|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
driving licence i.
|
ehliyet |
|
As far as staff are concerned, I think that a European driving licence for train drivers is important.
Personel ile ilgili olarak, tren sürücüleri için Avrupa ehliyetinin önemli olduğunu düşünüyorum.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
driving licence i.
|
ehliyet |
|
As far as staff are concerned, I think that a European driving licence for train drivers is important.
Personel ile ilgili olarak, tren sürücüleri için Avrupa ehliyetinin önemli olduğunu düşünüyorum.
More Sentences
|
3 |
Genel |
driving licence i.
|
sürücü belgesi |
|
She doesn't have a driving licence.
O kadının sürücü belgesi yok.
More Sentences
|
4 |
Genel |
driving force i.
|
itici güç |
|
The Islamic driving forces behind the terrorist attack on this black Tuesday have now been sufficiently documented.
Bu kara Salı günü gerçekleştirilen terör saldırısının arkasındaki İslami itici güçler artık yeterince belgelenmiştir.
More Sentences
|
5 |
Genel |
drunk driving i.
|
alkollü araç kullanma |
|
Have you ever been arrested for drunk driving?
Hiç alkollü araç kullanmaktan tutuklandınız mı?
More Sentences
|
6 |
Genel |
reckless driving i.
|
dikkatsiz araç kullanma |
|
He gets a kick out of reckless driving.
O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
More Sentences
|
7 |
Genel |
careless driving i.
|
dikkatsiz araç kullanma |
|
The accident was due to his careless driving.
Kaza dikkatsiz araç kullanmasından kaynaklanmıştır.
More Sentences
|
8 |
Genel |
driving test i.
|
direksiyon sınavı |
|
He passed his driving test on his first attempt.
Direksiyon sınavını ilk seferde geçti.
More Sentences
|
|
9 |
Genel |
driving school i.
|
sürücü kursu |
|
I go to a driving school.
Sürücü kursuna gidiyorum.
More Sentences
|
10 |
Genel |
driving car i.
|
araba kullanma |
|
Tom isn't used to driving a left-hand drive car.
Tom soldan direksiyonlu bir araba kullanmaya alışık değildir.
More Sentences
|
11 |
Genel |
driving instructor i.
|
sürücü eğitmeni |
|
Tom is a driving instructor.
Tom bir sürücü eğitmeni.
More Sentences
|
Idioms |
|
12 |
Deyim |
driving force i.
|
itici güç |
|
The Islamic driving forces behind the terrorist attack on this black Tuesday have now been sufficiently documented.
Bu kara Salı günü gerçekleştirilen terör saldırısının arkasındaki İslami itici güçler artık yeterince belgelenmiştir.
More Sentences
|
13 |
Deyim |
driving force behind (something) i.
|
(bir şeyin) arkasındaki itici güç |
|
Small and medium-sized businesses are therefore clearly the driving force behind, and platform for, European tourism.
Bu nedenle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin Avrupa turizminin arkasındaki itici güç ve platform olduğu açıktır.
More Sentences
|
Law |
|
14 |
Hukuk |
drunk driving i.
|
alkollü araç kullanma |
|
Have you ever been arrested for drunk driving?
Hiç alkollü araç kullanmaktan tutuklandınız mı?
More Sentences
|
15 |
Hukuk |
driving licence i.
|
sürücü belgesi |
|
She doesn't have a driving licence.
O kadının sürücü belgesi yok.
More Sentences
|
16 |
Hukuk |
drink-driving [uk] i.
|
alkollü araç kullanma |
|
The Commission believes it to be very important to mention drink-driving specifically.
Komisyon, özellikle alkollü araç kullanma konusuna değinmenin çok önemli olduğuna inanmaktadır.
More Sentences
|
Automotive |
|
17 |
Otomotiv |
driving license i.
|
ehliyet |
|
Last month I renewed my driving license.
Geçen ay ehliyetimi yeniledim.
More Sentences
|
18 |
Otomotiv |
driving licence i.
|
sürücü belgesi |
|
She doesn't have a driving licence.
O kadının sürücü belgesi yok.
More Sentences
|
19 |
Otomotiv |
driving instructor i.
|
sürücü eğitmeni |
|
Tom is a driving instructor.
Tom bir sürücü eğitmeni.
More Sentences
|
20 |
Otomotiv |
driving conditions i.
|
sürüş koşulları |
|
Mileage varies with driving conditions.
Kilometre sürüş koşullarına göre değişir.
More Sentences
|
21 |
Otomotiv |
self-driving car i.
|
sürücüsüz araba |
|
The self-driving car crashed into a wall.
Sürücüsüz araba bir duvara çarptı.
More Sentences
|
Psychology |
|
22 |
Psikoloji |
careless driving i.
|
dikkatsiz araba kullanma |
|
She was punished for careless driving.
Dikkatsiz araba kullandığı için cezalandırıldı.
