| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | encouraged s. | teşvik edilmiş | ||
|
I encouraged Tom to study harder. Tom'u daha çok çalışması için teşvik ettim. More Sentences |
||||
| Genel | encouraged s. | himaye edilmiş | ||
| Genel | encouraged s. | yüreklendirilmiş | ||
| Genel | encouraged s. | yüz verilmiş | ||
| Genel | encouraged s. | cesaret verilmiş | ||
| Genel | encouraged s. | özendirilmiş | ||
| Genel | encouraged s. | teşci edilmiş | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | be encouraged f. | cesaret bulmak | ||
|
If he had attended the party, they would have been encouraged. Eğer o partiye katılmış olsaydı, cesaret bulmuş olacaklardı. More Sentences |
||||
| Genel | be encouraged f. | teşvik edilmek | ||
|
Bilingual teenagers are encouraged to apply. İki dil bilen gençlerin başvurması teşvik ediliyor. More Sentences |
||||
| Genel | be encouraged f. | güç almak (birinden/bir şeyden) | ||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | earlier application is encouraged i. | erken uygulama teşviği | ||
| Ticaret/Ekonomi | earlier application is encouraged expr. | erken uygulama teşvik edilir | ||
