İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | determinism i. | determinizm | ||
We do not agree with the exclusive determinism for women, which condemns them for the rest of their lives. Kadınları hayatlarının geri kalanı boyunca mahkum eden dışlayıcı determinizmi kabul etmiyoruz. More Sentences |
||||
Genel | determinism i. | belirlilik | ||
Genel | determinism i. | muayyeniyetçilik | ||
Genel | determinism i. | gerekirci | ||
Genel | determinism i. | belirlenimcilik | ||
Genel | determinism i. | gerekircilik | ||
Genel | determinism i. | kaçınılmaz sona inanma | ||
Psychology | ||||
Psikoloji | determinism i. | belirlemecilik | ||
Physics | ||||
Fizik | determinism i. | (klasik mekanikte) bir sistemin veya belirli bir zamanda bu sistemde etkili olan kuvvetlerin dinamik değişkenlerinin değerlerinin ileriki zamanda yer alan değişkenlerin değerlerini tümüyle belirlediği ilkesi | ||
Philosophy | ||||
Felsefe | determinism i. | belirlenircilik |