İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | durable s. | dayanıklı | ||
Is this inflation situation sustainable or durable, as you call it? Bu enflasyon durumu sürdürülebilir mi ya da sizin deyiminizle dayanıklı mı? More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | durable s. | dayanıklı | ||
These trousers are made of durable cloth. Bu pantolonlar dayanıklı kumaştan yapılmıştır. More Sentences |
||||
Genel | durable s. | kalıcı | ||
The road to a durable peace must be coupled with disarmament and development. Kalıcı bir barışa giden yol, silahsızlanma ve kalkınma ile birleştirilmelidir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | durable s. | dayanıklı | ||
These trousers are made of durable cloth. Bu pantolonlar, dayanıklı kumaştan imal edildi. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | durable s. | sağlam | ||
General | ||||
Genel | durable i. | dayanıklı mal | ||
Genel | durable i. | dayanıklı ürün | ||
Genel | durable s. | uzun süren | ||
Genel | durable s. | devamlı | ||
Genel | durable s. | mukavim | ||
Genel | durable s. | eskimez | ||
Genel | durable s. | sürekli | ||
Genel | durable s. | uzun ömürlü | ||
Genel | durable s. | evladiyelik | ||
Genel | durable s. | tahammüllü |