despair

"despair" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	despair i.	çaresizlik
No words of mine could be equal to the task of describing the losses, the suffering and the despair of the victims. Hiçbir kelimem kurbanların kayıplarını, acılarını ve çaresizliklerini anlatmaya yetmeyecektir. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	despair i.	umutsuzluk
This translates as melancholy, sadness, distress, fear, anxiety and despair for the people. Bu, insanlar için melankoli, üzüntü, sıkıntı, korku, endişe ve umutsuzluk olarak tercüme edilebilir. More Sentences
General
3	Genel	despair i.	umutsuzluk
The way politics works, it always involves a tightrope walk with hope on one side and despair on the other. Siyasetin işleyişinde her zaman bir tarafta umut, diğer tarafta umutsuzluk olan bir ip cambazlığı vardır. More Sentences
4	Genel	despair f.	umutsuzluğa düşmek
Don't despair. Umutsuzluğa düşme. More Sentences
Common Usage
5	Yaygın Kullanım	despair i.	ümitsizlik
6	Yaygın Kullanım	despair i.	biçarelik
7	Yaygın Kullanım	despair f.	umudunu kesmek
General
8	Genel	despair i.	keder
9	Genel	despair i.	yeis
10	Genel	despair i.	ümidini yitirme
11	Genel	despair i.	umutsuzluğun kaynağını oluşturan şey
12	Genel	despair i.	çaresizlik sebebi
13	Genel	despair i.	insanı çaresiz bırakan durum
14	Genel	despair i.	biçarelik
15	Genel	despair f.	ümidini yitirmek
16	Genel	despair f.	umudunu yitirmek
17	Genel	despair f.	ümitsizliğe düşmek
18	Genel	despair f.	umudu kesmek

"despair" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	in despair zf.	çaresizlik içinde
She gave up in despair. Çaresizlik içinde pes etti. More Sentences
2	Genel	self despair i.	düşüncesizlik
3	Genel	self despair i.	umutsuzluk
4	Genel	self-despair i.	umutsuzluk
5	Genel	despair of f.	ümitsiz olmak
6	Genel	despair of f.	ümidini kesmek
7	Genel	give way to despair f.	ümitsizliğe kapılmak
8	Genel	sink into despair f.	umutsuzluğa düşmek
9	Genel	despair of f.	umudunu kesmek
10	Genel	despair of f.	umutsuz olmak
11	Genel	reduce to despair f.	umutsuzluğa düşürmek
12	Genel	drive to despair f.	umutsuzluğa düşürmek
13	Genel	abandon oneself to despair f.	umutsuzluğa kapılmak
14	Genel	drive someone to despair f.	çaresizliğe sürüklemek
15	Genel	sink into despair f.	çaresizliğe düşmek
16	Genel	cause despair f.	moral bozmak
17	Genel	give away to despair f.	umutsuzluğa kapılmak
18	Genel	fall in despair f.	ümitsizliğe düşmek
19	Genel	abandon oneself to despair f.	ümitsizliğe kapılmak
20	Genel	crying in despair zf.	umutsuzca ağlayarak
Phrasals
21	Öbek Fiiller	despair of (something) f.	(bir şeyden) ümitsiz olmak
22	Öbek Fiiller	despair of (something) f.	(bir şeyden) ümidini kesmek
23	Öbek Fiiller	despair of (something) f.	(bir şeyden) umudunu kesmek
24	Öbek Fiiller	despair of (something) f.	(bir şeyden) umutsuz olmak
Phrases
25	İfadeler	in the depths of despair expr.	tam bir umutsuzluk içinde
Colloquial
26	Konuşma Dili	yield to despair f.	çaresizliğe boyun eğmek
Idioms
27	Deyim	a counsel of despair i.	havlu atma
28	Deyim	a counsel of despair i.	son çare olarak atılan adım
29	Deyim	a counsel of despair i.	yenilgiyi kabullenme
30	Deyim	a counsel of despair i.	son bir çözüm olarak uygulanan şey
31	Deyim	a counsel of despair i.	pes etme
32	Deyim	a counsel of despair i.	havlu atma
33	Deyim	a counsel of despair i.	pes etme
34	Deyim	a counsel of despair i.	yenilgiyi kabul etme
35	Deyim	a counsel of despair i.	her şey bitti deme
36	Deyim	a counsel of despair i.	boyun eğme
37	Deyim	a counsel of despair i.	pes deme
38	Deyim	a counsel of despair i.	umutsuzluk
39	Deyim	a counsel of despair i.	umudunu yitirme
40	Deyim	a counsel of despair i.	umutsuzluğa düşme
41	Deyim	a counsel of despair i.	teslimiyet
42	Deyim	a counsel of despair i.	son çare
43	Deyim	a counsel of despair i.	son umut
44	Deyim	give way to despair f.	enseyi karartmak
45	Deyim	sink into despair f.	enseyi karartmak
46	Deyim	drive someone to despair f.	umutsuzluğa düşürmek
47	Deyim	drive someone to despair f.	umutsuzluğa sürüklemek
48	Deyim	throw up your hands/arms in despair f.	şiddetle karşı çıkmak
49	Deyim	throw up your hands/arms in despair f.	çok endişelenmek
50	Deyim	throw up your hands/arms in despair f.	eli ayağı boşalmak/titremek
51	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	pes etmek
52	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	umudunu kesmek
53	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	umudunu yitirmek
54	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	isteksizce/çaresizce boyun eğmek
55	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	çaresizce teslim olmak
56	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	kaderine razı olmak
57	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	çaresizce kabullenmek
58	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	havlu atmak
59	Deyim	fall into despair f.	umutsuzluğa düşmek
60	Deyim	fall into despair f.	çaresiz hissetmek
61	Deyim	fall into despair f.	çaresizliğe düşmek
62	Deyim	fall into despair f.	depresyona girmek
63	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	umutsuzluğa düşmek
64	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	inancını kaybetmek
65	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	umutsuzluğa kapılmak
66	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	umudunu kesmek
67	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	pes etmek
68	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	kendini bırakmak
69	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	başarısızlığa teslim olmak
70	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	havlu atmak
71	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	mücadeleyi bırakmak
72	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek
73	Deyim	throw (one's) arms up in despair f.	kaderine razı olmak
74	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	umutsuzluğa düşmek
75	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	inancını kaybetmek
76	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	umutsuzluğa kapılmak
77	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	umudunu kesmek
78	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	pes etmek
79	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	kendini bırakmak
80	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	başarısızlığa teslim olmak
81	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	havlu atmak
82	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	mücadeleyi bırakmak
83	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	başarısızlığı/yenilgiyi kabullenmek
84	Deyim	throw (one's) hands up in despair f.	kaderine razı olmak
85	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	istemeye istemeye teslim olmak
86	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	çaresizce pes etmek/teslim olmak
87	Deyim	throw up (one's) hands in despair f.	çaresizce boyun eğmek
88	Deyim	drive (one) to despair f.	(birini) çaresizliğe sürüklemek
89	Deyim	drive (one) to despair f.	(birini) umutsuzluğa düşürmek
90	Deyim	drive (one) to despair f.	(birini) umutsuzluğa sürüklemek
Psychology
91	Psikoloji	integrity versus despair i.	umutsuzluğa karşı bütünlük
Star Wars
92	Star Wars	canyon of despair i.	çaresizlik kanyonu