Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dışarı fırlamak | leap out f. | ||
Tom leapt out of bed. Tom yataktan dışarı fırladı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | jump out f. | ||
Tom jumped out of bed and ran to the window. Tom yataktan dışarıya fırladı ve pencereye doğru koştu. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dışarı fırlamak | sally f. | ||
Genel | dışarı fırlamak | protrude f. | ||
Genel | dışarı fırlamak | stick f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | charge off f. | ||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | sweep off f. | ||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | stick up f. | ||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | bulge out f. | ||
Öbek Fiiller | dışarı fırlamak | surge out f. | ||
Slang | ||||
Argo | dışarı fırlamak | bust out f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlamak | rush out of (something or some place) f. | ||
As soon as he heard the crash, he rushed out of the house. Kazayı duyar duymaz evden dışarı fırladı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | (pusudan) dışarı fırlamak | outleap f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birinden/bir şeyden) dışarı fırlamak | protrude from (someone or something) f. | ||
Öbek Fiiller | -den dışarı fırlamak | rush out of f. | ||
Öbek Fiiller | -den dışarı fırlamak | stalk out of f. | ||
Öbek Fiiller | (bir yerden) dışarı fırlamak | stalk out of (some place) f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlamak | tumble out (of something or some place) f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | aceleyle dışarı fırlamak | dash out f. |