More Sentences
|
Common Usage |
|
23 |
Yaygın Kullanım |
driving (someone) crazy i.
|
delirtme |
|
General |
|
24 |
Genel |
driving spring i.
|
zemberek |
|
25 |
Genel |
automobile driving i.
|
otomobil kullanma |
|
26 |
Genel |
electric driving i.
|
elektrikle tahrik |
|
27 |
Genel |
automobile driving i.
|
otomobil sürme |
|
28 |
Genel |
driving fast i.
|
sürek |
|
29 |
Genel |
driving licence i.
|
şoför ehliyeti |
|
30 |
Genel |
drunk driving i.
|
içkili araba sürme |
|
31 |
Genel |
driving rain i.
|
şiddetli yağmur |
|
32 |
Genel |
electric driving i.
|
elektrik şiddeti |
|
33 |
Genel |
driving axle i.
|
işletme mili |
|
34 |
Genel |
unlicensed driving i.
|
ehliyetsiz araç kullanma |
|
35 |
Genel |
driving in i.
|
kakma |
|
36 |
Genel |
driving mirror i.
|
şoför aynası |
|
37 |
Genel |
lorry driving i.
|
kamyonculuk |
|
38 |
Genel |
driving power i.
|
muharrik kuvvet |
|
39 |
Genel |
driving course i.
|
sürücü kursu |
|
40 |
Genel |
driving techniques i.
|
sürüş teknikleri |
|
41 |
Genel |
driving factor i.
|
itici faktör |
|
42 |
Genel |
driving test i.
|
sürücü belgesi sınavı |
|
43 |
Genel |
driving power i.
|
itici güç |
|
44 |
Genel |
drunk driving i.
|
sarhoş araç kullanma |
|
45 |
Genel |
reckless driving i.
|
dikkatsiz taşıt kullanma |
|
46 |
Genel |
reckless driving i.
|
dikkatsiz araç sürme |
|
47 |
Genel |
careless driving i.
|
dikkatsiz araç sürme |
|
48 |
Genel |
careless driving i.
|
dikkatsiz taşıt kullanma |
|
|
49 |
Genel |
careless driving i.
|
dikkatsiz taşıt sürme |
|
50 |
Genel |
reckless driving i.
|
dikkatsiz taşıt sürme |
|
51 |
Genel |
driving pleasure i.
|
sürüş keyfi |
|
52 |
Genel |
driving lesson i.
|
direksiyon dersi |
|
53 |
Genel |
driving lessons i.
|
direksiyon dersleri |
|
54 |
Genel |
drug driving i.
|
uyuşturucu maddenin etkisinde araç kullanma |
|
55 |
Genel |
defensive driving i.
|
yaşamları tehlikeye atmadan zamandan ve paradan tasarruf edecek şekilde araç kullanma |
|
56 |
Genel |
driving school i.
|
sürücü okulu |
|
57 |
Genel |
advanced driving i.
|
ileri sürücülük |
|
58 |
Genel |
remedial driving course i.
|
iyileştirici/düzeltici/geliştirici sürücü kursu |
|
59 |
Genel |
driving school manager i.
|
sürücü kursu müdürü |
|
60 |
Genel |
defensive driving i.
|
aracın diğer sürücülerin hatalarına karşı tedbirli kullanılması |
|
61 |
Genel |
driving teacher i.
|
direksiyon hocası |
|
62 |
Genel |
madd (mothers against drunk driving) i.
|
alkollüyken araç kullanmaya karşı annelerin oluşturduğu bir örgüt |
|
63 |
Genel |
driving (someone) crazy i.
|
delirtme |
|
64 |
Genel |
driving iron i.
|
ağaç dikme gibi faaliyetlerde deliklere sokulan sivri uçlu çelik çubuk |
|
65 |
Genel |
drink driving [uk] i.
|
alkollü araç kullanma |
|
66 |
Genel |
drink driving [uk] i.
|
içkili araç kullanma |
|
67 |
Genel |
be driving on a suspended driving licence f.
|
ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak |
|
68 |
Genel |
take out a driving licence f.
|
sürücü ehliyeti almak |
|
69 |
Genel |
be banned from driving f.
|
trafikten menedilmek |
|
70 |
Genel |
have a driving license f.
|
ehliyeti olmak |
|
71 |
Genel |
have a driving licence f.
|
ehliyeti olmak |
|
72 |
Genel |
have a driving license f.
|
sürücü belgesi olmak |
|
73 |
Genel |
have a driving licence f.
|
sürücü belgesi olmak |
|
74 |
Genel |
talk on a cell phone while driving f.
|
araba kullanırken telefonla konuşmak |
|
75 |
Genel |
be charged with drunk driving f.
|
alkollü halde trafiğe çıkmakla suçlanmak |
|
76 |
Genel |
be charged with drunk driving f.
|
alkollü araç kullanmakla suçlanmak |
|
77 |
Genel |
text while driving f.
|
araç kullanırken sms atmak |
|
78 |
Genel |
text while driving f.
|
araç kullanırken mesajlaşmak |
|
79 |
Genel |
hard-driving s.
|
aşırı hırslı |
|
80 |
Genel |
hard-driving s.
|
ihtiraslı |
|
81 |
Genel |
hard-driving s.
|
tutkulu |
|
82 |
Genel |
hard-driving s.
|
istekli |
|
83 |
Genel |
hard-driving s.
