| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Deyim | front for someone f. | birini savunmak/kollamak |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Idioms | ||||
| Deyim | front for (someone or something) i. | paravan | ||
|
However, allegedly national solutions in Lithuania are in fact generally a front for Russian money. Bununla birlikte Litvanya'da sözde ulusal çözümler aslında genellikle Rus parası için bir paravandır. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | front for (someone or something) f. | (birini/bir şeyi gizlemek için) paravan olarak işlemek | ||
| Öbek Fiiller | front for (someone or something) f. | birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek | ||
| Öbek Fiiller | front for (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) idare etmek | ||
| Öbek Fiiller | front for (someone or something) f. | (birinin/bir şeyin) yerine bakmak | ||
| Öbek Fiiller | front for (someone or something) f. | (birini/bir şeyi) temsil etmek | ||
