İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Deyim | dying breath i. | son nefes | ||
The people in this container still hoped they would reach their destination until they drew their dying breath. Bu konteynırdaki insanlar son nefeslerini verene kadar varacakları yere ulaşmayı umut ediyorlardı. More Sentences |
||||
Deyim | dying breath i. | ölüm |