| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | fotoğraf çekmek | take a photo f. | ||
|
Excuse me, could you please take a photo of my friends and me? Affedersiniz, benim ve arkadaşlarımın bir fotoğrafını çekebilir misiniz? More Sentences |
||||
| Genel | fotoğraf çekmek | take photos f. | ||
|
Do you often take photos? Sık sık fotoğraf çeker misiniz? More Sentences |
||||
| Genel | fotoğraf çekmek | take pictures f. | ||
|
My hobby is taking pictures of wild flowers. Hobim kır çiçeklerinin fotoğraflarını çekmek. More Sentences |
||||
| Genel | fotoğraf çekmek | shoot f. | ||
| Photography | ||||
| Fotoğrafçılık | fotoğraf çekmek | take a picture f. | ||
| Fotoğrafçılık | fotoğraf çekmek | kodak [dated] f. | ||
| Slang | ||||
| Argo | fotoğraf çekmek | flick up f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | (fotoğraf) çekmek | take f. | ||
|
I should now like to take some time to consider the areas of attention which Parliament highlights in its report. Şimdi Parlamento'nun raporunda dikkat çektiği alanları değerlendirmek için biraz zaman ayırmak istiyorum. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | şipşak fotoğraf çekmek | snap f. | ||
| Genel | kodak makinası ile fotoğraf çekmek | kodak f. | ||
| Genel | gümüşlü levha üzerine fotoğraf çekmek | daguerreotype f. | ||
| Technical | ||||
| Teknik | telefoto mercekle fotoğraf çekmek | telephotograph f. | ||
| Cinema | ||||
| Sinema | film makinesi ile fotoğraf(larını) çekmek | cinematograph f. | ||
| Sinema | sinema için fotoğraf çekmek | picture f. | ||