|
hevesli |
|
84 |
Genel |
on suspicion of driving while intoxicated and on causing an accident zf.
|
alkollü araç kullanma ve kazaya neden olma şüphesiyle |
|
Phrasals |
|
85 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak |
|
86 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak |
|
87 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek |
|
88 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak |
|
89 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force f.
|
(birinin/bir şeyin) arkasındaki itici güç olmak |
|
90 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force f.
|
(bir şeyi) körükleyen/teşvik eden etken olmak |
|
91 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force f.
|
(bir şeyi) yapmaya sevk/teşvik etmek |
|
92 |
Öbek Fiiller |
serve as the driving force f.
|
(birini/bir şeyi) harekete geçiren/teşvik eden etken/güç olmak |
|
Colloquial |
|
93 |
Konuşma Dili |
dwai (driving while ability impaired) expr.
|
alkollü/uyuşturucu etkisinde araç kullanma |
|
94 |
Konuşma Dili |
what is (one) driving at? expr.
|
ne demek istiyor? |
|
95 |
Konuşma Dili |
what is (one) driving at? expr.
|
ne demeye çalışıyor? |
|
96 |
Konuşma Dili |
what is (one) driving at? expr.
|
nereye varmaya çalışıyor? |
|
97 |
Konuşma Dili |
what is (one) driving at? expr.
|
ne kastediyor? |
|
Idioms |
|
98 |
Deyim |
the driving force behind i.
|
ardındaki itici güç |
|
99 |
Deyim |
the driving force behind i.
|
arkasındaki itici güç |
|
100 |
Deyim |
driving force i.
|
cesaret veren kişi |
|
101 |
Deyim |
driving force i.
|
destekçi |
|
102 |
Deyim |
driving force i.
|
olayın arkasındaki insan |
|
103 |
Deyim |
the driving force (behind something) i.
|
(bir şeyin arkasındaki) itici güç |
|
104 |
Deyim |
the driving force (behind something) i.
|
(bir şeyin ardındaki) körükleyici/teşvik edici etken |
|
105 |
Deyim |
the driving force (behind something) i.
|
(bir şeyin arkasındaki) neden/sebep |
|
106 |
Deyim |
the driving force (behind something) i.
|
(bir şeyin arkasındaki) kışkırtıcı güç/unsur |
|
107 |
Deyim |
the driving force (behind something) i.
|
(bir şeyin arkasındaki) motive edici güç |
|
108 |
Deyim |
driving force behind (something) i.
|
(bir şeyin) ardındaki körükleyici/teşvik edici etken |
|
109 |
Deyim |
driving force behind (something) i.
|
(bir şeyin) arkasındaki neden/sebep |
|
110 |
Deyim |
driving force behind (something) i.
|
(bir şeyin) arkasındaki kışkırtıcı güç/unsur |
|
111 |
Deyim |
driving force behind (something) i.
|
(bir şeyin) arkasındaki motive edici güç |
|
112 |
Deyim |
what (one) is driving at i.
|
(birinin) demek istediği şey |
|
113 |
Deyim |
what (one) is driving at i.
|
(birinin) ne demek istediği |
|
114 |
Deyim |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
arkasındaki neden/sebep/itici güç olmak |
|
115 |
Deyim |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
arkasında olup cesaret/güç vermek |
|
116 |
Deyim |
be the driving force behind someone f.
|
birinin arkasındaki itici güç olmak |
|
117 |
Deyim |
become the driving force behind someone f.
|
birinin arkasındaki itici güç olmak |
|
118 |
Deyim |
be in the driving seat (brit) f.
|
kontrolü eline almak |
|
119 |
Deyim |
be in the driving seat f.
|
kontrolü elinde tutmak |
|
120 |
Deyim |
be in the driving seat f.
|
kontrol altında olmak |
|
121 |
Deyim |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin arkasında) kışkırtıcı güç/unsur olmak |
|
122 |
Deyim |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin arkasında) motive eden/motivasyon veren güç olmak |
|
123 |
Deyim |
serve as the driving force (behind someone or something) f.
|
(birinin/bir şeyin arkasında) yüreklendirici güç/unsur olmak |
|
124 |
Deyim |
serve as the driving force f.
|
kışkırtıcı güç/unsur olmak |
|
125 |
Deyim |
serve as the driving force f.
|
motivasyon veren/motive eden güç olmak |
|
126 |
Deyim |
serve as the driving force f.
|
yüreklendirici güç/unsur olmak |
|
127 |
Deyim |
in the driving seat [uk] expr.
|
direksiyonda |
|
128 |
Deyim |
in the driving seat [uk] expr.
|
kontrolü eline almış |
|
129 |
Deyim |
in the driving seat [uk] expr.
|
kontrolü altında |
|
130 |
Deyim |
in the driving seat [uk] expr.
|
güçlü durumda |
|
Speaking |
|
131 |
Konuşma |
I spilled coffee on myself while I was driving expr.
|
araba sürerken üzerime kahve döktüm |
|
132 |
Konuşma |
you are driving me nuts expr.
|
beni çıldırtıyorsun |
|
133 |
Konuşma |
you are driving me nuts expr.
