Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | düşmanlık | enmity i. | ||
The European Union was created as a result of a desire to rise above French-German enmity. Avrupa Birliği, Fransız-Alman düşmanlığını aşma arzusunun bir sonucu olarak kuruldu. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | düşmanlık | hostility i. | ||
Hostility towards foreigners is also becoming increasingly widespread. Yabancılara karşı düşmanlık da giderek yaygınlaşıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | düşmanlık | antagonism i. | ||
The digital divide is further raising the level of antagonism between the rich and poor within a single nation. Dijital uçurum, tek bir ulus içindeki zengin ve fakir arasındaki düşmanlık seviyesini daha da yükseltmektedir. More Sentences |
||||
Genel | düşmanlık | hatred i. | ||
There was hatred between us then. O zaman aramızda düşmanlık vardı. More Sentences |
||||
Genel | düşmanlık | hostility i. | ||
Hostility towards foreigners is also becoming increasingly widespread. Yabancılara karşı düşmanlık da giderek yaygınlaşıyor. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | düşmanlık | hostility i. | ||
Hostility towards foreigners is also becoming increasingly widespread. Yabancılara karşı düşmanlık da giderek yaygınlaşıyor. More Sentences |
||||
Insurance | ||||
Sigortacılık | düşmanlık | hostilities i. | ||
This, as everyone knows, is not necessarily intended to end hostilities in this region and bring peace. Bu, herkesin bildiği gibi, bu bölgedeki düşmanlıkları sona erdirmeyi ve barışı getirmeyi amaçlamamaktadır. More Sentences |
||||
Psychology | ||||
Psikoloji | düşmanlık | hostility i. | ||
Hostility towards foreigners is also becoming increasingly widespread. Yabancılara karşı düşmanlık da giderek yaygınlaşıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | düşmanlık | hostileness i. | ||
Genel | düşmanlık | animus i. | ||
Genel | düşmanlık | adversariness i. | ||
Genel | düşmanlık | animosity i. | ||
Genel | düşmanlık | bad blood i. | ||
Genel | düşmanlık | venom i. | ||
Genel | düşmanlık | feud i. | ||
Genel | düşmanlık | opposition i. | ||
Genel | düşmanlık | jaundice i. | ||
Genel | düşmanlık | virulence i. | ||
Genel | düşmanlık | ill feeling i. | ||
Genel | düşmanlık | rancorousness i. | ||
Genel | düşmanlık | antagony [obsolete] i. | ||
Genel | düşmanlık | unfriendship i. | ||
Genel | düşmanlık | bellicoseness i. | ||
Genel | düşmanlık | chest i. | ||
Genel | düşmanlık | hate i. | ||
Genel | düşmanlık | daggers i. | ||
Genel | düşmanlık | onde i. | ||
Genel | düşmanlık | opponency i. | ||
Genel | düşmanlık | oppugnancy i. | ||
Genel | düşmanlık | ill turn i. | ||
Genel | düşmanlık | ill-will i. | ||
Genel | düşmanlık | inimicality i. | ||
Genel | düşmanlık | foehood i. | ||
Genel | düşmanlık | static i. | ||
Genel | düşmanlık | hate f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | düşmanlık | bashing i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | düşmanlık | bad blood i. | ||
Deyim | düşmanlık | dragon's teeth i. | ||
Deyim | düşmanlık | bad feeling i. | ||
Deyim | düşmanlık | bad feeling i. | ||
Deyim | düşmanlık | ill feeling i. | ||
Deyim | düşmanlık | bad feelings i. | ||
Deyim | düşmanlık | ill feelings i. | ||
Biochemistry | ||||
Biyokimya | düşmanlık | antagonizm i. | ||
Archaic | ||||
Eski Kullanım | düşmanlık | inveteracy i. |