İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | faithfully zf. | sadakatle | ||
He will faithfully transpose what is in the European directives, sometimes too late, but it is done, anyway. Avrupa direktiflerinde ne varsa sadakatle aktaracaktır, bazen çok geç olsa da yine de yapılır. More Sentences |
||||
Genel | faithfully zf. | tam olarak | ||
Two thousand and two will be a pivotal year, then, and the Commission's programme faithfully reflects its importance. İki bin iki yılı çok önemli bir yıl olacak ve Komisyon'un programı da bunun önemini tam olarak yansıtmaktadır. More Sentences |
||||
Genel | faithfully zf. | inanarak | ||
Genel | faithfully zf. | bağlılıkla | ||
Genel | faithfully zf. | içtenlikle | ||
Genel | faithfully zf. | dürüstçe | ||
Genel | faithfully zf. | orijinaline sadık kalarak | ||
Genel | faithfully zf. | sadıkane | ||
Genel | faithfully zf. | müridane | ||
Genel | faithfully zf. | mümince | ||
Genel | faithfully zf. | güvenilir bir biçimde | ||
Genel | faithfully zf. | doğrulukla | ||
Genel | faithfully zf. | şiddetle | ||
Genel | faithfully zf. | samimi olarak | ||
Genel | faithfully zf. | imanla | ||
Genel | faithfully zf. | inançla |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | yours faithfully expr. | saygılarımla |
Politics | ||
Siyasal | abide faithfully f. | sadakatle bağlı kalmak |