|
beni delirtiyorsun |
|
134 |
Konuşma |
you are driving me crazy expr.
|
beni çıldırtıyorsun |
|
135 |
Konuşma |
you are driving me crazy expr.
|
beni delirtiyorsun |
|
136 |
Konuşma |
it is driving me mad expr.
|
bu beni delirtiyor |
|
137 |
Konuşma |
this business is sending/driving me up the wall! expr.
|
bu iş beni çılgına çeviriyor! |
|
138 |
Konuşma |
it is driving me mad expr.
|
bu beni deli ediyor |
|
139 |
Konuşma |
what he/she is driving at expr.
|
demek istediği şey |
|
140 |
Konuşma |
do you have a driving licence? expr.
|
ehliyetin var mı? |
|
141 |
Konuşma |
I have a driving license expr.
|
ehliyetim var |
|
142 |
Konuşma |
I don't have a driving license expr.
|
ehliyetim yok |
|
143 |
Konuşma |
do you have a driving license? expr.
|
ehliyetin var mı? |
|
144 |
Konuşma |
I don't have a driving licence expr.
|
ehliyetim yok |
|
145 |
Konuşma |
I have a driving licence expr.
|
ehliyetim var |
|
146 |
Konuşma |
what are you driving at? expr.
|
ne demek istiyorsun? |
|
147 |
Konuşma |
what are you driving at? expr.
|
nereye varmaya çalışıyorsun? |
|
148 |
Konuşma |
I don't have a driving licence expr.
|
sürücü belgem yok |
|
149 |
Konuşma |
I have a driving licence expr.
|
sürücü belgem var |
|
150 |
Konuşma |
I don't have a driving license expr.
|
sürücü belgem yok |
|
151 |
Konuşma |
I have a driving license expr.
|
sürücü belgem var |
|
152 |
Konuşma |
do not use this function while driving expr.
|
sürüş esnasında bu fonksiyonu kullanmayınız |
|
Law |
|
153 |
Hukuk |
drinking and driving i.
|
alkollü araç kullanma |
|
154 |
Hukuk |
driving under the influence of alcohol i.
|
alkollü araç kullanma |
|
155 |
Hukuk |
drug-impaired driving i.
|
uyuşturucu etkisi altında araç kullanma |
|
156 |
Hukuk |
cause death by dangerous driving f.
|
bilinçli taksirle trafik kazası sonucu ölüme sebebiyet vermek |
|
Politics |
|
157 |
Siyasal |
committee on the driving licences i.
|
sürücü belgeleri komitesi |
|
Institutes |
|
158 |
Kurum/Kuruluş |
european computer driving licence i.
|
avrupa bilgisayar kullanım lisansı |
|
Tourism |
|
159 |
Turizm |
driving hours i.
|
günlük araç kullanma süresi |
|
160 |
Turizm |
international driving permit (idp) i.
|
uluslararası sürücü belgesi |
|
161 |
Turizm |
international driving license i.
|
uluslararası sürücü belgesi |
|
Technical |
|
162 |
Teknik |
weight on the driving axle i.
|
aksa gelen yük değeri |
|
163 |
Teknik |
maximum driving speed i.
|
azami sürüş sürati |
|
164 |
Teknik |
driving axle i.
|
çeker dingil aksı |
|
165 |
Teknik |
driving shaft i.
|
çevirici mil |
|
166 |
Teknik |
driving sprocket i.
|
cer dişlisi |
|
167 |
Teknik |
driving test i.
|
çakma testi |
|
168 |
Teknik |
driving flange i.
|
çevirici flanş |
|
169 |
Teknik |
driving and driven machines i.
|
çeviren ve çevrilen makineler |
|
170 |
Teknik |
driving wheel i.
|
çalıştırma dişlisi |
|
171 |
Teknik |
driving mechanism i.
|
çalıştırma mekanizması |
|
172 |
Teknik |
pile driving formula i.
|
çakma kazık formülü |
|
173 |
Teknik |
driving pinion i.
|
döndüren dişli |
|
174 |
Teknik |
safe driving distance i.
|
fren mesafesi |
|
175 |
Teknik |
driving point impedance i.
|
giriş ernpedansı |
|
176 |
Teknik |
driving axle i.
|
hareketli aks |
|
177 |
Teknik |
pile driving air hammer i.
|
havalı çekiç |
|
178 |
Teknik |
hydraulic driving system i.
|
hidrolik çalıştırma dizgesi |
|
179 |
Teknik |
driving gear i.
|
işletme dişlisi |
|
180 |
Teknik |
driving mechanism i.
|
işletme mekanizması |
|
181 |
Teknik |
driving gear i.
|
işletme düzeneği |
|
182 |
Teknik |
driving rollers i.
|
itici roleler |
|
183 |
Teknik |
driving force i.
|
itme kuvveti |
|
184 |
Teknik |
driving spring i.
|
işletme yayı |
|
185 |
Teknik |
driving power i.
|
itme gücü |
|
186 |
Teknik |
driving mechanism i.
|
işletme düzeneği |
|
187 |
Teknik |
driving pulley i.
