dostça

"dostça" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	dostça	friendly zf.
Whilst being friendly towards America, we very definitely oppose the death penalty. Amerika'ya dostça yaklaşmakla birlikte, idam cezasına kesinlikle karşıyız. More Sentences
General
2	Genel	dostça	neighbourly s.
Neighbourly relations are necessary for success. Dostça ilişkiler başarı için gereklidir. More Sentences
3	Genel	dostça	amicably zf.
I am glad that the matter was settled amicably. Meselenin dostça halledilmesine memnunum. More Sentences
4	Genel	dostça	friendly zf.
I would make a friendly suggestion that Charles Pasqua thinks about this. Charles Pasqua'ya bu konuyu düşünmesi için dostça bir öneride bulunacağım. More Sentences
Politics
5	Siyasal	dostça	amicably zf.
We'll work this out amicably. Bunu dostça halledeceğiz. More Sentences
General
6	Genel	dostça	neighborly s.
7	Genel	dostça	familiar s.
8	Genel	dostça	winning s.
9	Genel	dostça	comradely s.
10	Genel	dostça	warmhearted s.
11	Genel	dostça	amicable s.
12	Genel	dostça	easy-going s.
13	Genel	dostça	warm-hearted s.
14	Genel	dostça	approachable s.
15	Genel	dostça	heart-to-heart s.
16	Genel	dostça	familiarly zf.
17	Genel	dostça	loverly zf.
18	Genel	dostça	in a friendly manner zf.
19	Genel	dostça	fellowly zf.
20	Genel	dostça	disarmingly zf.
21	Genel	dostça	matily [uk] zf.
Idioms
22	Deyim	dostça	on good terms expr.
23	Deyim	dostça	with open arms expr.
24	Deyim	dostça	hail-fellow-well-met expr.
Trade/Economic
25	Ticaret/Ekonomi	dostça	amicable s.

"dostça" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 69 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dostça ilişki	friendly relationship i.
If people have friendly relationships, I hope the world will be a better place. İnsanlar dostça ilişkiler kurarsa, umarım dünya daha iyi bir yer olur. More Sentences
2	Genel	dostça bir gülümseme	a friendly smile i.
Tom gave Mary a friendly smile. Tom Mary'ye dostça bir gülümseme verdi. More Sentences
3	Genel	dostça olmayan	unfriendly s.
Most of the Internet uses unfriendly language. İnternetin çoğu dostça olmayan bir dil kullanıyor. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	dostça olmayan	unfriendly s.
She had an unfriendly attitude. Dostça olmayan bir tavrı vardı. More Sentences
General
5	Genel	dostça ilişki	rapport i.
6	Genel	dostça eleştirme	expostulating i.
7	Genel	dostça ilişki	amity i.
8	Genel	dostça davranış	favour i.
9	Genel	dostça davranış	favor i.
10	Genel	dostça duygu	neighborhood i.
11	Genel	dostça davranış	neighborliness i.
12	Genel	dostça duygu	neighbourhood i.
13	Genel	dostça davranış	neighbourliness i.
14	Genel	dostça davranma	helpfulness i.
15	Genel	harekat emniyetiyle ilgili bilgiler içeren dostça hareketlerin düşman tarafından değerlendirilip bu bilgilerin gelecek hamlelerde etkin biçimde kullanılması	operations security vulnerability i.
16	Genel	dostça eleştiri	commonition i.
17	Genel	dostça davranan kimse	befriender i.
18	Genel	dostça davranma	befriendment i.
19	Genel	dostça sohbet	cozey i.
20	Genel	dostça tartışma	correspondence i.
21	Genel	dostça davranmak	be friend f.
22	Genel	dostça davranmak	befriend f.
23	Genel	dostça ilişkileri güçlendirmek	strengthen friendly relations f.
24	Genel	dostça ilişki kurmak	fraternize f.
25	Genel	dostça ilişki kurmak	fraternise f.
26	Genel	dostça ve sokulgan	affable s.
27	Genel	dostça eleştirilmiş	expostulated s.
28	Genel	daha dostça	friendlier s.
29	Genel	dostça olmayan	unwelcoming s.
30	Genel	dostça olmayan	unbenign s.
31	Genel	dostça olmayan	unbenignant s.
32	Genel	dostça ve dışa dönük hale getirilmiş	mixy s.
33	Genel	dostça olmayan	ingrate [obsolete] s.
34	Genel	dostça olmayan	inimicitious [obsolete] s.
35	Genel	dostça olmayan davranışla	unwelcomingly zf.
36	Genel	dostça olmayan bir şekilde	unbenignly zf.
37	Genel	dostça olmayan bir şekilde	unfriendlily zf.
38	Genel	dostça olmadan	unneighborly zf.
39	Genel	dostça olmadan	unneighbourly zf.
Phrasals
40	Öbek Fiiller	dostça takılmak	put on f.
41	Öbek Fiiller	dostça yaklaşmak	cotton up f.
42	Öbek Fiiller	(biriyle) arkadaşça/dostça bir ilişkisi olmak	get down with (someone) f.
43	Öbek Fiiller	'-e (arkadaşça/dostça) gülmek	laugh with f.
44	Öbek Fiiller	(birine arkadaşça/dostça) gülmek	laugh with (one) f.
Phrases
45	İfadeler	dostça bir hatırlatma	a friendly reminder expr.
Colloquial
46	Konuşma Dili	dostça bir tavsiye	a friendly suggestion i.
47	Konuşma Dili	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak	be in with somebody f.
48	Konuşma Dili	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak	keep in with somebody f.
49	Konuşma Dili	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak	be (well) in with somebody f.
50	Konuşma Dili	biriyle dostça/arkadaşça ilişkiler içerisinde olmak	keep (well) in with somebody f.
Idioms
51	Deyim	dostça davranmak	make fair weather f.
52	Deyim	birini dostça karşılamak	receive someone with open arms f.
53	Deyim	birini dostça karşılamak	welcome someone with open arms f.
54	Deyim	birini dostça karşılamak	make someone welcome f.
55	Deyim	birisiyle samimi/dostça sohbet etmek	have a heart-to-heart talk f.
56	Deyim	birine dostça yumruk atmak	give one one’s pounds f.
57	Deyim	(biriyle) arkadaşça/dostça bir ilişkisi olmak	be on friendly terms with (someone) f.
58	Deyim	(biriyle) arkadaşça/dostça bir ilişki kurmak	become friends with (someone) f.
59	Deyim	arkadaşça/dostça görünen	friendly-looking s.
60	Deyim	dostça davranış	a good turn expr.
Speaking
61	Konuşma	dostça ayrıldık	we parted amicably expr.
Trade/Economic
62	Ticaret/Ekonomi	anlaşmazlığın dostça çözümü	amicable settlement i.
63	Ticaret/Ekonomi	dostça varılan anlaşma	amicable settlement i.
64	Ticaret/Ekonomi	dostça ilişki	rapport i.
65	Ticaret/Ekonomi	dostça devir	friendly takeover i.
Politics
66	Siyasal	dostça girişim	friendly demarche i.
67	Siyasal	dostça olmayan hareket	unfriendly act i.
Psychology
68	Psikoloji	dostça sevgi	companionate love i.
Military
69	Askeri	düşmana karşı kaybı dostça harekat tarzının başarısına önemli katkıda bulunacak hedef	high-payoff target i.