focused

"focused" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	focused s.	odaklanmış
Now it seems that everything is focused around illegal immigration. Şimdi her şey yasadışı göç etrafında odaklanmış gibi görünüyor. More Sentences
Technical
2	Teknik	focused s.	odaklanmış
The operations funded focused mostly on basic healthcare. Finanse edilen operasyonlar çoğunlukla temel sağlık hizmetlerine odaklanmıştır. More Sentences
General
3	Genel	focused s.	üzerine odaklanılmış
4	Genel	focused s.	amacına kanalize olmuş
5	Genel	focused s.	sağlam kararlılık gösteren
Optics
6	Optik	focused s.	bir noktada birleşen (ışık ışınları)
7	Optik	focused s.	net görüntü elde edecek şekilde ayarlanmış (optik sistem)

"focused" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 28 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	stay focused f.	odaklan
Stay focused, therefore, on what you have presented. Bu nedenle sunduğunuz şeye odaklanın. More Sentences
2	Genel	stay focused f.	konsantrasyonunu bozma
Stay focused. Konsantrasyonunu bozma. More Sentences
3	Genel	stay focused f.	odaklanmış kalmak
Tom was trying to stay focused. Tom odaklanmış kalmaya çalışıyordu. More Sentences
4	Genel	focused group interviewing i.	odaklanmış grup görüşmesi
5	Genel	be focused on f.	üzerine odaklanılmış olmak
6	Genel	stay focused f.	odaklanmak
7	Genel	stay focused f.	dikkatin dağılmasın
8	Genel	stay focused f.	konsantrasyonunu bozmamak
9	Genel	stay focused on the target f.	hedefe kilitlenmek
10	Genel	emotion-focused s.	duygu odaklı
11	Genel	problem-focused s.	problem odaklı
12	Genel	value-focused s.	değer odaklı
Trade/Economic
13	Ticaret/Ekonomi	focused interview i.	bireye odaklı mülakat
14	Ticaret/Ekonomi	taxpayer focused service principle i.	mükellef odaklı hizmet ilkesi
15	Ticaret/Ekonomi	focused marketing i.	odaklanmış pazarlama
16	Ticaret/Ekonomi	focused interview i.	robert merton tarafından geliştirilmiş ortak sorunları olan bireylerin kendilerini grupla birlikte açığa vurmalarını hedefleyen mülakat
17	Ticaret/Ekonomi	focused strategy i.	bir kuruluşun temel faaliyetleri hariç tüm faaliyetlerini elden çıkarıp toplanan kaynakları rakiplerinin arasından sıyrılmasını sağlayacak becerilerine ayırdığı iş stratejisi
18	Ticaret/Ekonomi	customer-focused s.	müşteri odaklı
Politics
19	Siyasal	export-focused growth i.	ihracat odaklı büyüme
Technical
20	Teknik	focused infrared energy welding i.	odaklanmış kızılötesi erke kaynağı
21	Teknik	focused receptivity i.	odaklı alıcılık
Computer
22	Bilgisayar	focused releases i.	belirli bir konuya odaklanmış sürümler
Medical
23	Medikal	solution-focused strategic therapy i.	çözüm odaklı stratejik terapi
24	Medikal	fast (focused abdominal sonography for trauma) i.	travma için karın odaklı sonografi
Psychology
25	Psikoloji	emotion-focused coping i.	duygu odaklı başa çıkma
26	Psikoloji	emotion-focused therapy i.	duygu-odaklı terapi
27	Psikoloji	problem-focused coping i.	problem odaklı başa çıkma
28	Psikoloji	solution-focused short-term psychological counseling i.	çözüm odaklı kısa süreli psikolojik danışma