İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | chocolate i. | çikolata | ||
The chocolate war has been raging within the EU for 25 years. Çikolata savaşı 25 yıldır AB içinde devam ediyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | chocolate s. | çikolatalı | ||
I ordered a chocolate sundae. Çikolatalı sundae sipariş ettim. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | chocolate i. | çikolata | ||
The chocolate war has been raging within the EU for 25 years. Çikolata savaşı 25 yıldır AB içinde devam ediyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | chocolate i. | çikolatalı şekerleme | ||
Genel | chocolate i. | itimil | ||
Genel | chocolate s. | çikolatadan yapılmış | ||
Genel | chocolate s. | çikolata renkli | ||
Dyeing | ||||
Boyacılık | chocolate i. | koyu kızıl kahverengiye çalan grimsi bir renk | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | chocolate i. | sıcak çikolata | ||
Mutfak | chocolate i. | (toz karışımın süte veya suya dökülmesi ile hazırlanan) soğuk çikolata | ||
Botanic | ||||
Botanik | chocolate i. | hint çikolatası | ||
Botanik | chocolate i. | mübarekotu | ||
Botanik | chocolate i. | mor çiçekleri olan ve kuzey ılıman kuşağında yer alan çok yıllık bir bitki |