|
işletme kasnağı |
|
188 |
Teknik |
driving resistance i.
|
ilerleme rezistansı |
|
189 |
Teknik |
driving wheel i.
|
işletme tekerleği |
|
190 |
Teknik |
emergency driving when i.
|
imdat sürüşü |
|
191 |
Teknik |
driving motor i.
|
itici motor |
|
192 |
Teknik |
driving drum i.
|
işletme kasnağı |
|
193 |
Teknik |
driving cap i.
|
kazık başlığı |
|
194 |
Teknik |
pile driving resistance i.
|
kazık çakma mukavemeti |
|
195 |
Teknik |
driving head i.
|
kazık başlığı |
|
196 |
Teknik |
water jetting at pile driving i.
|
kazık çakmada su püskürtmesi |
|
197 |
Teknik |
water-jet method of pile-driving i.
|
kazık çakmada su jeti yöntemi |
|
198 |
Teknik |
pile-driving equipment i.
|
kazık çakma ekipmanı |
|
199 |
Teknik |
pile driving i.
|
kazık çakma |
|
200 |
Teknik |
compacting by pile driving i.
|
kazık çakma suretiyle sıkıştırma |
|
201 |
Teknik |
pile-driving i.
|
kazık çakma |
|
202 |
Teknik |
energy of pile driving i.
|
kazık çakma enerjisi |
|
203 |
Teknik |
pile driving test i.
|
kazık çakma testi |
|
204 |
Teknik |
compacting by pile driving i.
|
kazık çakarak sıkıştırma |
|
205 |
Teknik |
driving axle i.
|
kumanda mili |
|
206 |
Teknik |
driving mode selector i.
|
kumanda kolu |
|
207 |
Teknik |
driving in mechanical gear i.
|
mekanik dişli hareketi |
|
208 |
Teknik |
driving axle i.
|
motris mil |
|
209 |
Teknik |
driving wheel i.
|
motris tekerleği |
|
210 |
Teknik |
driving on slope i.
|
meyil çıkma kapasitesi |
|
211 |
Teknik |
driving license i.
|
oto ehliyeti |
|
212 |
Teknik |
driving on slope i.
|
rampa |
|
213 |
Teknik |
driving band i.
|
sevk çemberi |
|
214 |
Teknik |
driving fit i.
|
sıkı geçme |
|
215 |
Teknik |
driving signal i.
|
sürücü sinyal |
|
216 |
Teknik |
driving wheel i.
|
sürme çarkı |
|
217 |
Teknik |
driving instructions i.
|
sürüş talimatları |
|
218 |
Teknik |
underwater driving hammer i.
|
sualtı şahmerdanı |
|
219 |
Teknik |
driving motor i.
|
sürücü motor |
|
220 |
Teknik |
driving computer i.
|
sürüş bilgisayarı |
|
221 |
Teknik |
test driving i.
|
sürüş deneyi |
|
222 |
Teknik |
driving programs i.
|
sürüş programı |
|
223 |
Teknik |
driving potential i.
|
sürücü gerilim |
|
224 |
Teknik |
driving gear i.
|
tahrik düzeni |
|
225 |
Teknik |
driving axle i.
|
tahrik dingili |
|
226 |
Teknik |
driving pulley i.
|
tahrik kasnağı |
|
227 |
Teknik |
driving chain i.
|
transmisyon zinciri |
|
228 |
Teknik |
driving device i.
|
tahrik aygıtı |
|
229 |
Teknik |
non-driving axle i.
|
tahriksiz dingil |
|
230 |
Teknik |
driving torque i.
|
tahrik torku |
|
231 |
Teknik |
driving torque i.
|
tahrik momenti |
|
232 |
Teknik |
tunnel driving i.
|
tünel açma |
|
233 |
Teknik |
driving motor i.
|
tahrik motoru |
|
234 |
Teknik |
driving wheel i.
|
tahrik tekerleği |
|
235 |
Teknik |
driving belt i.
|
tahrik kayışı |
|
236 |
Teknik |
driving engine i.
|
tahrik motoru |
|
237 |
Teknik |
driving chain i.
|
tahrik zinciri |
|
238 |
Teknik |
driving drum i.
|
tahrik kasnağı |
|
239 |
Teknik |
driving front axle i.
|
tahrikli ön dingil |
|
240 |
Teknik |
driving drum i.
|
tahrik tamburu |
|
241 |
Teknik |
driving link i.
|
tahrik zinciri halkası |
|
242 |
Teknik |
driving power i.
|
tahrik gücü |
|
243 |
Teknik |
driving gear i.
|
tahrik mekanizması |
|
244 |
Teknik |
driving shaft i.
|
tahrik mili |
|
245 |
Teknik |
crane driving manual i.
|
vinç kullanma el kitabı |
|
246 |
Teknik |
pile driving by vibration i.
|
vibrasyonlu kazık çakma |
|
247 |
Teknik |
performance driving i.
|
üstün özellik sürüşü |
|
248 |
Teknik |
fan driving pulley i.
|
vantilatör tahrik kasnağı |
|
249 |
Teknik |
vibratory pile driving i.
