extend to - Türkçe İngilizce Sözlük

extend to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"extend to" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

İngilizce Türkçe
General
extend to f. -e uzatmak
extend to f. -e genişletmek
Phrasals
extend to f. -e uzamak/uzanmak
extend to f. -i kapsamak
extend to f. -i bildirmek
extend to f. -i iletmek
extend to f. -i sunmak

"extend to" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

İngilizce Türkçe
Phrasals
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya) yayılmak
It would then be a one-year programme, implementation of which may extend over several years.
Bu durumda uygulaması birkaç yıla yayılabilecek bir yıllık bir program olacaktır.

More Sentences
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya) kadar uzanmak
Reforms extended from Finland, Holland and Germany to Austria, France and Italy.
Reformlar Finlandiya, Hollanda ve Almanya'dan Avusturya, Fransa ve İtalya'ya kadar uzandı.

More Sentences
extend to (someone or something) f. (birine/bir şeye) uzanmak
They will be the new neighbours of the enlarged Union, which will one day extend to the Balkans region too.
Bir gün Balkanlar bölgesine de uzanacak olan genişlemiş Birliğin yeni komşuları olacaklar.

More Sentences
extend to (someone or something) f. (birine/bir şeye) kadar uzanmak
Our responsibility extends to the models of cars.
Sorumluluğumuz araba modellerine kadar uzanıyor.

More Sentences
extend to (someone or something) f. (birini/bir şeyi) kapsamak
The EU's framework programmes do not extend to the developing countries.
AB'nin taslak programları gelişmekte olan ülkeleri kapsamamaktadır.

More Sentences
extend to (something) f. (bir şeyi) iletmek
I should like to extend to him, via yourself, my warmest wishes for a very speedy recovery.
Sizin aracılığınızla kendisine en içten geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.

More Sentences
extend to (something) f. (bir şeyi) sunmak
For that, I wish to extend to you all my warmest thanks.
Bunun için hepinize en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

More Sentences
General
extend to the market f. pazara yayılmak
extend out to the market f. pazara yayılmak
extend one's greetings to someone f. selam sunmak
extend credit to someone or a company f. (birisine/bir şirkete) kredi sağlamak
extend credit to someone or a company f. (birisine/bir şirkete) kredi kullandırmak
extend all the way to f. -e kadar ulaşmak
extend to next week f. gelecek haftaya sarkmak
up to some extend zf. bir yere kadar
Phrasals
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya ) kadar dağılmak
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya) sirayet etmek
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya) bulaşmak
extend (from something) (to something) f. (bir noktadan diğer noktaya) saçılmak
extend something to something f. (bir şeyi bir şeye) uzatmak
extend something to something f. (bir şeyi bir şeye) kadar uzatmak
extend something to something f. (bir şeyi bir şeye) kadar ertelemek
extend something to something f. (bir şeyi ileri bir tarihe) almak
extend to (someone or something) f. (birine/bir şeye) kadar gelmek
extend to (someone or something) f. (birine/bir şeye) kadar yayılmak
extend to (someone or something) f. (birine/bir şeye) kadar devam etmek
extend to (something) f. (bir şeyi) uzatmak
extend to (something) f. (bir şeyi) bildirmek
extend something to something f. bir şeyi bir şeye kadar uzatmak
extend something to something f. bir şeyi bir şeye uzatmak
extend something to something f. bir şeyi bir noktaya (kadar) uzatmak
extend something to something f. bir şeyin zamanını (bir şeye kadar) uzatmak
extend something to something f. bir şey için verilen zamanı (bir noktaya kadar) uzatmak
Idioms
extend one's sympathy to someone f. taziyelerini sunmak
extend credit to f. -e veresiye vermek
extend credit to f. -e kredi vermek
extend credit to (one) f. (birine) veresiye vermek
extend credit to (one) f. (birine) kredi vermek