| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | exert f. | sarf etmek (gayret) | ||
|
You should exert yourself to get better results. Daha iyi sonuçlar almak için gayret sarf etmelisn. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | exert f. | uygulamak | ||
|
We exerted the greatest possible pressure. Mümkün olan en büyük baskıyı uyguladık. More Sentences |
||||
| Genel | exert f. | kullanmak | ||
|
He exerted all his influence to be on the cover of the magazine. Derginin kapağında yer almak için tüm nüfuzunu kullandı. More Sentences |
||||
| Genel | exert f. | çabalamak | ||
|
She exerted herself to pass the examination. O, sınavı geçmek için çok çabaladı. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | exert f. | kullanmak | ||
|
If it is to exert that power, it must be allowed all the room for man?uvre it needs. Eğer bu yetkiyi kullanacaksa, ihtiyaç duyduğu tüm manevra alanının kendisine tanınması gerekir. More Sentences |
||||
| Teknik | exert f. | uygulamak | ||
|
Can we not all agree to keep an eye on the matter and to continue to exert pressure? Hepimiz konuyu takip etme ve baskı uygulamaya devam etme konusunda mutabık kalamaz mıyız? More Sentences |
||||
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | exert f. | harcamak (çaba) | ||
| General | ||||
| Genel | exert i. | hak | ||
| Genel | exert i. | çaba | ||
| Genel | exert f. | sarf etmek | ||
| Genel | exert f. | kullanmak (güç) | ||
| Genel | exert f. | uğraşmak | ||
| Genel | exert f. | ortaya koymak | ||
| Genel | exert f. | öne sürmek | ||
| Genel | exert f. | güç sarf etmek | ||
