| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | conceivable s. | akla uygun | ||
|
We've tried every conceivable method, but absolutely nothing works. Biz her akla uygun yöntemi denedik, ama kesinlikle hiçbir şey işe yaramıyor. More Sentences |
||||
| Genel | conceivable s. | akla gelebilir | ||
|
The Commission has managed to pepper this document with every conceivable reference. Komisyon bu belgeyi akla gelebilecek her türlü referansla doldurmayı başarmış. More Sentences |
||||
| Genel | conceivable s. | düşünülebilir | ||
|
How is it conceivable that the right of expulsion still exists when it runs counter to Schengen? Schengen'e aykırı olduğu halde sınır dışı etme hakkının hala var olması nasıl düşünülebilir? More Sentences |
||||
| Genel | conceivable s. | akla yatkın | ||
|
It's conceivable. Akla yatkın. More Sentences |
||||
| Genel | conceivable s. | muhtemelen | ||
| Genel | conceivable s. | hayal edilebilir | ||
| Genel | conceivable s. | makul | ||
| Genel | conceivable s. | kavranabilir | ||
| Genel | conceivable s. | olası | ||
