compulsive - Türkçe İngilizce Sözlük

compulsive

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"compulsive" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
General
compulsive s. kompulsif
Tom is a compulsive hoarder.
Tom kompulsif bir istifçi.

More Sentences
compulsive s. zorlayıcı
He was a compulsive liar.
O zorlayıcı bir yalancıydı.

More Sentences
Trade/Economic
compulsive s. zorlayıcı
Tom is a compulsive gambler.
Tom zorlayıcı bir kumarbazdır.

More Sentences
Law
compulsive s. zorlayıcı
Tom is a compulsive liar.
Tom zorlayıcı bir yalancıdır.

More Sentences
General
compulsive i. kompülsif
compulsive i. zorlayıcı güç
compulsive i. zorlayıcı kuvvet
compulsive s. dürtüyle yapılan
compulsive s. zorunlu
compulsive s. mecburi
compulsive s. dürtü etkisiyle yapılan
compulsive s. zorlantılı
compulsive s. başarma azmine sahip
compulsive s. maksadına kilitlenmiş
compulsive s. kontrolsüz ve bilinçsiz
compulsive s. tepkisel ve bilinçsiz
Trade/Economic
compulsive s. cebri
Law
compulsive s. icbar edici
Computer
compulsive s. zoruntulu
Psychology
compulsive i. zorlantı
compulsive i. zorlantılar sonucu şekillenen davranış örüntülerine sahip kimse
compulsive s. zorgulu
compulsive s. zorlanımlı
Archaic
compulsive s. zoraki

"compulsive" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 51 sonuç

İngilizce Türkçe
General
compulsive liar i. tam bir yalancı
He was a compulsive liar.
O tam bir yalancıydı.

More Sentences
compulsive liar i. iflah olmaz yalancı
obsessive-compulsive person i. obsesif-kompulsif kişi
a compulsive shopper i. alışveriş delisi
a compulsive shopper i. alışveriş manyağı
compulsive gambler i. aşırı kumarbaz
be compulsive f. takıntılı olmak
obsessive-compulsive s. takıntılı ve mükemmeliyetçi
Law
compulsive rules i. amir hükümler
Medical
compulsive personality disorder i. kompalsif kişilik bozukluğu
compulsive eating syndrome i. kompülsif yeme sendromu
obsessive compulsive neurosis i. opsesif kompulsif nevroz
obsessive-compulsive disorder i. obsesif-kompulsif bozukluk
obsessive compulsive disease i. obsesif kompulsif hastalık
Psychology
compulsive shopping i. alışveriş bağımlılığı
compulsive buying i. alışveriş bağımlılığı
compulsive hoarding i. biriktirme hastalığı
compulsive vomiting i. kompülsif kusma
compulsive gambling i. kumar hastalığı
compulsive liar i. kompulsif yalancı
compulsive buying disorder i. kompulsif satın alma bozukluğu
compulsive hyperphagia i. kompulsif hiperfaji
compulsive liar i. kronik yalancı
patient diagnosed with obsessive compulsive disorder i. obsesif-kompulsif bozukluk tanısı konulmuş hasta
obsessive compulsive disorder (ocd) i. obsesif kompulsif bozukluk
patient diagnosed with obsessive compulsive disorder i. obsesif-kompulsif bozukluk tanısı almış hasta
obsessive compulsive symptoms i. obsesif kompülsif belirtileri
compulsive gambling i. patolojik kumar oynama
compulsive hoarding i. saklama ve istifleme rahatsızlığı
obsessive compulsive neurosis i. saplantı-zorlantı nevrozu
obsessive compulsive symptoms i. saplantı zorlantı belirtileri
obsessive-compulsive disorder i. saplantı-zorlantı bozukluğu
patient diagnosed with obsessive compulsive disorder i. saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı almış hasta
patient diagnosed with obsessive compulsive disorder i. saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı konulmuş hasta
obsessive-compulsive person i. saplantılı-zorlantılı kişi
obsessive compulsive disorder (ocd) i. saplantı zorlantı bozukluğu
obsessive-compulsive personality i. saplantılı-zorlanımlı kişilik
obsessive-compulsive disorder i. saplantı zorlantı bozukluğu
obsessive-compulsive disorder i. saplantılı-zorlanımlı rahatsızlık
compulsive hoarding i. stoklama bağımlılığı
compulsive personality disorder i. zorlanımlı kişilik bozukluğu
compulsive overeating i. zorlanımlı aşırı yeme
obsessive-compulsive i. obsesif-kompulsif kimse
obsessive-compulsive i. obsesif-kompulsif bozukluğu olan kimse
obsessive-compulsive personality disorder i. düzenlilik, kontrol, titizlik ve kurallara takıntı ile karakterize bir kişilik bozukluğu
obsessive compulsive disorder (ocd) i. obsesif kompulsif bozukluk (okb)
be diagnosed with obsessive compulsive disorder f. obsesif-kompulsif bozukluk tanısı konulmak
be diagnosed with obsessive compulsive disorder f. obsesif-kompulsif bozukluk tanısı almak
diagnosed with obsessive compulsive disorder s. saplantı-zorlantı bozukluğu tanısı konulmuş
obsessive-compulsive s. obsesyon ve kompulsiyonlarla ilgili
obsessive-compulsive s. obsesyon ve kompulsiyonlarla karakterize olan