| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | undress f. | ||
|
Tom undressed in front of the mirror. Tom aynanın önünde elbiselerini çıkardı. More Sentences |
||||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | unclothe f. | ||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | peel off one's clothes f. | ||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | nake f. | ||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | devest [obsolete] f. | ||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | disattire f. | ||
| Genel | elbiselerini çıkarmak | doff f. | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | elbiselerini çıkarmak | get your kit off [uk] f. | ||
| British Slang | ||||
| İngiliz Argosu | elbiselerini çıkarmak | get one's kit off f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | (birinin) elbiselerini çıkarmak | tirr [scottish] f. |
