Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | fiyat farkı | price difference i. | ||
But if price differences are to be wiped out, the difference in price itself needs to be wiped out. Ancak fiyat farklılıklarının ortadan kaldırılması için fiyat farkının kendisinin ortadan kaldırılması gerekir. More Sentences |
||||
Genel | fiyat farkı | spread i. | ||
There is a decent spread between the sale and resale values of this product. Bu ürünün satış ve yeniden satış değerleri arasında makul bir fiyat farkı vardır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | fiyat farkı | price difference i. | ||
The price difference between the American market and the European market has increased. Amerikan pazarı ile Avrupa pazarı arasındaki fiyat farkı artmıştır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | fiyat farkı | price gap i. | ||
Genel | fiyat farkı | extra over price i. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | fiyat farkı | price differential i. | ||
Ticaret/Ekonomi | fiyat farkı | difference in price i. | ||
Ticaret/Ekonomi | fiyat farkı | difference i. | ||
Technical | ||||
Teknik | fiyat farkı | surplus charges i. | ||
Teknik | fiyat farkı | extra over i. |