embarrassment

"embarrassment" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	embarrassment i.	mahcubiyet
The government's various changes of attitude illustrate their embarrassment very well. Hükümetin çeşitli tutum değişiklikleri içinde bulundukları mahcubiyeti çok iyi göstermektedir. More Sentences
General
2	Genel	embarrassment i.	utanma
He noticed her embarrassment. Onun utandığını fark etti. More Sentences
3	Genel	embarrassment i.	utanç
Congo is a welcome step forward but our current embarrassment over Bosnia-Herzegovina is a setback. Kongo ileriye doğru atılmış hoş bir adımdır ancak Bosna-Hersek konusundaki mevcut utancımız bir gerilemedir. More Sentences
4	Genel	embarrassment i.	rahatsızlık
5	Genel	embarrassment i.	parasızlık
6	Genel	embarrassment i.	bozum
7	Genel	embarrassment i.	bozuntu
8	Genel	embarrassment i.	şaşkınlık
9	Genel	embarrassment i.	utanç duyma
10	Genel	embarrassment i.	mahcup olma
11	Genel	embarrassment i.	sıkıntı
12	Genel	embarrassment i.	sıkılma
13	Genel	embarrassment i.	utanç duygusu
14	Genel	embarrassment i.	üzüntü kaynağı
15	Genel	embarrassment i.	engel
16	Genel	embarrassment i.	mani
17	Genel	embarrassment i.	can sıkıntısı
18	Genel	embarrassment i.	bolluk
19	Genel	embarrassment i.	aşırılık
20	Genel	embarrassment i.	lüzumundan fazla miktar
21	Genel	embarrassment i.	ihtiyaç duyulandan fazla miktar
Trade/Economic
22	Ticaret/Ekonomi	embarrassment i.	para sıkıntısı ya da darlığı içinde bulunma
23	Ticaret/Ekonomi	embarrassment i.	para darlığı
24	Ticaret/Ekonomi	embarrassment i.	para sıkıntısı
Pathology
25	Patoloji	embarrassment i.	hastalıkla ilişkili işlev bozukluğu

"embarrassment" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	feeling of embarrassment i.	utanç duygusu
2	Genel	embarrassment story i.	utanç hikayesi
3	Genel	secondhand embarrassment i.	başkasının yerine utanma
4	Genel	cringe with embarrassment f.	ezilip büzülmek
5	Genel	giggle with embarrassment f.	mahcubiyet duymak
6	Genel	feel embarrassment f.	mahcubiyet duymak
7	Genel	squirm with embarrassment f.	mahcubiyet duymak
8	Genel	flush deeply (from embarrassment) f.	renkten renge girmek
9	Genel	blush deeply (due to embarrassment) f.	renkten renge girmek
10	Genel	feel embarrassment f.	mahcup olmak
11	Genel	be red from embarrassment f.	utancından kıpkırmızı olmak
12	Genel	be red from embarrassment f.	utancından kızarmak
Colloquial
13	Konuşma Dili	a huge embarrassment i.	büyük bir utanç kaynağı
Idioms
14	Deyim	an embarrassment of riches i.	bol/birçok iyi seçenek
15	Deyim	an embarrassment of riches i.	gereğinden fazla seçenek
16	Deyim	embarrassment of riches i.	fazla bolluk
17	Deyim	embarrassment of riches i.	gereğinden fazla seçenek
18	Deyim	embarrassment of riches i.	aşırı bolluk
19	Deyim	turn red from embarrassment f.	utancından kıpkırmızı olmak
20	Deyim	turn red from embarrassment f.	utancından kızarmak
Speaking
21	Konuşma	it's a major embarrassment expr.	çok utanç verici
Trade/Economic
22	Ticaret/Ekonomi	financial embarrassment i.	mali sıkıntı