|
vibrasyonlu şahmerdanla çakma |
|
250 |
Teknik |
driving mode selector i.
|
vites kolu |
|
251 |
Teknik |
driving mode selector i.
|
vites kumanda kolu |
|
252 |
Teknik |
floating pile-driving plant i.
|
yüzer kazık çakma tesisi |
|
253 |
Teknik |
driving spring i.
|
zemberek |
|
Telecom |
|
254 |
Telekom |
war driving i.
|
hat arama |
|
255 |
Telekom |
war driving i.
|
saha taraması |
|
Electric |
|
256 |
Elektrik |
electric driving i.
|
elektrikle tahrik |
|
257 |
Elektrik |
driving point impedance i.
|
giriş empedansı |
|
258 |
Elektrik |
driving potential i.
|
sürücü gerilim |
|
Mechanic |
|
259 |
Mekanik |
driving power i.
|
çalıştırma gücü |
|
260 |
Mekanik |
driving power i.
|
tahrik gücü |
|
261 |
Mekanik |
chain driving i.
|
zincirle çalıştırma |
|
Textile |
|
262 |
Tekstil |
driving shaft i.
|
tahrik mili |
|
Construction |
|
263 |
İnşaat |
determination of the resistance of external wall systems to driving rain under pulsating air pressure i.
|
hava basıncı altında şiddetli yağmura bütün dış duvar sistemlerinin dayanımının belirlenmesi |
|
264 |
İnşaat |
driving force i.
|
itici kuvvet |
|
265 |
İnşaat |
tunnel driving i.
|
tünel açma |
|
Automotive |
|
266 |
Otomotiv |
adaptive driving beam (adb) i.
|
adaptif uzun far |
|
267 |
Otomotiv |
motor vehicle headlamps emitting an asymmetrical passing beam or driving beam or both i.
|
asimetrik kısa huzme veya uzun hüzme veya ikisini birden yayan motorlu taşıt farları |
|
268 |
Otomotiv |
active green driving i.
|
aktif yeşil sürüş |
|
269 |
Otomotiv |
al fresco driving i.
|
al fresko tarzı sürüş |
|
270 |
Otomotiv |
direction in which vehicle is driving i.
|
aracın sürüldüğü yön |
|
271 |
Otomotiv |
driving speed i.
|
araç hızı |
|
272 |
Otomotiv |
driving axle i.
|
çeker tekerlek dingili |
|
273 |
Otomotiv |
clutch driving disc i.
|
debriyaj tahrik diski |
|
274 |
Otomotiv |
defensive driving i.
|
defansif sürüş |
|
275 |
Otomotiv |
driving mirror i.
|
dikiz aynası |
|
276 |
Otomotiv |
driving wheel i.
|
direksiyon simidi |
|
277 |
Otomotiv |
worldwide harmonized light duty vehicle test cycle/real driving emissions i.
|
dünya çapında uyumlaştırılmış hafif araç test prosedürü/gerçek sürüş emisyonları |
|
278 |
Otomotiv |
driving mirror i.
|
dikiz aynası |
|
279 |
Otomotiv |
ece-15 driving cycle i.
|
ece-15 sürüş çevrimi |
|
280 |
Otomotiv |
economical driving i.
|
ekonomik sürüş |
|
281 |
Otomotiv |
eco-driving i.
|
ekonomik sürüş |
|
282 |
Otomotiv |
eco-driving i.
|
eko-sürüş |
|
283 |
Otomotiv |
eco-driving i.
|
enerji verimli sürüş |
|
284 |
Otomotiv |
safe driving i.
|
güvenli sürüş |
|
285 |
Otomotiv |
driving mirror i.
|
geri aynası |
|
286 |
Otomotiv |
driving gear i.
|
hareket dişlisi |
|
287 |
Otomotiv |
advanced driving i.
|
ileri sürüş |
|
288 |
Otomotiv |
interactive dynamic driving system i.
|
interaktif dinamik sürüş düzeni |
|
289 |
Otomotiv |
extra urban driving cycle i.
|
kent dışı sürüş çevrimi |
|
290 |
Otomotiv |
urban dynamometer driving schedule i.
|
kent içi dinamometre sürüş programı |
|
291 |
Otomotiv |
urban driving cycle i.
|
kent içi sürüş çevrimi |
|
292 |
Otomotiv |
normal driving i.
|
normal sürüş |
|
293 |
Otomotiv |
normal driving viscous mode i.
|
normal sürüş viskoz modunda |
|
294 |
Otomotiv |
panoramic driving mirror i.
|
panoramik dikiz aynası |
|
295 |
Otomotiv |
plunger driving face i.
|
plancer tahrik yüzeyi |
|
296 |
Otomotiv |
level i self-driving car i.
|
seviye 1 otonom otomobil |
|
297 |
Otomotiv |
level ii self-driving car i.
|
seviye 2 otonom otomobil |
|
298 |
Otomotiv |
level iii self-driving car i.
|
seviye 3 otonom otomobil |
|
299 |
Otomotiv |
level iv self-driving car i.
|
seviye ıv otonom otomobil |
|
300 |
Otomotiv |
level v self-driving car i.
