doğrultu - Türkçe İngilizce Sözlük

doğrultu

"doğrultu" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 9 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
doğrultu direction i.
The Commission has already committed itself to taking appropriate action in that direction.
Komisyon, bu doğrultuda gerekli adımları atacağını zaten taahhüt etmiştir.

More Sentences
General
doğrultu direction i.
The European Union has great responsibilities and we must continue to work in that direction.
Avrupa Birliği'nin büyük sorumlulukları var ve bu doğrultuda çalışmaya devam etmeliyiz.

More Sentences
doğrultu line i.
Some amendments along these lines were tabled and adopted at first reading.
Bu doğrultudaki bazı değişiklikler ilk oturumda sunulmuş ve kabul edilmiştir.

More Sentences
Technical
doğrultu sense i.
We wanted to prepare an analysis article for you in this sense.
Biz de bu doğrultuda sizler için bir analiz yazısı hazırlamak istedik.

More Sentences
General
doğrultu party i.
doğrultu strike i.
doğrultu airt i.
doğrultu duct [obsolete] i.
doğrultu dir. (direction) kısalt.

"doğrultu" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
General
yönlenmiş doğrultu preferred orientation i.
çapraz doğrultu diagonal i.
Idioms
yanlış doğrultu off the beam expr.
Technical
doğrultu açısı direction angle i.
doğrultu separatörü directional separator i.
doğrultu kosinüsü direction cosine i.
doğrultu açıları direction angles i.
doğrultu ve konum toleranslandırması tolerancing of orientation and location i.
yol yanı doğrultu babası guide post i.
zikzak doğrultu zigzag course i.
Computer
doğrultu açıları direction angles i.
Informatics
doğrultu açıları direction angles i.
Textile
doğrultu kararlılığı directional stability i.
Construction
yönlenmiş doğrultu preferred orientation i.
Optics
iletilen ışık demetinin çift kırılmaya maruz kalmadığı doğrultu optic axis of a crystal i.
Math
doğrultu açıları direction angles i.
doğrultu kosinüsleri directional cosines i.
eşlenik doğrultu conjugate direction i.
Environment
doğrultu atımlı fay strike slip fault i.
Geography
doğrultu atımlı fay strike-slip fault i.
Geology
doğrultu atımlı fay tektoniği strike slip fault tectonic i.
doğrultu atımlı fay strike-slip fault i.
doğrultu atımlı faylanma strike-slip faulting i.
eğim ve doğrultu dip and strike i.
k-g’den kd-gb’ya değişen aktif sıkışma bileşenli doğrultu atımlı faylar n-s to ne-sw trending active transpressional strike-slip faults i.
sağ yönlü doğrultu atımlı fay mekanizması right-lateral strike-slip faulting i.
sol yanal doğrultu atımlı fay sistemi eft lateral strike-slip faulting tectonic i.
sol yönlü doğrultu atımlı fay mekanizması left-lateral strike-slip faulting i.
tabakaları yönlendiği doğrultu boyunca kesen kırık diagonal fault i.
hareketin hem doğrultu hem de eğim boyunca ilerlediği fay oblique-slip fault i.
doğrultu atımlı yer değiştirme offset i.
sol yanal doğrultu atımlı fay sistemi left lateral strike-slip fault system i.
sağ yanal doğrultu atımlı fay sistemi right lateral strike-slip fault system i.
doğrultu ve eğim strike i.
doğrultu ve eğime sahip olmak strike f.