contagious - Türkçe İngilizce Sözlük

contagious

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"contagious" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
contagious s. bulaşıcı
A contagious effect can occur between one country and others and it is possible that capital flows will fluctuate.
Bir ülke ile diğerleri arasında bulaşıcı bir etki meydana gelebilir ve sermaye akışlarının dalgalanması mümkündür.

More Sentences
General
contagious s. bulaşıcı
BSE is not a contagious disease and cannot be spread between cattle.
BSE bulaşıcı bir hastalık değildir ve sığırlar arasında yayılamaz.

More Sentences
Politics
contagious s. bulaşıcı
A cold is usually not contagious after the first week.
İlk haftadan sonra nezle genellikle bulaşıcı değildir.

More Sentences
Medical
contagious s. bulaşıcı
A cold is usually not contagious after the first week.
Soğuk algınlığı genellikle ilk haftadan sonra bulaşıcı değildir.

More Sentences
General
contagious s. mikroplu
contagious s. zehirli
contagious s. geçici
contagious s. salgın
contagious s. temasla geçen
contagious s. hastalık bulaştıran
contagious s. hastalık bulaştıran (insan)
contagious s. bulaşıcı hastalığı bulunan
contagious s. (hastalık) temasla geçen
contagious s. yayılan
contagious s. heyecan uyandıran
contagious s. coşku veren
contagious s. tepki uyandıran
Medical
contagious i. kontajiyöz
contagious s. bulaşkan
contagious s. çabuk yayılan
contagious s. sari

"contagious" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
contagious disease i. bulaşıcı hastalık
General
non-contagious disease i. bulaşıcı olmayan hastalık
contagious laugh i. bulaşıcı kahkaha
contagious laugh i. bulaşıcı gülüş
contagious [obsolete] s. hastalığa sebep olan
contagious [obsolete] s. hastalık yapıcı
contagious [obsolete] s. zehirleyici
contagious [obsolete] s. zehirli
contagious [obsolete] s. sağlığı bozan
Colloquial
contagious laughter i. bulaşıcı kahkaha
contagious laughter i. bulaşıcı gülüş
Trade/Economic
contagious bias i. sari peşin hüküm
Medical
fear of contagious disease i. bulaşık hastalık korkusu
contagious disease i. bulaşıcı hastalık
devastating contagious disease i. yıkıcı ve bulaşıcı hastalık
contagious ecthyma i. hiçbir dental veya tıbbi neden olmaksızın ağızda yanma hissi
Veterinary
contagious agalactia i. bulaşıcı agalaksi/süt kesen hastalığı
contagious ecthyma i. bulaşıcı ektima
contagious abortion i. ehli hayvanlarda düşüğe sebep olan bruselloz
contagious stomatitis i. şap hastalığı
contagious stomatitis i. tabak hastalığı
contagious pustular dermatitis i. bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı
Statistics
generalised contagious distribution i. genelleştirilmiş iç-içe dağılım
rutherford's contagious distribution i. rutherford bağlı dağılımı