agriculture | ||||
Tarım | calf i. | baldır | ||
Night cramps in the calf muscles are particularly painful. Baldır kaslarındaki gece krampları özellikle acı vericidir. More Sentences |
||||
Sport | ||||
Spor | calf i. | baldır | ||
He has a torn calf muscle. Onun yırtık bir baldır kası var. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | calf i. | buzdağından kopmuş buz parçası | ||
Genel | calf i. | kocaman hayvan yavrusu | ||
Genel | calf i. | dana derisi | ||
Genel | calf i. | çorabın baldır kısmı | ||
Genel | calf i. | bacak baldırı | ||
Genel | calf i. | inek yavrusu | ||
Genel | calf i. | fil vb. yavrusu | ||
Genel | calf i. | beceriksiz, sakar genç | ||
Genel | calf i. | dana | ||
Genel | calf i. | sersem genç | ||
Genel | calf i. | memeli yavrusu | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | calf i. | dana | ||
Agriculture | ||||
Tarım | calf i. | buzağı | ||
Tarım | calf i. | dana | ||
Breeding | ||||
Hayvancılık | calf i. | yavru büyükbaş | ||