|
seviye v otonom otomobil |
|
301 |
Otomotiv |
sporty driving style i.
|
sportif sürüş tarzı |
|
302 |
Otomotiv |
driving light i.
|
spot lambası |
|
303 |
Otomotiv |
driving on i.
|
sürmeye devam etme |
|
304 |
Otomotiv |
driving test i.
|
sürücü belgesi sınavı |
|
305 |
Otomotiv |
driving glasses i.
|
sürücü gözlüğü |
|
306 |
Otomotiv |
driving school i.
|
sürücü okulu |
|
307 |
Otomotiv |
driving habits i.
|
sürüş alışkanlıkları |
|
308 |
Otomotiv |
driving cycle i.
|
sürüş çevrimi |
|
309 |
Otomotiv |
driving range i.
|
sürüş menzili |
|
310 |
Otomotiv |
driving position i.
|
sürüş pozisyonu |
|
311 |
Otomotiv |
driving pattern select switch i.
|
sürüş seçim anahtarı |
|
312 |
Otomotiv |
driving style i.
|
sürüş tarzı |
|
313 |
Otomotiv |
driving simulator i.
|
sürüş simülatörü |
|
314 |
Otomotiv |
driving light i.
|
sürüş farı |
|
315 |
Otomotiv |
driving pattern select switch i.
|
sürüş şekli seçim düğmesi |
|
316 |
Otomotiv |
driving seat i.
|
sürücü koltuğu |
|
317 |
Otomotiv |
driving mode indicator i.
|
sürüş modu göstergesi |
|
318 |
Otomotiv |
driving performance curves i.
|
sürüş performans eğrileri |
|
319 |
Otomotiv |
driving comfort i.
|
sürüş konforu |
|
320 |
Otomotiv |
driving patern i.
|
sürüş şekli |
|
321 |
Otomotiv |
driving pattern indicator lights i.
|
sürüş şekli gösterge ışıkları |
|
322 |
Otomotiv |
driving mirror i.
|
şoför aynası |
|
323 |
Otomotiv |
driving seat i.
|
şoför mahalli |
|
324 |
Otomotiv |
driving torque i.
|
tahrik torku |
|
325 |
Otomotiv |
driving motor i.
|
tahrik motoru |
|
326 |
Otomotiv |
wrong-way driving assistance i.
|
ters yön uyarı düzeni |
|
327 |
Otomotiv |
fan driving chain i.
|
vantilatör tahrik zinciri |
|
328 |
Otomotiv |
new european driving cycle i.
|
yeni avrupa sürüş çevrimi |
|
329 |
Otomotiv |
neutral driving i.
|
vites boşta sürüş |
|
330 |
Otomotiv |
oil pump driving shaft i.
|
yağ pompası tahrik mili |
|
331 |
Otomotiv |
auxiliary driving lamps i.
|
yardımcı sürüş lambası |
|
332 |
Otomotiv |
oil pump driving gear i.
|
yağ pompası tahrik dişlisi |
|
333 |
Otomotiv |
smooth driving i.
|
yumuşak sürüş |
|
334 |
Otomotiv |
driving fatigue detection system i.
|
yorgunluk belirleme düzeni |
|
335 |
Otomotiv |
performance driving i.
|
yüksek performanslı sürüş |
|
336 |
Otomotiv |
lose one's driving licence f.
|
ehliyetini kaybetmek |
|
Traffic |
|
337 |
Trafik |
talking on a cell phone while driving i.
|
araba kullanırken telefonla konuşma |
|
338 |
Trafik |
b driving license i.
|
b sınıfı ehliyet |
|
339 |
Trafik |
class b driving license i.
|
B sınıfı sürücü ehliyeti |
|
340 |
Trafik |
b driving license i.
|
B sınıfı sürücü ehliyeti |
|
341 |
Trafik |
class b driving license i.
|
b sınıfı ehliyet |
|
342 |
Trafik |
behind-the-wheel driving test i.
|
direksiyon sınavı |
|
343 |
Trafik |
behind-the-wheel driving test i.
|
direksiyon testi |
|
344 |
Trafik |
driving instructor i.
|
direksiyon eğitmeni |
|
345 |
Trafik |
driving lessons i.
|
direksiyon dersleri |
|
346 |
Trafik |
driving lane i.
|
seyir şeridi |
|
347 |
Trafik |
driving license restrictions i.
|
sürücü belgesine ait kısıtlar |
|
348 |
Trafik |
defensive driving i.
|
tedbirli sürücülük/sürüş |
|
349 |
Trafik |
driving lesson i.
|
trafik dersi |
|
350 |
Trafik |
disqualification from driving i.
|
trafikten men |
|
351 |
Trafik |
cut-through driving i.
|
(trafiğin yoğun olduğu zamanlarda) kestirme yolları kullanma/trafik olmayan sokaklardan gitme |
|
352 |
Trafik |
she/he (have) his/her driving licence taken away f.
|
ehliyetine el konulmak |
|
353 |
Trafik |
(one's driving licence) expire f.
|
ehliyetinin süresi geçmek |
|
354 |
Trafik |
(one's driving licence) run out f.
