entertain - Türkçe İngilizce Sözlük

entertain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"entertain" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
entertain f. eğlendirmek
We have child sports stars to entertain us as we watch television.
Televizyon izlerken bizi eğlendirecek çocuk spor yıldızlarımız var.

More Sentences
General
entertain f. ağırlamak
They entertained us at dinner last night.
Dü akşam yemekte bizi ağırladılar.

More Sentences
entertain f. eğlendirmek
Television must empower as well as entertain.
Televizyon eğlendirmenin yanı sıra güçlendirmelidir de.

More Sentences
entertain f. oyalamak
Keep him entertained.
Onu oyala.

More Sentences
entertain f. (misafir) ağırlamak
We entertain so many people, it really was less than nothing.
O kadar çok insanı ağırlıyorduk ki, gerçekten de hiçbir şey sayılmazdı bu.

More Sentences
entertain f. avutmak
entertain f. misafir etmek
entertain f. ikram etmek
entertain f. konuklamak
entertain f. izaz etmek
entertain f. bir fikre, düşünceye sahip olmak
entertain f. kalbinde yaşatmak
entertain f. (umut) beslemek
entertain f. düşünmek
entertain f. tasarlamak
entertain f. düşünüp taşınmak
entertain f. enine boyuna düşünmek
entertain f. etraflıca düşünmek
Phrasals
entertain f. üzerine düşünmek
Archaic
entertain f. devam etmek
entertain f. sürdürmek

"entertain" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

İngilizce Türkçe
General
entertain (children) f. çocukları eğlendirmek
She entertains the children.
Çocukları eğlendiriyor.

More Sentences
entertain [obsolete] i. ağırlama
entertain [obsolete] i. misafir kabul etme
entertain [obsolete] i. karşılama
entertain [obsolete] i. eğlence
entertain [obsolete] i. keyif
entertain [obsolete] i. zevk
entertain a guest f. misafir etmek
entertain a guest f. misafir ağırlamak
entertain an idea f. bir fikir üzerinde düşünüp taşınmak
entertain (children) f. çocukları güldürmek
entertain one's clients f. müşterilerini ağırlamak
entertain hope f. ümide kapılmak
entertain the children with a game f. çocukları bir oyunla eğlendirmek
entertain the possibility f. ihtimali göz önünde bulundurmak
entertain a motion f. başka bir teklifi kurula sunmak
entertain [obsolete] f. işe almak
entertain [obsolete] f. istihdam etmek
entertain [obsolete] f. giriş izni vermek
entertain [obsolete] f. ağırlamak
entertain [obsolete] f. karşılamak
Phrasals
entertain someone with something f. birini bir şeyle eğlendirmek
entertain someone with something f. birini bir şeyle oyalamak
entertain (oneself, someone, or something) with (something) f. (kendini/birini/bir şeyi bir şeyle) eğlendirmek
entertain (oneself, someone, or something) with (something) f. (kendini/birini/bir şeyi bir şeyle) oyalamak
entertain with f. ile eğlendirmek
entertain with f. ile oyalamak