|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
fight against corruption i.
|
yolsuzlukla mücadele |
|
Most candidate countries are still lacking in areas such as implementation capacity and the fight against corruption.
Aday ülkelerin çoğu, uygulama kapasitesi ve yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda hala eksiklikler yaşamaktadır.
More Sentences
|
Phrasals |
|
2 |
Öbek Fiiller |
fight against (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) karşı savaşmak |
|
Comrades, this is the wrong time to be fighting against one another.
Yoldaşlar, birbirimize karşı savaşmak için yanlış bir zamandayız.
More Sentences
|
Politics |
|
3 |
Siyasal |
fight against crime i.
|
suçla mücadele |
|
It is related to immigration, the fight against illegal immigration, the fight against crime, and asylum seekers.
Bu konu göç, yasadışı göçle mücadele, suçla mücadele ve sığınmacılarla ilgilidir.
More Sentences
|
4 |
Siyasal |
fight against terrorism i.
|
terörle mücadele |
|
In the context of the fight against terrorism, the United States is asking for increased international cooperation.
Terörle mücadele bağlamında ABD uluslararası işbirliğinin arttırılmasını istiyor.
More Sentences
|
5 |
Siyasal |
fight against terrorism i.
|
terörizme karşı mücadele |
|
In 2001 the entire world supported George Bush and the United States in the fight against terrorism.
2001 yılında tüm dünya terörizme karşı mücadelede George Bush ve ABD'yi destekledi.
More Sentences
|
6 |
Siyasal |
fight against drugs i.
|
uyuşturucuyla mücadele |
|
This is not an alternative, but an important other element in the fight against drugs.
Bu bir alternatif değil, uyuşturucuyla mücadelede önemli bir diğer unsurdur.
More Sentences
|
Military |
|
7 |
Askeri |
fight against terrorism i.
|
terörizmle mücadele |
|
Our cooperation with the United States in the fight against terrorism is more essential than ever and must be pursued.
Terörizmle mücadelede ABD ile iş birliğimiz her zamankinden daha elzemdir ve sürdürülmelidir.
More Sentences
|
General |
|
8 |
Genel |
fight against human trafficking i.
|
insan kaçakçılığıyla mücadele |
|
9 |
Genel |
fight against the crime i.
|
suçla mücadele |
|
10 |
Genel |
fight against addiction i.
|
bağımlılıkla mücadele |
|
11 |
Genel |
fight against difficulties f.
|
zorluklara göğüs germek |
|
12 |
Genel |
fight against difficulties f.
|
zorluklarla mücadele etmek |
|
13 |
Genel |
fight against racism f.
|
ırkçılıkla mücadele etmek |
|
14 |
Genel |
fight against terrorism f.
|
terörizmle mücadele etmek |
|
15 |
Genel |
fight against terrorism f.
|
terörle mücadele etmek |
|
16 |
Genel |
fight against the global crisis f.
|
küresel krizle mücadele etmek |
|
17 |
Genel |
fight against ignorance f.
|
cehaletle savaşmak |
|
Phrasals |
|
18 |
Öbek Fiiller |
fight against (someone or something) f.
|
(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek |
|
Idioms |
|
19 |
Deyim |
fight against time f.
|
zamana karşı yarışmak |
|
|
Trade/Economic |
|
20 |
Ticaret/Ekonomi |
fight against inflation i.
|
enflasyonla mücadele |
|
Law |
|
21 |
Hukuk |
fight against organized crimes i.
|
örgütlü suçlarla mücadele |
|
22 |
Hukuk |
fight against organised crime i.
|
örgütlü suçla mücadele |
|
23 |
Hukuk |
fight against illicit traffic of narcotics i.
|
uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mücadele |
|
24 |
Hukuk |
fight against corruption and bribery i.
|
yolsuzluk ve rüşvetle mücadele |
|
25 |
Hukuk |
fight against corruption and bribery i.
|
yolsuzluk ve rüşvet ile mücadele |
|
Politics |
|
26 |
Siyasal |
fight against aids i.
|
aıdsle mücadele |
|
27 |
Siyasal |
fight against fraud i.
|
hile ile mücadele politikaları |
|
28 |
Siyasal |
fight against racism and xenophobia i.
|
ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı savaş |
|
29 |
Siyasal |
fight against money laundering i.
|
kara para aklamayla mücadele |
|
30 |
Siyasal |
fight against money laundering i.
|
kara paranın aklanmasıyla mücadele |
|
31 |
Siyasal |
prevention of and fight against crime i.
|
suçun önlenmesi ve suçla mücadele |
|
32 |
Siyasal |
policy to fight against terrorism i.
|
terörle mücadele politikası |
|
33 |
Siyasal |
fight against drugs i.
|
uyuşturucu ile mücadele politikası |
|
34 |
Siyasal |
fight against international organized crime i.
|
uluslararası organize suçlara karşı savaş |
|
Medical |
|
35 |
Medikal |
fight against the disease f.
|
hastalıkla mücadele etmek |
|