|
ehliyetinin süresi geçmek |
|
355 |
Trafik |
(one's driving licence) expire f.
|
ehliyetinin süresi bitmek |
|
356 |
Trafik |
make an application for driving licence f.
|
ehliyete başvurmak |
|
357 |
Trafik |
(one's driving licence) run out f.
|
ehliyetinin süresi bitmek |
|
358 |
Trafik |
disqualify someone from driving f.
|
trafikten men etmek |
|
359 |
Trafik |
reckless driving f.
|
tehlikeli araba kullanmak |
|
360 |
Trafik |
be disqualified from driving f.
|
trafikten men edilmek |
|
361 |
Trafik |
dwi (driving while intoxicated) kısalt.
|
alkollü araç kullanma |
|
362 |
Trafik |
dwi (driving while intoxicated) kısalt.
|
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse |
|
363 |
Trafik |
dwi (driving while intoxicated) kısalt.
|
alkollü araç kullanmaktan hüküm giyme |
|
364 |
Trafik |
dwi (driving while intoxicated) kısalt.
|
alkollü araç kullanma suçundan tutuklanma |
|
Railway |
|
365 |
Demiryolu |
driving van trailer i.
|
furgon |
|
366 |
Demiryolu |
driving trailer i.
|
kumanda kabinli vagon |
|
367 |
Demiryolu |
driving rod i.
|
manevra çubuğu |
|
368 |
Demiryolu |
driving rod i.
|
manevra stankası |
|
369 |
Demiryolu |
driving box i.
|
lokomotifi hareket ettiren şaftın kovanı |
|
Marine |
|
370 |
Denizcilik |
driving depth i.
|
çakma derinliği |
|
371 |
Denizcilik |
pile driving equipment i.
|
kazık çakıcı |
|
372 |
Denizcilik |
pile driving equipment i.
|
şahmerdan donanımı |
|
373 |
Denizcilik |
pile driving plant i.
|
şahmerdan makinalar |
|
Medical |
|
374 |
Medikal |
falling asleep while driving i.
|
direksiyon başında uyuklama |
|
Food Engineering |
|
375 |
Gıda |
driving force i.
|
itici kuvvet |
|
376 |
Gıda |
driving force i.
|
sürücü kuvvet |
|
377 |
Gıda |
driving force i.
|
sürükleyici kuvvet |
|
378 |
Gıda |
driving force i.
|
yürütücü kuvvet |
|
Physics |
|
379 |
Fizik |
driving power i.
|
devinim gücü |
|
Agriculture |
|
380 |
Tarım |
operating space, access to the driving position and the doors and windows of wheeled agricultural or forestry tractors i.
|
tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin çalıştırma alanı, sürüş konumuna geçişi, kapıları ve pencereleri |
|
Apiculture |
|
381 |
Arıcılık |
driving iron i.
|
sürme demiri |
|
Education |
|
382 |
Eğitim |
driving instructor i.
|
sürücü öğretmeni |
|
Environment |
|
383 |
Çevre |
driving channel i.
|
önleme kanalı |
|
384 |
Çevre |
new european driving cycle i.
|
yeni avrupa sürüş çevrimi |
|
Geology |
|
385 |
Jeoloji |
driving moment i.
|
deviren moment |
|
386 |
Jeoloji |
driving force i.
|
hareket ettirici kuvvet |
|
387 |
Jeoloji |
driving force i.
|
kaydırıcı kuvvet |
|
Military |
|
388 |
Askeri |
safe driving distance i.
|
araç emniyet mesafesi |
|
389 |
Askeri |
safe driving distance i.
|
araç durma mesafesi |
|
390 |
Askeri |
driving privilege i.
|
araç kullanma hakkı |
|
Sport |
|
391 |
Spor |
driving range i.
|
golf egzersiz alanı |
|
392 |
Spor |
driving range i.
|
(golf) antrenman sahası |
|
393 |
Spor |
driving iron i.
|
topu yerden hafifçe yükseltecek şekilde tasarlanmış demir golf sopası |
|
Music |
|
394 |
Müzik |
driving note i.
|
senkoplu nota |
|
395 |
Müzik |
driving note i.
|
aksak nota |
|
396 |
Müzik |
driving note i.
|
senkop nota |
|
397 |
Müzik |
driving note i.
|
ölçünün zayıf kısmında başlatılıp sonraki vurgulu kısma kadar sürdürülen ses |
|
Slang |
|
398 |
Argo |
driving dirty i.
|
sigortasız araba kullanma |
|
399 |
Argo |
dwb (driving while black) expr.
|
siyahi olarak araç kullanma (polisin siyahi sürücülere yaptığı ayrımcılığa bir gönderme) |
|
400 |
Argo |
dwb (driving while black) expr.
|
siyahiyken araç kullanma (polisin siyahi sürücülere yaptığı ayrımcılığa bir gönderme) |
|
Modern Slang |
|
401 |
Modern Argo |
aggressive driving i.
|
agresif araç kullanma |
|
402 |
Modern Argo |
aggressive driving i.
|
agresif sürüş |
|
403 |
Modern Argo |
aggressive driving i.
|
atik sürüş |
|